İzmir'de arıların uykusu kaçtı

Semra İğtaç

İZMİR-Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Üzeyir Karaca, "Küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye'nin en 'bal'lı illerinden İzmir, bal üretiminde büyük bir düşüş yaşıyor. Arılarımız kış uykusuna yatmadı, faaliyetine devam ediyor ve kolonideki nektarı tüketiyor" dedi.

Türkiye'nin arıcılıkta önemli merkezlerinden İzmir'de 300 bin koloni ile 3 bin ton bal üreten 4 bin arıcı, küresel ısınmanın etkisiyle zor günler yaşıyor. Kentin kırsalında 300 bin civarında kolonide hava sıcaklığı nedeniyle arılar çalışmaya devam ediyor. Arı faaliyette olunca hem ömrü kısalıyor, hem kovandaki nektarı da tüketiyor ve üretim her geçen gün düşüyor. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Üzeyir Karaca "Eskiden Şubat'ın 15'inde arıyı beslemeye başlardık. Bu yıl Ocak'ta da arıları sürekli beslemek zorunda kaldık. Çünkü küresel ısınmadan dolayı arı dinlenmediğinden, uyumadığından dolayı salkım da yapamıyor, bal üretimi azalıyor" diyerek, önlemler alınmalı uyarısında bulundu.

EZBERLERİMİZ BOZULDU

GAZETE DURUM'a açıklamada bulunan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Üzeyir Karaca, İzmir'de 300 bin civarında koloni olduğunu ve kolonilerdeki arıları hala beslemek zorunda kaldıklarını söyledi. Karaca, "Son yıllarda yaşanan küresel ısınmanın iklim değişikliklerine sebebiyet vermesi nedeniyle doğal flora etkilendi, bu durum bal arılarına da tesir etti. Doğal floranın yetersiz olması çoğu kolonileri güçsüzleştirdi ve bal arıları yeterli nektar toplayamadı. Durum böyle olunca da bal verimi yeterli seviyede olmadı. Arılarımız da kış uykusuna yatmadı; Salkım oluşturmadı. Maliyetlerin yükselmesiyle arıcılıkta üreticiler kovan azaltıyor. Şuan arılar  kekle ve şurupla besleniyor ki bu da maliyetleri yükseltiyor. Alışkın olmadığımız bir durum. Bu süreç ezberlerimizi de bozdu." diye konuştu.

BAL ORMANLARI FAZLILAŞTIRILMALI

Karaca alınacak önlemleri ise şöyle sıraladı:

"İzmir'de bal ormanları fazlalaştırılmalı. Sertifikalı ve yöresine uygun ana arı üreten işletmeler desteklenerek sayıları arttırılmalı-Polen veren bal veren bitkilerin dikilmesi gerekiyor. 2019 yılında İzmir'de Efe arısını da tescil etmiştik. Yöreye uygun bir ekotip,  olarak bölgemizde Efe arısını kullanmalıyız. İzmir'de yeşil alan miktarımız arttırmamız da çok önemli. Einstein’a atfedilen özlü sözü hatırlatırsak: “Arılar yeryüzünden kaybolursa insanoğlunun 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa, tozlanma olmaz, bitki olmaz, hayvan olmaz, sonunda da insan olmaz”. Gerekli önlemleri almaya mecburuz. Çünkü genetik zenginliğimizin çok değerli bir türünü oluşturan bal arısı popülasyonlarımızın yok olmasını engellemek zorundayız." .

TOZLAŞMA ARIYA BAĞLI

Tozlaşmada arının önemine dikkat çeken Karaca sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bitkisel üretimde verimlik çok önemli. Tozlaşma bademde, kirazda yüzde100, kayısı da yüzde 56 verimi artırıyor. Tozlaşma da arıya bağlı. Eskiden Menemen Ovası'nda pamuk tarımı yaygındı. Şimdi arılar için dominant bir bitki olan Ayçiçek tarımına geçtik. Ayçiçek, dominant bir bitki, ve polen veren bir bitki. Ancak geçen yıl DSİ tarafından Gediz'den 15 gün su verilmişti. Belki bu yıl hiç su verilmeyecek. Belki de Ayçiçeği hiç ekilemeyecek."