Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Ezer: “Sağlıkta dönüşümün yarattığı yıkım şiddet olarak dönüyor”

Burcu Yıldırım

ANKARA-Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde özel bir hastanede çalışan hekim, SGK sisteminin hata vermesi nedeniyle sinirlenen bir kişinin saldırısına uğradı. Hekim, daha sonra saldırganın yakınlarının şiddetine uğradı, başının ve vücudunun çeşitli yerlerine darbeler aldı. Şiddete maruz bırakılan hekim, saldırganların serbest bırakılması sonrası adliye önünde "Tıp diplomasını" yırtarak görevinden istifa ettiğini açıkladı. Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Bulut Ezer, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete tepki göstererek, “Sağlıkta dönüşümün yarattığı yıkım, sağlık çalışanlarına şiddet olarak dönüyor. Çünkü halk, sağlıkta yaşanan bütün aksaklıkların sorumlusunu hekimler ve sağlık çalışanları olarak görüyor. Beş dakikada bir yapılan sağlık hizmeti, bir dakikaya düşüyor. Bu durum da 'doktor beni muayene etmeden gönderdi' tartışmalarıyla tekrar şiddete dönüşüyor. Sağlık sitemi her alanda çöküyor ve bu işin muhatabı, bizler değiliz. Bu işin muhatabı, Sağlık Bakanlığı'dır” diye konuştu.

Ezer, son olayla birlikte bir kez daha gündeme gelen sağlıkta şiddet konusunda GAZETE DURUM'a açıklamalarda bulundu. 

Sağlıkta şiddet yasası için büyük mücadele verdiklerini belirten Ezer, “Aslında sağlıkta şiddetin sadece yasayla çözülemeyeceğini biliyoruz ama caydırıcı olması açısından önemli. Son dönemde sağlıkta şiddet yasası çıkarıldı. Yaralama, kast içeren sağlıkta şiddet vakaları bu yargılama kapsamına alınarak paket suçlar olarak nitelendirildi" dedi.

Sağlıkta şiddetin sadece yaralama  olmadığını vurgulayan Ezer, "Bir kişiye sözel şiddet uyguladığınızda o kişinin psikolojik olarak çalışmaya devam etmesi zaten imkansızdır. Viranşehir'deki dünkü olayda darp olmasına rağmen saldırganlar serbest bırakıldı. Sosyal medyadan yaptığımız kampanya sonrasında olay gündem olunca Sağlık Bakanı, sadece konuyla ilgili itirazda bulunduklarını ve kişilerin tutuklanmasını talep ettiklerini belirten bir tweet attı. Hekim arkadaşımız, adliye önünde saldırganlar serbest bırakıldıktan sonra diplomasını yırttı ve istifa ettiğini açıkladı. Bu konuyla ilgili sadece bir tweet geldi” diye konuştu. 

“Sağlık sitemi çöküyor muhatabı biz değiliz”

Ezer, sağlıkta dönüşümün yarattığı yıkımın, sağlık çalışanlarına şiddet olarak döndüğünü kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü halk, sağlıkta yaşanan bütün aksaklıkların sorumlusunu hekimler ve sağlık çalışanları olarak görüyor. Bu nedenle şiddete maruz kalıyoruz maalesef. Dün hekim arkadaşımız, SGK sisteminde yaşanan ve kendisinin hiçbir şekilde müdahale edemeyeceği bir durumdan ötürü saldırıya uğradı. Sistem çalışmadığı için reçete veremedi ve bekleyen hastalar hekimi sorumlu tuttu. Sağlık sitemi her alanda çöküyor ve bu işin muhatabı, bizler değiliz. Bu işin muhatabı, Sağlık Bakanlığı. Sağlık Bakanlığı, 'sağlık sistemi sıkıntılı' demediği için çözüme yönelik adım da atılmıyor. Hastalar, çok rahat randevu bulup her istediklerinin hemen olacağını zannediyor.”

“Beş dakikalık sağlık hizmeti bir dakikaya düşüyor”

Bir hastanın, MHRS'den, herhangi bir servise 15-20 günden önce randevu alamadığına dikkat çeken Ezer, “Hatta bazı bölümlerde hiç yer bulunamıyor. Sağlık Bakanı da çıkıp bu itirafı yapamıyor. Üstelik Sağlık Bakanlığı, hastanelere “randevusuz gelenlere de bakın” baskısı yapıyor. Bu baskı yapılırken, randevu sisteminde beş dakikada bir bakılması gereken 50 hasta yer alıyor. Hekimler de mecburen şiddete maruz kalmamak için sıra almadan gelen hastalara bakmak zorunda kalıyor. Bu sefer ciddi yığılmalar oluyor. Beş dakikada bir yapılan sağlık hizmeti, bir dakikaya düşüyor. Bu durum da 'doktor beni muayene etmeden gönderdi' tartışmalarıyla tekrar şiddete dönüşüyor” diye konuştu.

“Kamu hastaneleri hekim bulamaz hâle geldi”

Sağlıkta, personel sorununun büyüdüğüne işaret eden Ezer, “Kamu hastaneleri artık hekim bulamaz hâle geldi. Çünkü özlük haklarındaki kayıplar, sağlık sitemindeki sürekli yığılmalar, kışkırtılmış sağlık yapısı hekimleri ya yurt dışına yönlendiriyor ya da kamu hastanelerinden istifa ederek özellere geçmeye zorluyor. Zaten Şanlıurfa gibi uzak bölgelerde sağlık personel yetersizliği yıllardır var. Bir de çalışma koşullarının kötülüğü birçok servis bulunmuyor. Kardiyoloji, beyin cerrahisi, genel cerrahi gibi bölümlerin birçok kontenjanı boşta kalıyor. Son üç haftadır her hafta bir gün, sağlıkta şiddetle karşılaşıyoruz” dedi.

“Yama yapılarak devam ettirilemez”

Hekimlerin, şiddete uğramamak için hasta ile en az teması olan  dermatoloji, anestezi, biyokimya gibi bölümlere yöneldiğini ifade eden Ezer, “Sistemi doldurmak adına kontenjan sayısını iki katına çıkardılar ama birçok bölüm gene de tercih edilmedi. Son dönemde yaşanan sorunlara karşı yurt dışına çıkma eğiliminde olan hekimlere karşı normalde altı bin asistan kadrosu 'biz asistanlarla işi devam ettiririz' söylemi sonrası 12 bine civarına çıkarıldı. Ama bu asistanlara eğitim verecek uzman hekimler ortada yok. Bu şekilde yaralı ve ağır aksak ilerleyen bir sisteme yamalar yapılarak sağlık sitemi devam ettirilemez. Yapılan çalışmaların hepsi sadece kısa dönemlidir. Hiçbir şekilde sistemi düzeltmez” uyarısında bulundu.

“Şiddet halk sağlığına saldırıdır”

Viranşehir'de şiddete uğrayan hekimin yargı sürecini başlattığını ve Şanlıurfa Tabip Odası olarak bu sürece müdahil olacaklarını belirten Ezer, “Konunun takipçisi olacağız. Savcılara ve hâkimlere çağrımızdır, toplumun huzuru ve sağlığı için bu şiddet olaylarına karşı cezasızlığı tercih olarak görmeyiniz. Sağlıkta şiddet, sizin ve halkın sağlık hakkına saldırıdır” dedi.

Şanlıurfa Tabip Odası, bugün saat 17.00'de Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapacak. Sağlıkta yaşanan şiddete dikkat çekilerek kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesi talep edilecek.