Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

UYGARLIK BİRİKİMDİR

Uygarlık öyle birkaç yılda hatta birkaç on yılda bile sahip olunabilecek bir nitelik değildir. Uygar olmak için yüzyıllar gerekir ki genlere yerleşebilsin. Genlerinde uygarlık olmayan insanın adı, ulusu, dini, görevi ne olursa olsun, uygar olması beklenemez. İnsanın böylesine derininde olan uygarlık bir yandan da neredeyse bir bakışta görülebilen bir niteliktir. Bir iki örnek vereyim sizler de bana hak vereceksiniz.

Zenginlik uygarlık değildir.

Uygarlık, en son teknoloji ile donatılmış, pahalı bir arabaya sahip olmak, kullanmak değildir. Eğer arabanın camını açıp, sigara paketini, izmaritini, şişeyi veya elinizdeki herhangi bir nesneyi yola, yol kenarındaki hendeğe, ormana atıyorsanız; kırmızı ışıkta durduğunuzda kapıyı açıp, sigara tablasını yola boşaltıyorsanız, uygarlık genleriniz gelişmemiş demektir.

Milyon dolarlık teknenizi sakin bir koya demirlediğinizde televizyonunuzu sonuna kadar açıp, dizi seyrediyorsanız uygarlık size çok uzak demektir.

Görev, unvan uygarlık değildir.

Taşıdığınız unvan vali, general, büyükelçi olabilir. Dünyayı dolaşmış, görmüş olabilirsiniz ama yaşadığınız sitede diğer maliklerin haklarına saygı duymuyorsanız; ortak alana tecavüz ediyor, konutunuza kaçak eklemeler yapıyorsanız, uygarlık size çok uzak demektir.

Gelin, rahmetli Levent Kırca gibi, “zülfiyare dokunmak ve tam yerine rastgelip manzara koymak” pahasına, daha temel konulara girelim.

Diğer canlıları yok saymak uygarlık değildir.

Kuşlar, kanadı kırık leylekler için vakıflar kurmuş, cami duvarlarına güvercinler için kuş evleri yapmış bir ulusun bir ferdi olsanız bile, sokak hayvanlarını izleyip, öldürmek için gruplar oluşturuyorsanız; yavru köpeklere keyif için ateş ediyorsanız, uygarlık nerede siz neredesiniz?

Sokak hayvanlarının insanlarla nasıl bir arada yaşayabilecekleri yüzyıl önce çözülmüş bir sorun iken siz hâlâ sokak köpeklerinin, kedilerinin yaşamaya hakkı olmadığını düşünüyor, bu yönde hareket ediyor hatta aksini düşünen ve sokak hayvanlarına sahip çıkanlara saldırıyorsanız, uygarlıktan nasibiniz yok demektir.

Ülkeyi yönettiğinizi düşünseniz bile sokak hayvanlarının yerinin barınaklar olduğunu söyleyebiliyorsanız; örnek gösterdiğiniz barınakta savunmasız köpeklerin, kürekle kafalarına vurularak öldürülmesi karşısında sus pus oluyorsanız, uygarlık sizin genlerinizde yok demektir.

Kadını insan görmemek uygarlık değildir.

“En üstün canlı insandır”, “Her şey insan için” gibi zaten doğru olmayan bir düşünceyi savunan bir inanca sahip olduğunuzu tekrarlayıp dururken, insan olan kadınların her gün göz göre göre katledilmelerine seyirci kalarak; “İstanbul Sözleşmesi”nin, üstelik hukuksuz biçimde feshedilmesinin, bu cinayetleri teşvik ettiği artık herkes tarafından kabul edilirken, buna göz yumarak hatta neden olarak, hangi uygarlıktan söz edebilirsiniz?

Yobazlık uygarlık değildir.

Altı yaşındaki öz kızınızı imam nikâhı ile bir adama verebilen bir tarikat şeyhi iseniz; bu kız çocuğunu eş diye alıp, yedi yaşındayken onunla birlikte olabiliyorsanız, uygarlığı ne yapacaksınız?

Medreselerin örümcek kafalı softalarının elinde çökertilen, yok edilen bir imparatorluktan, “En hakiki mürşit ilimdir.” diyerek pırıl pırıl, dünyanın gıpta ettiği bir cumhuriyet yaratan, her yönüyle uygarlık timsali büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü kötülemeye, yok saymaya çalışıp, neredeyse kundaktaki bebelerin cüppe ve sarık giydikleri icazet törenlerini destekliyor hatta bizzat bu törenlere katılıyorsanız uygarlık size ne gerek?

Doğaya saygısızlık uygarlık değildir.

Sağlıklı bir doğa olmadan insanın yaşayamayacağı bilimsel bir gerçek iken, yönettiğinizi düşündüğünüz ülkenin doğasını hunharca tahrip ediyor, ettiriyorsanız; betonu, köprüyü, gökdeleni, kıyı yağmasını uygarlık ölçütü olarak görüyorsanız, siz hangi uygarlığı temsil ediyorsunuz?

Kirli siyaset uygarlık değildir.

Siyaseti kişisel zenginleşme, ülke kaynaklarını sömürme, peşkeş çekme fırsatı, aracı olarak görüyor; sizden olmayanları yok sayıyor, onlara her fırsatta, sokak kabadayılarının bile ağza almaktan utanacakları sözcüklerle hitap ediyorsanız; ulusu temsil eden Meclis’te, ulusun temsilcilerine, kalp pilini durdurup öldürecek biçimde yumruk atmayı, özür dilemeyi bile gerektirmeyecek normal bir davranış olarak görüyorsanız, siz uygar olabilir misiniz?

Uygarlık yüzyılların genlerdeki birikimidir. Genlere işlememişse, uygar olmak olanaklı değildir.