Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789

Tomografi için randevu 6 ay sonrasına...

Burcu Yıldırım

ANKARA- Birinci basamak olarak adlandıran aile hekimliği güçlendirilmediği için kamu ve tıp fakültesi hastanelerinde oluşan hasta yoğunluğu, uzun kuyruklara yol açıyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde poliklinik servisleri, tahlil ve kan merkezlerindeki kalabalık, sağlık sistemindeki tıkanmayı gözler önüne seriyor. Bazı servislerde oturacak yer bulamayan hastalar, saatlerce ayakta  beklemek yerine dışarıya çıkmayı tercih ediyor. Hastanenin girişinde merdiven inip çıkmakta zorlanan yaşlı, çocuk, hamile ve fiziksel engeli olan vatandaşlar, asansöre binmek için dakikalarca kuyruk bekliyor. Servet Çaylı, Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne tomografi günü almaya geldiğini belirterek, "'6 aydan önce veremeyiz' dediler. '6 aya kadar ölürsem ne olur' dedim, 'Ölürsen Allah rahmet eylesin teyze' dediler. İşte sağlık sistemini bu hale getirdiler" dedi.  

Hastane bahçesinde görüştüğümüz hastalar, sağlık sisteminin yanında içinde bulundukları ekonomik koşulların zorluğuna da dikkat çekti. Yaşadıkları sorunları GAZETE DURUM'a şöyle anlattı:


"Tomografiyi '6 aydan önce veremeyiz' dediler"

Servet Çaylı, tomografi günü almaya geldiğini belirterek, "'6 aydan önce veremeyiz' dediler. '6 aya kadar ölürsem ne olur' dedim, 'Ölürsen Allah rahmet eylesin teyze' dediler. İşte sağlık sistemini bu hale getirdiler. Hastane içindeki yoğunluktan hiç çıkamaz olduk. Personel, hastane, randevu, kan alma sırası... Hepsi ayrı rezillik. Hiç hasta olmadan ölmek en iyisi. Gelirken yeğenim, arabayla getirdi. Giderken, iki dolmuş değiştirip gideceğim. Bazen oturacak yer oluyor, bazen olmuyor. Şimdi geldim, muayene oldum. Bugün muayene olup kan veriyorsun, ertesi gün kan almaya geliyorsun, daha ertesi gün sonuç sırası alıyorsun" dedi.

Ayakta duramayan hasta sıra bekliyor

İsmini vermek istemeyen bir hasta, “Ben Balgat'tan otobüs, dolmuş kullanarak geliyorum. Bazen hiç yürüyemiyorum eşim getiriyor. Asansör tıklım tıklım dolu. Hasta kabul öyle. Ben bu hastaneye sabah saat 6'da geliyorum, akşam 6'da ancak çıkıyorum ve işlemimi hâlâ bitirmiş değilim. Doktorlara kesinlikle hiçbir diyeceğim yok. İşlerini çok iyi yapıyorlar. Buraya sağlık bulmak için gelen hastalar, ağlayarak gidiyor. Gözümle şahit oldum. Ayakta duramayan hasta, sıra bekliyor. Doktorların yoğunluğu biraz üstünden alınsa, bence durum biraz daha çözülür. Bir ilaç raporu çıkarttıracağım oradan oraya günlerdir dolaşıyorum. O kadar rezil bir durumdayım ki anlatamam” diye konuştu.

"Eşit düzeyde sağlık imkanı sunulabilir"

Dilan K., ne Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden ne de 182'yi arayarak randevu almanın mümkün olduğunu belirterek,  sözlerini şöyle sürdürdü: "Birilerini araya koyarak randevu aldığımız zaman da en acil olan bir MR, tomografi ya da farklı bir tetkik maalesef aylar sonrasına kalıyor. Söz konusu sağlık olduğunda erteleme gibi bir lüksümüz yok. Sağlık sektörü şu anda sekteye uğramış durumda, insanlar hastalanmamak için dua eder noktaya geldi. Çünkü hastalandığımız zaman doktor bulamıyoruz. Doktor bulduğunuzda ağır bir hastalığınız varsa ilaca ulaşamıyorsunuz. İlaçlar yurt dışından geliyor.  Neticede devlet, bu koşulları düzeltebilir. Herkese eşit düzeyde sağlık imkanı sunulabilir ama ne yazık ki parası olan ya da sırtı sağlam olan, her şekilde özel hastanede işini hallediyor. Parası olmayanın sağlığa ulaşımı büyük bir yaşam mücadelesine dönüşüyor.”

Sadece yol masrafımız 1600 TL'ye yaklaşıyor 

Dilan K., İstanbul'dan Ankara'ya geldiğini, otobüs bileti için 370 TL ödediğini belirterek, "Bizim sadece gidiş dönüş yol masrafımız bin 600 TL'ye yaklaşıyor. Yolda hiçbir şey yiyip içmiyoruz ama çocuk da her gördüğünü istiyor. Mesela ben bu sağlık hizmetine kendi ilimde kendi semtimde ulaşabilsem, buraya gelmeyecektim, bu hastane bu kadar yoğun olmayacaktı, ekonomik sorun yaşamayacaktım, izin almak zorunda kalmayacaktım, sigortam sekteye uğramayacaktı... Çözülmeyen her sorun bir diğerini ortaya çıkarıyor. Sağlıkta fırsat eşitliği sağlanmıyor” dedi.



"Niğde'den poğaça yapıp getiriyorum"

Zehra Peker, kanser hastası olduğunu vurgulayarak, "2,5 yıldır hastaneye geliyorum. Hocalarım dahil sağlık çalışanlarından çok memnunum. Tek problem yürüyen merdivenlerin açılmaması. Sağlık çalışanlarına hakları verilmiyor. Hepsi yurt dışına gitmek istiyor, ben bir hasta olarak çok üzülüyorum. Keşke yurdumuzda bize hizmet etseler. Cumhurbaşkanı'nın “Giderlerse gitsinler” demesi uygun olmadı. Çünkü çocuklarımız, gençlerimiz kolay yetişmiyor. 6 yıl okuyup üstüne uzmanlık eğitimi alıyorlar. Ücretlerinin, haklarının verilmesi gerekir. Hayat çok pahalı, buraya geldiğimizde dışarıda yemek yiyemiyoruz. Ben evden poğaça getiriyorum, yanında bir çayla günümüzü geçiriyoruz” ifadelerini kullandı. 

Zehra Peker'in eşi de “Biz Niğde'den geliyoruz eşimi hastaneye araçla getirip götürüyorum. 2 yıl önce Niğde'den burası 180 TL tutuyordu, şimdi 750 TL ödüyorum. Bunun içinde yemek, konaklama da yok. Biz emekliyiz bu masrafı, nasıl halledeceğiz? Ekonomide eşit ve adaletli dağılım gerekiyor. Özellikle sağlık konusunda, emeklilerin yol paralarının karşılanmasını talep ediyoruz. Buraya gelmeden önce masraflarımızı karşılamak için bir iki ay hazırlık yapıyoruz. Bir alacağımıza yarım alıyoruz, yarım alacağımıza hiç almıyoruz” diye konuştu.