10 Ekim Ankara katliamı faillerine suç duyurusu: “Gerçekleri gizlemek suçtur”

AZE Haber Ajansı

ANKARA- 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), 10 Ekim Ankara Katliamı ile ilgili Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na “Herkes bildiklerini açıklasın. Gerçekleri ve failleri gizlemek suçtur” diyerek suç duyurusunda bulundu.

Yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Pek çok karanlık nokta aydınlatılmadı: 2015 yılında yapılan iki genel seçim (2015 haziran ve kasım ayları) arasında yaşanan süreç, gerçekleştirilen katliamlarla ilgili karanlık pek çok noktanın halen aydınlatılmamış olması ve gerçek faillerin tamamının hala ortaya çıkarılmamış olması sebebiyle kamuoyunda zaman zaman yoğun biçimde tartışılmaktadır.

Verdiği dört isimden biri Soylu'ydu: Bu anlamda en son Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın geçen mayıs ayında yaptığı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na "... 15 Temmuz'da yarım kalan neydi; Ankara Garı'na bomba nasıl geldi, açıklayın..." sorularını sorduğu, yine Ahmet Davutoğlu'na çağrı yaparak, "Haziran-Kasım arasında ne oldu? Davutoğlu'nun "Konuşsam sokağa çıkamazlar" derken verdiği 4 isimden biri Soylu'ydu. Ankara'da otogara bomba nasıl geldi? Siz cevabı biliyorsunuz. Halka cevabı söylemek zorundasınız" şeklindeki açıklamalarıyla 2015 yılında yaşanan katliamlar süreci yeniden gündeme gelmiştir.

Sorular yanıtsız bırakıldı: Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere Ümit Özdağ, 10 Ekim Ankara katliamında kullanılan bombanın nasıl geldiğinin bilindiğini, dolayısıyla açıkça o döneme ilişkin hala gizlenen gerçekler bulunduğuna işaret etmiştir. Bunun üzerine bir süre bu konuda başka açıklama olup olmayacağını bekledik. Ancak yine daha öncekilere benzer şekilde yine bu sorular yanıtsız bırakıldı. Sorduğu bu soruların cevabını bildiği anlaşılan Ümit Özdağ da bu konuda bildiklerini açıklamadı.

Kamuoyundan gizlenen gerçekler var: Ayrıca hatırlanacağı üzere halen Gelecek Partisi Genel Başkanı olan Ahmet Davutoğlu’nun bir süre önce o döneme ilişkin olarak,“… terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. …”şeklinde açıklamaları hafızalarda yer etmiştir. Yine suç örgütü lideri Sedat Peker’in, 2015 yılında yaşananların bir plan dahilinde yapıldığı, kendisinin de bu plan dahilinde hareket ettiğine dair açıklamaları vardır. Öte yandan 10 Ekim katliamının hemen sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, o dönem Başbakan olan Ahmet Davutoğlu’nun, kendisine anlattıklarını kamuoyuyla paylaşırsa Davutoğlu’nun zor durumda kalacağını açıklamıştır.

Bütün bu açıklamalar, 2015 yılında yaşananlara dair kamuoyundan hala gizlenen bazı gerçekler olduğunu, bu gerçekleri bilenlerin ise işlenen bazı suçları ve faillerini hala gizlediğini göstermektedir. Yapılması gerekenler bellidir: Herkese bildiklerini açıklamaları yönünde yaptığımız çağrılar muhataplarından karşılık bulmamıştır. 2015 sürecinin aktörleri olanların, birbirlerine siyasi şantaj olarak kullandıkları, kimi ve neyi işaret ettiği belli olmadan ortaya attıkları bir takım imalı suçlamalarını daha fazla dinlemek istemiyoruz. Suç ve suçluları bilenlerin yapması gerekenler bellidir: Bugüne kadar gizlenen suçların ve suçluların ortaya çıkarılması için bir an önce tüm bildiklerini Savcılara anlatmak. Ayrıca başta 10 Ekim Ankara katliamı davası olmak üzere halen süren katliam yargılamalarında mahkeme huzurunda bildiklerini açıklamak.

Karanlık hiçbir nokta bırakılmasın: Ancak bugüne kadar gizlenen gerçeklerle ilgili hiç kimse bildiklerini bu şekilde anlatmadığı için ve Savcılık tarafından da harekete geçilmediği için bilgi sahibi oldukları anlaşılan kişilere başvurulması ve faillikleri tespit edilenler hakkında dava açılması için 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve Türk Tabipleri Birliği olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuyoruz.

Katliamların gerçek faillerinin ortaya çıkarılması ve karanlık hiçbir nokta bırakılmaması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü hukuki yol ve yöntemleri kullanmaya devam edeceğimizi bir kez daha kamuoyuna duyururuz.