Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Her şey Erdoğan'ın lehine gelişiyor

Esat Selışık

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye’de büyük bir gaz dağıtım merkezi kuracaklarını açıklaması, Türkiye'nin Avrupa için önemini daha da artırırken aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da yaklaşan seçimler öncesinde son derece önemli siyasi avantaj sağladı.

Putin'in Avrupa Birliği (AB) ile enerji satrancındaki hamlesi, “Batılı seçmenlere” yönelik oldu: “Önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında Avrupa’ya enerji kaynakları tedarik etmeye hazırız. Bunu isteyip istemediklerine onların karar vermesi gerekiyor, top onların sahasında.” 

Batılı seçmen, yükselen enerji fiyatları kadar “enerji yoksunluğu”ndan da endişeli.

Bu konuda küçük de olsa eylemler yapılıyor. Seçmenler, hükümetlerine Rusya ile ilişkilerini normalleştirme çağrıları yapıyor.

Kış aylarında doğal gaz tedarikinde AB ülkeleri sıkıntılar yaşarken Türkiye tedarik sorunu yaşamazsa (ki yaşamayacak), bu AK Parti tabanı başta olmak üzere seçmenin AK Parti'ye güvenini pekiştirecektir.

Televizyonlarda AB ülkelerinde yaşanan protestoları, eylemleri hatta toplumsal olayları izleyen seçmen, doğal gazımız varsa ve enflasyona karşı ücret ayarlamaları yapılmışsa, tüm bunlara pragmatist bakış açısı ile yaklaşabilir.

Asgari ücrette yapılacak ciddi bir düzenleme, ciddi bir artış da bozulan ekonomi ve yüksek enflasyon karşısında AK Parti lehine bir sonuç doğurabilir.

Türkiye'de çalışanların yüzde 46'sı asgari ücretle çalışıyor. AK Parti, bu seçmen kitlesini rahatlatacaktır. Tüm işaretler bunu gösteriyor. Ayrıca kendi seçmen kitlesinin hatırı sayılır bir bölümü de bu ücret grubundan oluşuyor.





Asgari ücret ile ev alabilme düşüncesini ise zihinlerinde Sosyal Konut Projesi uygulaması ile oluşturturdular.

Sosyal Konut Projesi, aynı zamanda AK Parti için bir güven testiydi. Başvuru sayısı 7,5 milyonun üzerinde. Başvuru sahipleri bir anlamda “Yaparsa AK Parti yapar” diyor.

Emeklileri, emeklilikte yaşa takılanları (EYT), gençleri rahatlatacak projelerin de hayata geçirileceği görülüyor.

Sadece bunlar bile AK Parti'yi yeniden birinci parti yapmaya yeter.

Evet... Her şey Erdoğan'ın lehine gelişiyor.

Bir başka ifade ile seçmene henüz güçlü ve inandırıcı vaatlerde bulunamayan muhalefetin de aleyhine...

Siyasette dengeleri değiştirecek tek şey ise oluşacak halk ittifakı ile halkın kendi liderini ve kendi içinden güçlü kadrolarını çıkartabilmesi.

Mümkün mü?

AK Parti'nin tekrar seçim kazanmasından daha mümkün.

Anlatacağım...







Hayatlarımız tehlikede 

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Yaşayan Gezegen Raporu 2022'ye göre, gezegenimizdeki yaşam formları için alarm zilleri çalıyor.

Bu alarm ile gezegeni terk etmemiz de mümkün değil.

Tek seçenek hiç zaman kaybetmeden müdahale etmek.

Bu müdahale için çok mu geç bilemiyorum.

Ancak dehşet verici rakamlar duyuluyor.

Örneğin yaban hayatında omurgalı popülasyonunun 1970'ten günümüze kadar ortalama yüzde 69'luk düşüş yaşanmış.

İnanılır gibi değil.

Karayipler'deki popülasyonda ise ortalama yüzde 94'lük bir düşüş görülmüş.





Gezegendeki hayatı hızla yok ediyoruz.

İçinde kendimizin de olduğu bütün hayatı...







Ortak paydamız: Komplo teorileri sevgimiz 

Biz toplum olarak komplo teorilerini seviyoruz.

Denilebilir ki içinde komplo teorisi olmayan konumuz yok.

Siyasete bakın, “Bu siyasetçi İngilizlerin adamı”, “Şu siyasetçi CIA ajanı” gibi...

Ekonomi konusunda komplo teorilerine dayalı dezenformasyondan geçilmiyor.

COVID aşısında en az bir tane komplo teorisi duymayanımız yoktur. En azından hepimize çip taktıklarını duymuşuzdur.

Komplo teorilerinin alıcısı çok.

Özellikle Amerika'da.




Geçenlerde Amerika'nın ünlü komplo teorisyenlerinden biri olan Alex Jones'e kallavi bir ceza kestiler. Sıkı durun. Tam 965 milyon dolar.

Adamın bu işten kazandığı parayı artık siz düşünün.

Bizim gariban komplo teorisyenlerimiz, ancak YouTube'da çoğu da kendilerine ait olmayan komplo teorileri ile üç beş bir şey kazanmaya çalışıyor.

Üzüldüm şimdi yerli ve milli komplo teorisyenlerimizin haline.

Neyse... Alex Jones'e kesilen cezanın nedeni, 26 kişinin hayatını kaybettiği Sandy Hook okul saldırısının bir aldatmacadan ibaret olduğunu iddia etmesi. Bu aldatmacayı, ABD hükümetinin bir silahsızlanma yasası çıkartarak Amerikalıların ellerindeki silahları almak için düzenlediğini söylüyordu. Çok acımasız iddialarından biri de hayatını kaybedenlerin ailelerini bu senaryonun oyuncuları olmakla suçlamasıydı.

Jones, cezayı hak etmiş.

Tabii bence.

Jones'e inanlar var mı? Tabii ki var. Hatta epeyce var.







Vejetaryenliği çok yanlış anlamış 

Haberi okuyunca, “Başka ülkede yaşayamam” diyenlere bir defa daha şapka çıkardım.

Elazığ’ın ilk kadın kasabı Mürüvvet Burhan'ın vejetaryen olması kasap olmasına engel olmamış.





Hay bin kunduz !

Daha neler görecek, neler duyacağım bakalım.

Benim “enteresan ve güzel ülkem”.