Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789
Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789

Üretmeden Tüketmek. . .

Adalet Hazar

Merhaba,

Bu hafta dış ticarete ilişkin veriler açıklandı. Yine çok sayıda yorum var. Önemli kısmı rakamlara güzel görünen tarafından bakarak ilgilenen haberler.

Bu hafta dış ticaret verilerinin de içinde olduğu aslında tablonun bütününde her kesime çok ciddi mesajlar veren bir dokümandan “Ödemeler Dengesi”nden bahsedeceğim. Bir ülkeye hangi sebeple olursa olsun yabancı para girişleri ile yabancı para çıkışlarının ana kalemler itibarıyla gösterildiği tabloya ödemeler dengesi diyoruz.

Birçoğumuz teknik konu olduğu için bu tablonun dış ticaret kısmı ile ilgileniyor, daha az bir kesim ise cari açık bilgisi ile ilgilenmekte.

Şimdi en basit haliyle bu tablo bize ne söyler, hangi bilgiyi verir? Hatırlayalım, hatırlatalım. Ödemeler dengesini en genel haliyle 4 bölümde konuşacağız. İlk bölüm dış ticaretle ilgili kısım.

Üretim yapıp yurt dışına sattığımızsa ülkeye döviz girişi olur. Tersi durumda yani yurtdışından mal aldığımızda da bedelini doğal olarak yabancı para ile öderiz. Döviz çıkışı olur. Yurt dışından mal alışı yurt dışına mal satışından daha fazla tutarda ise aradaki farka “dış ticaret açığı diyoruz”. Bu, tablonun ilk bölümü.

İkinci kısım eski adıyla görünmeyen kalemler şimdiki adıyla hizmetler kalemi. İşçi gelirleri, turizm gelirleri vb. konularda döviz giriş ve çıkışlarının izlendiği bölüm. Birinci kısımla birlikte topluca adı “cari işlemler”. Peki “Cari açık ne?” derseniz, mal ve hizmet alım-satımı nedeniyle oluşan döviz giriş ve çıkışları arasındaki fark negatif ise cari açık, pozitif ise cari fazladan bahsediyoruz. Bizde uzun yıllardır “cari açık” olduğuna göre buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Tutar olarak üretip yurtdışına sattığımızdan daha fazlasını yurt dışından aldığımız için cari açık oluşmakta. Örneğin: 1.000 $’lık mal ve hizmet satışı ile oluşan döviz girişine karşılık, 1.200 $’lık yurt dışından mal ve hizmet almamız nedeni ile döviz ödememiz var ise arada 200 $’lık bir negatif fark yani açık var. Bu açığın finansmanı zorunlu. Peki bu 200 $ nereden ve nasıl bulunur?

İşte bu noktada üçüncü bölüm devreye girer. Bu bölüm (finansman hesabı) açığın giderilmesi için çeşitli alternatifler sunar. Bunlardan birisi ve ilk sırada aklımıza gelen yurt dışından borçlanmak. Bir diğeri ise ülkedeki işletmeleri yabancıya satmak. Kamu açısından özelleştirme diyoruz. Ama yerli sermayedara değil yabancı sermayedara satış. Adına doğrudan yabancı sermaye yatırımı diyoruz. Bir diğer kanal da portföy yatırımı. Bilinen adıyla “sıcak para”. Yabancı yatırımcının ülke içindeki finansal piyasalara gelip menkul kıymetlere yatırım yapması, neden sıcak para olarak nitelendiriliyor derseniz, ne zaman geleceği, ne zaman gideceği belli olmayan bir tutardır. Aklına estiğinde gelir, ortamı beğenirse kalır, beğenmezse aniden hatta bir gece yarısı çeker gider. Bu anlamda tehlikelidir.

Şimdi gelelim 200 $ ihtiyaç var iken bu kanalla daha az miktarda, örneğin 150 $ geldi. Kalan miktarı nereden buluruz? Merkez Bankası rezervlerinden temin ederiz. Tam tersi durumda finansman hesabı yoluyla 250 $ geldi, bu sefer de 50 $ fazla Merkez Bankası rezervlerine gider. Böylece giren ve çıkan döviz tutarı arasında bir denge sağlanır. Teorik olarak sistem böyle çalışır. Ancak genellikle teori ile uygulama paralel gitmez. İşte bu durumda nelerle karşılaşırız? Bunları önümüzde hafta paylaşacağım.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın. . .

“Hiçbir özel yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.”

Albert Einstein