Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Olağanlaşan savaş atmosferi

Kremlin, yavaş yavaş bir savaş atmosferinin içine giriyor; bazıları için çoktan girdi. Kremlin’in aylar boyunca kullandığı “özel operasyon” kavramı öleli haftalar oldu. Rusya'nın bu savaşın içine gireceği, önce kendi topraklarında başlayan sabotajlarla, sonrasında Ukrayna'nın saldırıları ile devam eden süreçte belli oluyordu. Artık yalnızca bundan söz etmiyoruz. Kremlin, ilhak ettiği 4 bölgede sıkıyönetim uygulanmasına karar verdi, Moskova’ya kadar uzanan coğrafyada ise farklı aşamalarla güvenlik önlemleri artırılacak. Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarının komutanlığına getirilen Sergey Surovikin, geçtiğimiz günlerde ilk kez Rusya devlet televizyonuna mülakat verdi ve bir nevi Herson’da yaşanacak büyük çatışmaların haberini duyurdu.

Aylara yayılan savaş, Ukrayna’nın olduğu gibi Rus ordusunun da kayıplarını artırıyor. Savaşın getirdiği ölümün toplumda ve çok daha fazla ailede yankı bulmasına neden oluyor. Diğer taraftan, kısmi seferberlik ile başlayan ve bazı bölgelerde sıkıyönetime varacak şekilde genişleyen yeni düzen, toplumun savaş atmosferini yeniden yaratıyor. Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, şehrin olağan hayatını etkileyecek herhangi bir önlemin alınmadığını açıklamasına rağmen, şubattan bugüne baktığımızda, sıradan insanların günlük hayatı, gittikçe bu çatışma döneminin içine giriyor. Artık evlerinden uzakta yaşanan birtakım olaylardan değil, farklı ölçeklerde bundan etkilenen milyonlardan söz ediyoruz. Farklı bir deyişle, insanlara sıkıyönetim altında yaşamanın deneyimi içten içe gösteriliyor, insanlar uzun vadeye yayılacak bu sürece alıştırılmaya çalışılıyor. Vladimir Putin’in geçtiğimiz gün seferberlik dolayısıyla askere alınanların eğitim bölgesini ziyaret etmesinin arkasında da bu dönüşüm yatıyor.

Böyle bir atmosferi yönetmek, tarihi savaşlarla geçen ve toplumsal hatırası bu konuda kuvvetli bir ülke için dahi kolay değil. Kısmi seferberliğin ardından yaşanan panik, bu paniği körükleyen plansızlık ve hatalar, insanların bir an önce Ukrayna ile müzakerelerin başlamasına yönelik içten içe artan çağrısı (Levada Merkezi’nin Eylül 2022 kamuoyu araştırması) ve Ukrayna’nın yaz sonundan bugüne cephede elde ettiği kazanımlar, günün sonunda Kremlin’i, bu krizi gerekirse zorla yönetebilecek isimlere koltuğu bırakmaya zorluyor. Surovikin’in, Ramazan Kadirov’un yükselişi; Yevgeniy Prigojin’in sahneye artık gölgelerle değil spotlarla çıkması, öne çıkan birkaç örnek. Bu isimler ve önümüzdeki dönemde adlarını sıkça duyacağımız diğer kişilerin temel özellikleri, merkezi otoritenin korunması adına sınır tanımadan hareket edecek olmaları. Rusya, Büyük Anayurt Savaşı’nda (1941-45) oluşturulan kurumları ve organizasyonları farklı isimlerle yeniden canlandırıyor (Örneğin: Gosudarstvennıy komitet oboronı, Devlet Savunma Komitesi). Bunun altında yatan bir sebep ise toplumdaki çözülüşü engellemek. Bu, Sovyetlere veya yeniden yapılanmış bir sola dönüş değil, tahmin edilemeyecek sonuçlarıyla birlikte bir sağa çekme dönemi. Bu gelişme, Rusya’nın yalnızca bugününü değil, geleceğini de şekillendirecek farklı bir mücadeleye yol açacak ve yalnızca Ukrayna ile sınırlı kalmayacak; Rusya’nın post-Sovyet ülkeleri ile kurduğu -özellikle savunma ve askeri- iş birliklerinin de yeniden yapılanmasına, sorgulanmasına yönelik bir süreci başlatabilecek.

Putin, farklı klikler ve görüşler arasındaki son dengeleyici unsur olabilir. 90’ların sonundan bugüne uzanan, dağılmış Rus milliyetçilerinin, Yeltsin çevresinin ve güvenlik bürokrasisin arasında kurduğu ilişki ağıyla, önce komünistlerden Duma’daki liderliği alan, sonrasında parlamentodaki muhalefeti dahi bir şekilde düzenin parçası kılan Putin’in mirasında, artık uzlaşmadan ziyade baskın güç olma denemelerine ve büyük ihtimalle bunun yaratacağı çatışma dönemine dönüyor olabiliriz. 2024 Rusya Devlet Başkanlığı seçimleri, bu konudaki ilginç bir kırılma olacak. Aynı zamanda Rusya’daki toplumsal hareketlerin de kaderini etkileyecek.