Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

"Bizim Hikayemiz"

Gazetecilik neydi? Gazetecilik, emekti…

Özveriyle, cesaretle gerçeklere tutulan mercekti…

Gazetecilik, hep gıptayla baktığım ve yönelmeyi pek düşünmediğim bir meslekti. Hayalperest dünyam için fazla gerçek, hassas yapıma göre epeyce sertti.

Evimize istisnasız her gün alınan iki kalemden biri gazete, diğeri ekmekti… Hayat dijitale dönerken de bu geleneğimiz değişmedi.

Babamın iki eliyle açıp sindire sindire okuduğu sayfalar, sıra bana geldiğinde yere serilirdi. Boyuma yakın sayfaları ancak böyle okuyabilir, onların renksizliğinden biraz sıkılırdım işin gerçeği. Haberler her zaman ilgimi çekmese de okurken kaybolduğum ya da yeni dünyalar bulduğum yazılar oldu. Bazıları tekrar tekrar okundu ya da kesilip bir kenara konuldu. Sohbetlerin konusu, soruların yanıtı, tereddütlerin kanıtı o sayfalarda aranırdı çoğunlukla.

Büyüdükçe daha iyi kavranır bazı işler ama büyüdükçe karıştı aklım. Halkın haber ve bilgi alma hakkını karşılamayı meslek edinen bu insanların; öldürüldüğünü, tutuklandığını, tarifsiz baskılara, acımasız saldırılara, tehditlere maruz kaldığını gördüm.

Böyle zorlu meslekler ancak güçlü duygularla yapılır. Duygularını karıştırmamak, işin zorlu bir başka yanıdır.

Gerçekleri aktarmaya hayatını adayan gazetecilerin, koşullar zorlaştıkça kararlılık ve gayretlerinin bilenmesine hayranlık duydum.

 Bu saygın mesleğin içinde reşit oldum. Hayatımın yarısı medya alanında geçti. Çocukluk hayalim değildi gazetecilik. Ama öğrendikçe, yaptıkça, yoruldukça çok sevdim.

Alaylı olmanın merakıyla belki, meslektaşlarımı büyük dikkatle izlerim. Olayların, haberlerin, tarihin tanıkları… Ne anıları biter, ne anlatacakları… Bitmesin!

Zaman, zemin, konu ve şartlar ne olursa olsun bilgi ve haberi alıp aktarma peşinde, görev başında görüntülenen gazeteciler bugünlerde çarpıcı bir serginin konusu.

 "Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla düzenlenen “Bizim Hikayemiz” adlı sergi, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde açıldı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu ile Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden’in basın mensupları eşliğinde açılışını yaptığı sergide, gazetecilerin görev başında objektiflere yansıyan hallerine ilişkin 70 fotoğraf yer alıyor.

Anadolu Ajansı, Foto Muhabirleri Derneği, Haber Kameramanları Derneği, Foto Muhabiri Selahattin Sönmez ve çeşitli basın kuruluşlarından temin edilen bu fotoğraflar yaklaşık 25 yılın izlerini taşıyor.

Meslekte çok kullanılır. İyi kameraman kendi gölgesini çekmez, iyi foto muhabiri kendi yansımasını çekmez, iyi muhabir, haberin konusu olmaz. Bu sergi bu klişeyi yıkıyor ve iyi gazetecilerin fedakârlıklarını, emeklerini, kameranın arkasındakileri sizlere sunuyor.