"Atanamayan değil 'atanmayan' öğretmen sorunu var"

İleyda Özmen

ANKARA- Öğretmenler, maaşlarının düşük olmasından "atanamama"ya kadar pek çok sorunla karşı karşıya. Formasyon alanlarla birlikte sayılarının bir milyona yaklaştığı belirtilen atanamayan öğretmenler, girdikleri  bunalımdan kurtulamayınca yaşamına son verebiliyor ya da farklı sektörlere yönelmek zorunda kalıyor. Atanamayan öğretmenleri ve öğretmenlerin sorunlarını değerlendiren Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube Başkanı Özcan Çetin, “Öğretmenler atanamadıkları için dershanelerde, özel okullarda, bürolarda 12 saat çalışıyor ve asgari ücretin yarısı kadar maaş alıyorlar. Türkiye'de atanamayan değil 'atanmayan' öğretmenler sorunu devam ediyor” dedi. Çetin, en son yıllardır ataması yapılmadığı için hayatına son veren öğretmen 26 yaşındaki Hasan Cihan Aslan hakkında da konuştu.

Öğretmenlerin en büyük sorunu olan atanamama sorunu giderek büyürken, öğretmen ataması sorunu gençleri intihara sürüklüyor. Son olarak yıllardır ataması yapılmayan ve bir firmada kurye olarak çalışan öğretmen 26 yaşındaki Hasan Cihan Aslan, üniversitede okuyan kardeşine destek olmak için geldiği İzmir'de intihar etti.

GAZETE DURUM'a konuşan Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube Başkanı Özcan Çetin, öğretmenlerin en büyük sorunlarını şöyle değerlendirdi:

Atanmayan öğretmenler sorunu devam ediyor: Türkiye'de atanamayan değil "atanmayan" öğretmenler sorunu devam ediyor. Daha yeni Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hasan Cihan Arslan arkadaşımız, hayatının baharında atanmadığı için yaşamına son verdi. Atanmadığı süreç içerisinde kardeşine destek olmak için İzmir'de kuryelik yapıyordu. Girdiği bunalıma dayanamayınca yaşamına son verdi. Bu sorunlarla uğraşan, hayatına son veren bilmediğimiz öğretmenler de var. Öğretmenler atanamadıkları için dershanelerde, özel okullarda, bürolarda 12 saat çalışıyor ve asgari ücretin yarısı kadar maaş alıyorlar. Kadın öğretmenimizle konuşmuştum. Bana "Bazen kendimizi modern köle olarak görüyoruz. Bir taraftan okul sahiplerinin mobbingi diğer taraftan velililerin talepleriyle uğraşıyoruz. Mecbur olduğumuz için bunu çekmek zorunda kaldık" dedi. 20 bin civarında öğretmenin önümüzdeki dönem atanabileceği söyleniyor. Bu da çok yetersiz.

Öğrencilerin gözünde öğretmenlik mesleğine sevgi kalmadı: Öğretmen atama ve yetersizliğinin dışında yarım milyonu aşkın öğretmen arkadaşımızın öğretmenliğe alım şekli de sorunlu. Mezun oluyorlar, yetmiyor KPSS sınavına giriyorlar, bu da yetmiyor mülakata giriyorlar. Siyasi iktidar, eğitime yeterince bütçe ayırmadığı gibi öğretmen alım teknikleri açısından "Benden olmayanı almıyorum" mantığıyla 20 yıldır süreci yürüttü. Bunların yanı sıra öğretmenleri uzman, başöğretmen ayrışımına sokuyorlar. Yüz binlerce öğrencimiz öğretmensiz kalırken, meslektaşlarımız öğrencilerine kavuşmayı beklerken, siyasi iktidarın tercihi sonucunda yeni çıkardıkları ucube bir yasayla öğretmenler ayrıştırıldı. Mezun ettiğim öğrencilerim var. Bazıları işsiz bazıları merdiven altı yerlerde çalışıyorlar. Onların gözündeki öğretmenlik sevgisinin gittiğini düşünüyorum. Öğretmenler atanmadıkları gibi bir de buldukları işi kaybetmemek için her türlü mobbinge de boyun eğmek zorunda kalıyorlar.

Ekonomik koşullar yüzünden öğretmenler mesleğini yapamıyor: Yakın zamanda asgari ücret açıklandı. Yeni göreve başlayan öğretmen arkadaşlarımız hemen hemen asgari ücretle aynı ücreti alıyor. Ekonomik sıkıntı yaşayan meslek gruplarının en başında öğretmenlik geliyor. Ekonomik koşullar yüzünden öğretmenler mesleğini yapamaz duruma geldi. Kendileri geliştirebilecek koşulları olmadığı gibi sadece aldıkları ücret ile yaşamlarını idame ettirebilmeye çalışıyorlar. 36 yıllık öğretmenim. Aldığım maaş 10 bin 600 lira.

Öğretmenlerin bu sorunları hükümetin tercihi: Bazı veriler öğretmenlerin bu sorunlarının hükümetin tercihi olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin; 2002 ile 2022'ye dönemine ait yaklaşık 20 bin köy okulu fiilen kapatıldı. Eskiden köy okullarında öğretmenler öğrencileriyle birlikte olurken bir taraftan da o köyün sosyo-kültürel açıdan gelişmesine katkı sunuyordu. Taşımalı eğitim sistemiyle de kırsal kesimde yaşayan öğrencilerimiz bir ölçüde okul dışına çıkarıldı.

Arşiv araştırması adı altında bir süreç başladı: Yeni başlayan bir konuya da değinmek istiyorum. Arşiv araştırması adı altında bir süreç başladı. Arşiv araştırmasında kişinin çevresinde dâhi hükümetin aleyhine karşı bir durum varsa, kişiyi göreve başlatmıyorlar. Tekrar söylüyoruz: En temel hak olan eğitim ve sağlığa bütçe yetersizliği nedeniyle "Ben yatırım yapamam", "Ben öğretmen atayamam" değerlendirmelerini doğru bulmuyoruz. Bunlar devletin asli görevidir.

 Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube Başkanı Özcan Çetin