Uzmanlar: "'Paramız yok, alamayız' demeyin"

İleyda Özmen

ANKARA – Psikoterapistler Derneği Başkan Yardımcısı Psikoterapist Cem Keçe, anne ve babalara ekonomik sorunlarını çocuklara yansıtmamaya özen göstermelerini önererek, “Çocuğunuz alışveriş sırasında bir şey istediğinde 'Paramız yok, alamayız' demeyin. Para konusu ortaya konulmadan başka gerekçeler sunulmalıdır” dedi. Keçe, ailelere çocuklarının yanında güncel ekonomik konuları ve sıkıntıları konuşurken dikkatli olmaları uyarısında bulundu.

Keçe, ekonomik krizi, ebeveyn ve çocuk ilişkisi bağlamında GAZETE DURUM'a değerlendirdi.

Ekonomik krizin aileleri, derin bir kaygıya sürüklediğini belirten Keçe, bu kaygının çocukların yanında dile getirilmesinin sakıncalarına dikkat çekti. Keçe, "Ailelerdeki bu kaygı çocuklarda da sıklıkla görülmeye başlandı. Zira anne ve babalar, çocuklarının yanında ekonomik sorunlardan söz ediyorlar" dedi.

Keçe, anne ve babalara yaşadıkları sorunları çocuklarına yansıtmamaya özen göstermelerini önererek, “Çocuğunuz alışveriş sırasında bir şey istediğinde 'Paramız yok, alamayız' demeyin. Para konusu ortaya konulmadan başka gerekçeler sunulmalıdır” dedi. 

"Kaygı, davranış bozukluklarına yol açıyor"

Kaygının çocuklarda davranış bozukluklarına yol açtığına dikkat çeken Keçe, “Kaygı duyan çocuklar, altına kaçırma, öfke krizleri, uyku problemleri gibi davranış bozukluğu geliştirirler. Bütün bunlar kaygıya verdiği tepkilerdir. Kardeş kıyaslaması varsa bu tepkiler daha ağır olur. Çocuk, 'Neden ona alındı bana alınmadı' diye etkilenir. Ailelerin buna çok dikkat etmesi gerekiyor” tavsiyesinde bulundu.

Psikolog Metin Günaydın da alışveriş sırasında çocuğun "Paramız yok" denilerek geçiştirilmesinin yaratacağı sıkıntılara işaret ederek, çocuğun bu durumda, kendini engellenmiş hissedeceğini ve ileride sınırlar konusunda sorun yaşayan, hırçın, öfkeli bir birey haline gelebileceğini söyledi. Ailelerin bu yaklaşımının doğru olmadığını vurgulayan Günaydın, “Aileler, çocuklarını geçiştirmek yerine bunun doğru bir davranış olmadığını ve başka bir şekilde yapabileceklerini, kurala bağlı şekilde yapılması gerektiğini çocuklarına anlatmalı. Örneğin alışveriş yapmaya gidilmediği bir gün aileler çocuğun olumlu davranışlarını ortaya çıkararak, 'Bugün çok güzel oyun oynadık, oyuncak almaya gidebiliriz, bugün ödevlerini erken bitirdin, dondurma almaya gidebiliriz' gibi cümleler kurup özel vakit oluşturarak yaklaşımda bulunmalı. Ailelerin bu konuyu ciddiye alması gerekiyor. Çocukların kurallara daha uyumlu olması için, duygularını kontrol edebilen bireylere dönüşmesi için bu önemli bir konu. Bu yaklaşımla karşı karşıya kalan çocuklar hangi zamanda neyin alınacağını zaten biliyor olacak” diye konuştu.