Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Herson, Kremlin ve Yeni Belirsizlikler

Tarih 30 Eylül 2022, Kremlin’de Putin’in uzun konuşmalarından biri başlıyor ve Putin, henüz sözlerinin başında “Milyonlarca insanın gerçek anavatanlarına dönme kararlılığı en güçlü şeydir, Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye’deki insanlar, sonsuza kadar vatandaşımız oluyor. Kiev’i müzakerelere dönmeye çağırıyoruz fakat bu insanların seçimini (referandum) tartışmayacağız. Rusya, onlara ihanet etmeyecek.” cümlelerini kullanıyordu.

Bu törenin henüz birkaç hafta öncesinde Harkov bölgesinde Rusya’nın geri çekilişi kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Akabinde kısmi seferberlik kararı gelmişti ve aylardır süren ancak net bir tarih verilmeyen referandum, bir anda yapılmıştı. Kısmi seferberliği ve referandumu, askeri kademelerdeki değişiklikler izledi. Rusya’nın gölgelerin arkasındaki belirsizliği, farklı bir planın varlığını işaret etmektense umutsuzluğu ve kuşkuları artırıyordu. Aynı zamanda uzun süredir şapkadan bir tavşan çıkmamıştı. Nükleer tartışmalarıyla başlayan ve referandum ile sonuçlanan süreçte Kremlin’den birçok isim, Rus toprağı olarak nitelendirdikleri bu bölgeleri buna dayanarak koruyacaklarını belirtiyordu.

Tarih 22 Eylül 2022, yeni bir son dakika haberi geçiyor: Ukrayna-Rusya esir takası. Şubattan bugüne Rusya ve Ukrayna, defalarca esir takası yaptılar ancak bu sefer Kremlin, Azov Taburu komutanlarını da serbest bırakıyordu. Karşılığında Ukrayna’nın eski ana muhalefet partisi lideri Medvedçuk’u ve birtakım üst düzey subayları almıştı. Rus kamuoyunun farklı sesleri, karardan tatmin olmadı.

Rusya, Donetsk ve Lugansk ile sınırlı kalan bir bölgede daha etkili ve kendince hedeflerine daha rahat ulaşabilir bir görüntü koyabilir miydi? Bu soru tartışılmaya devam edecektir. Ancak koyulan hedefler, söylemler ve günün sonunda söylemlerle bağdaşmayan sonuçların ortaya çıkması, eleştirileri artırıyor. Diğer taraftan, Büyük Anayurt Savaşı’na yapılan atıflar, istenilen etkiyi yaratamıyor. Bunun temel sebebi, Kremlin’in medyadaki sözcülüğünü üstlenmiş Solovyov ve Simonyan gibi isimlerin, ucuz milliyetçilik ötesinde bu fedakârlığı gösterebilecek veya insanları buna ikna edebilecek durumda olmamaları. İçinde bulundukları sınıf, Kremlin’in sınıf öncelikleri ve kişisel çıkarlara endeksli ordu, siyaset ve diğer kurumlar ağı, 1991 sonrasının bataklığında yüzmeye (daha doğrusu boğulmaya) devam ediyor.

Diğer taraftan, son günlerde tekrar olası barış görüşmelerine dair çağrıların yükseldiğini görüyoruz. Kiev ve Moskova, aylardır bu ihtimalden uzak bir şekilde savaşı cephede çözme uğraşına devam ediyordu. Özellikle ABD’nin, Kiev ve Moskova ile farklı kanallar aracılığıyla anlaşmaya çalıştığı konuşuluyor. Ukrayna açısından bakarsak, savaşın devamlılığı açısından ve savaş sonrasında uygulanacak yeniden inşa sürecinde Batı’dan gelecek desteğe oldukça ihtiyaç var. 5 Kasım tarihli The Washington Post haberine göre, bir nevi yardımların sürekliliğinin sağlanması için Ukrayna’nın müzakere masasını tamamen kapatmaması ve yıllarca sürecek belirsiz bir savaş ihtimalinin yardım gönderen ülkeleri kaçırmaması gerekiyor. ABD, bu yüzden Ukrayna ile temas halinde. Kiev, ABD ve AB onayı olmadan müzakerelere geri dönmeyecek; bu sadece dönmek isteyip dönememesinden ötürü değil, bu onayı sahiplenmiş olmasından ve bugün (hatta yarın) Ukrayna’yı (diğer deyişle, mevcut Kiev yönetimini) hayatta ve ayakta tutacak şeyin Batı olmasından ötürü. Gelecek, 90’ların buhranını yansıtabilir, yeni bir oligark tahakkümünü başlatabilir. Bunu yazıp söylemek için önümüzde zaman olacaktır.

Rusya açısından ise Herson’un terk edileceği Surovikin’in Rusya’nın Ukrayna’daki birliklerinin başına getirilip ilk mülakatını verdiğinde az çok belli gibiydi. Rusya devlet televizyonuna konuşan Surovikin, Herson’daki durumun karışıklığından bahsediyordu ve zor kararlar alınabileceğini belirtiyordu. İşte bu zor karar, Şoygu tarafından geçtiğimiz gün açıklandı. Rusya, haftalardır yaptığı hazırlıklardan sonra Dinyeper nehrinin sol yakasına konuşlandı, bağlantı köprülerinin tamamı imha edildi. Bu gelişmelerin bir yerde Batı – Rusya pazarlığı olabileceği belirtilse bile (doğru olabilir veya olmayabilir) içerideki tepkilerin tonu gün geçtikçe artıyor. Bu yalnızca Rus kamuoyundaki eleştirilerin artması demek değil, hâlihazırda referandumla Rusya’ya katılma kararını destekleyen, bunun için oy veren insanların da endişelerini artırıyor. İşte bu noktada meşruiyet ve “sadakat” mekanizmalarının nasıl çizileceği oldukça belirsiz duruyor. Kremlin’in kararı, sonraki gelişmelerden bağımsız olarak bugün Herson ve Kırım arasında yapılmış bir tercih olarak algılanacaktır. Bu tercih, Rusya tarafından tanınmış iki bölgenin arasında farklı bir statü yaratılması anlamına geliyor. Askeri stratejinin bir parçası olarak Herson’dan çekilme kararı, uzun sürecek bir savaşta doğru veya yanlış olarak tartışılabilir ama bu karar, siyasi sonuçları bakımından Kremlin için bir Rus toprağından, önemli bir şehirden vazgeçmek anlamına geliyor. Referandum kararı bu sorumluluğu Kremlin’e yüklemişti, şu an yükümlülüklerini taşıyabildiğinden emin değiliz.

Ordudaki defolar belirginleşirken şu an Rusya’da farklı çıkar grupları, önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeleri bekliyor. Ordudaki çatırdama sesleri, ordunun bazılarınca bir paravan olarak birçok krizi örtmesi, yakın zamanda yeni mücadele alanları yaratabilir. Yaşanacak siyasi gelişmeleri şu an kestirmemiz mümkün değil, Kremlin’in sonraki hamlesinin ne olacağına Putin ve çevresi karar verecek.