Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

MARKET SAVAŞLARI MI, ENFLASYON CANAVARI MI?

Bülent Gülçubuk

Özellikle son 2-3 yılı ülke olarak enflasyon ile, gıda enflasyonu ile, mazot-gübre-ilaç fiyatları ile, dövizdeki artışlar ile geçirdik. Bütün bunları fırsat bilenler de oldu, bunların altında ezilenler, daha da yoksullaşanlar oldu. Serbest piyasa ekonomisi içinde devletin fiyatlara müdahalesini gördük, devletin suçlu arayışlarını gördük ve görmeye de devam ediyoruz. Söz konusu beslenme hakkı ise, gıdaya erişim hakkı ise tabii ki müdahaleden kaçınılmaz. Fakat müdahaleye konu olan unsurun arkasında neler var? Yani, sorunun köküne, derinine inebiliyor muyuz? Genel enflasyon, gıda enflasyonu geldiği an itibarıyla bir neden midir, sonuç mudur? Kuşkusuz sonuçtur. O zaman nedenleri ortadan kaldırmadan, çözümleri fiyatları düşürmek amacıyla uygulamadan sonuç üzerinde konuşmaya devam edeceğiz. Oysa sorunumuz nedenleri ortadan kaldırmak olmalıdır. Konuya somut verilerle yaklaşmak gerekiyor. Enflasyona ait temel verileri ortaya koyarak sorunun rahatlıkla temeline inilebilir.

Aşağıdaki tabloda görüleceği gibi, TÜFE yani genel enflasyon yıllık bazda %84.39 artmış, Ocak-Kasım 2022 döneminde ise %73,32’lik artış göstermiştir. Buna karşılık gıda enflasyonundaki (Gıda TÜFE’si) artış daha yüksek olmuştur. Çünkü gıda enflasyonu yıllık bazda %102,55 artmış, Ocak-Kasım 2022 döneminde ise %84,40’lık artış göstermiştir. Burada görüldüğü gibi gıda enflasyonu, genel enflasyondan yıllık bazda %18,16 oranında daha azla artmıştır. Diğer yandan bütün bunları ortaya çıkaran önemli nedenlerden birisi “Tarımda Girdi Maliyet Endeksindeki Yıllık Artış”tır. Eylül-2022 itibarıyla “Tarımda Girdi Maliyet Endeksinde Yıllık Artış” %138,15 olmuştur. Ocak-Eylül 2022 döneminde ise artış %241,26 olmuştur. İşte ipin koptuğu nokta aslında budur. Çünkü “Tarımda Girdi Maliyet Endeksinde Yıllık Artış” hem TÜFE’nin hem de Gıda TÜFE’sinin çok üzerindedir. O zaman bunu düşürmeden denetimle, kontrolle, kamuoyu yaratmakla gıda fiyatları, gıda enflasyonu düşmeyecektir. Maliyetler düşmeden gıda fiyatı da enflasyon da düşmeyecektir. Kuşkusuz kartelleşen zincir marketleri de sıkı bir biçimde denetlemek gerekiyor. Fakat maliyetleri düşürmeden gıda fiyatlarının düşmesini beklemek hem ekonomi bilimine uymayacak hem de hayalden öteye geçmeyecektir. Burada dikkati çeken önemli bir nokta da çiftçi yükseğe mal ediyor ama gıda fiyat artışı bunun altında çıkıyor. Bu da üzerinde durulması gereken önemli bir noktadır.  

Burada şunu vurgulamak gerekiyor. Kuşkusuz fiyat artışları, enflasyon artışı küresel dinamiklerden bağımsız değildir. Savaş ortamı, pandemi, iklim değişikliği birçok şeyi etkilemiştir. Ama dünya ortalamasının çok üzerinde bir enflasyon yaşanıyorsa sorun dıştan çok içtedir. Bu nedenle bugünlere gelmemize neden olan unsurları ortaya çıkarmak gerekiyor. Örneğin; tabloda da görüleceği gibi, Ocak-Kasım 2022 arasında dolar fiyatı %39,02 artmış buna karşılık motorin fiyatı bundan daha çok yani %57,31 artmıştır. Yani girdiler için öne sürülen döviz fiyatından artışlar girdi maliyetinden daha az yükselmiştir. Burada da şu soru ortaya çıkmaktadır; demek ki üretimde kendine yeterlilik kazanmadan, girdi maliyeti düşmeden fiyatlar düşmüyor. Bu arada örnek olsun burada sadece süt fiyatlarındaki değişimi vermek istedim. Ocak-Kasım 2022 arasında süt fiyatları %80,08 artmış, buna karşılık yukarıda da görüleceği gibi tarımsal girdi maliyeti endeksi %140’tan daha fazla artmıştır. Yani yükseğe mal eden fakat daha ucuza satmak durumunda kalan bir çiftçimiz var. Buna kendi refah paylarını eklemeden bu fiyata süt satan çiftçilerden söz ettiğimizi belirtmek gerekir. 

Evet Türkiye’de enflasyon çok yüksektir, gıda enflasyonu hiperenflasyondadır. Tarımsal girdi maliyet endeksi ise hepsinin çok üzerindedir. Marketler de bunların üstüne koyarak geliyor. Denetim mi evet, kontrol mü evet, izlenebilirlik mi evet peki, girdi maliyetlerindeki artışı kim kontrol edecek? Örneğin; gübrede, motorinde, ilaçta, vd. ortaya çıkan fiyat artışlarının sorumlusu kim ve nasıl kontrol edilecek? Bu olmadan fiyatlar düşer mi? Şimdiye kadar düşmedi, bundan sonra düşer mi? Temenniden öte gitmiyor. O zaman market savaşları kadar enflasyon canavarı ile de daha ciddi savaşmak gerekiyor.