Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

TARİHTE BUGÜN

Haber Merkezi

TARİHTE BUGÜN

25 Mayıs 1983 - Şair, gazeteci yazar Necip Fazıl Kısakürek, 78 yaşında İstanbul'da öldü.

Ahmet Necip Kısakürek (26 Mayıs 1904,[4] İstanbul - 25 Mayıs 1983, İstanbul), Türk şair, romancı, oyun yazarı, İslamcı ideolog ve komplo teorisyeni.

Necip Fazıl, 24 yaşındayken yayımladığı ikinci şiir kitabı Kaldırımlar ile tanınmış ve Kaldırımlar Şairi lakabıyla anılmıştır. 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve o devirde Türk basınının merkezi olan Bâb-ı Âli'nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşayan Kısakürek, 1943-1978 arasında 512 sayı yayımlanan Büyük Doğu dergisi yoluyla İslamcı görüşlerini kamuoyuna duyuran ve Büyük Doğu Hareketi'ne önderlik eden bir şairdir. Dergi, Türkiye'de Büyük Doğu Hareketi'nin ve antikomünizmin yayılmasında öncü bir rol oynamıştır.

Necip Fazıl'ın siyasi fikirleri hayatı boyunca değişim göstermiştir. Gençliğinde bir dönem Cumhuriyet Halk Partisi taraftarı yazılar yazmış, burslu olarak yurt dışına okumaya gönderilmesine karşın kumar ve alkol bağımlılığı nedeniyle başarısız olup yurda geri dönmüştür. Demokrat Parti döneminde örtülü ödenekten pay aldığı ve buna karşılık olarak tek parti yönetimine karşı kaynaksız ve asılsız birçok suçlamada bulunduğu iddia edilmektedir. Demokrat Parti'nin kendisine sırt çevirmesi ve bir kumar baskınında yakalanmasıyla Demokrat Parti ile yollarını ayırmıştır. 1970 yılında eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın kurduğu Millî Nizam Partisi'nin (MNP) kuruluş beyannamesini kaleme almıştır. MNP'nin ardılı Millî Selamet Partisi (MSP) Bülent Ecevit liderliğindeki CHP ile 1974'te koalisyon hükûmeti kurunca MSP'ye desteğini kesmiştir. 1977 yılından 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar Alparslan Türkeş'in lideri olduğu Milliyetçi Hareket Partisi hakkında Büyük Doğu dergisinde parti lehine yazılar yazmış, parti mitinglerinde, kongrelerinde konuşmacı olarak katılmış ve bu partide yer edinmeye çalışmıştır.

Hayatı

Ailesi ve çocukluk yılları

1904 yılında İstanbul’da Maraşlı bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası o sırada hukuk öğrencisi olan ve daha sonraki yıllarda Bursa'da âzâ mülazımlığı, Gebze savcılığı ve Kadıköy hâkimliği görevlerinde bulunan hukukçu Abdülbaki Fazıl Bey, annesi Girit ensarlarından bir ailenin kızı olan Mediha Hanım’dır. Ailenin tek çocuğu idi. Ailesi ona “Ahmet Necip” adını verdi. Necip adını, babasının büyükbabası Necip Efendi’den aldı.

Çocukluğu dönemin ünlü hâkimlerinden olan büyükbabası Mehmet Hilmi Bey’in Çemberlitaş’taki konağında geçti. 15 yaşına kadar önemli hastalıklar geçirdi. 4-5 yaşlarında iken dedesinden okumayı öğrendi ve büyükannesi Zafer Hanım’ın da etkisi ile[15] tutkulu bir okuyucu haline geldi.

İlköğrenimini pek çok farklı okulda aldı. Kısa bir süre Gedikpaşa’daki Fransız Frerler Mektebi'nde okudu. 1912 yılında Amerikan Koleji’ne kaydedildi ancak yaramazlıkları nedeniyle bu okuldan atıldı. Eğitimine önce Büyükdere’deki Emin Efendi Mahalle Mektebi'nde, ardından yatılı bir okul olan ve Raif Ogan’ın yönettiği "Rehber-i İttihat Mektebi''nde devam etti. Sonraki yıllarda yakın dostu olacak olan Peyami Safa’yı bu okulda tanıdı. Rehber-i İttihat Mektebi’nde de fazla kalmayıp Büyük Reşit Paşa Numûne Mektebi'ne ve daha sonra seferberlik sebebiyle gidilen Gebze'nin Aydınlı Köyü’nün ilk mektebine yazıldı. Kız kardeşi Sema’nın beş yaşında ölümünden sonra annesi vereme yakalanınca ailesi Heybeliada'ya taşındı ve böylece Necip Fazıl ilk öğrenimini, Heybeliada Numûne Mektebi'nde tamamladı.

Bahriye Mektebi

1916 yılında, Mekteb-i Fünûn-u Bahriye-i Şâhâne’ye (bugünkü adı ile Deniz Harp Okulu) imtihanla girdi. Üç yıl öğrenim gördüğü bu okulda Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Akseki, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi tanınmış isimler görev yapmakta idi. Türk şiir ve düşünce hayatının Necip Fazıl’a göre zıt kutbunda yer alacak olan Nâzım Hikmet Ran aynı okulda iki sınıf üstte öğrenci idi.

Necip Fazıl, Bahriye Mektebi’ndeki (Deniz Harp Okulu) öğrencilik döneminde şiirle ilgilenmeye başladı, tek nüsha biçiminde ve elle yazılmış olan “Nihal” isminde haftalık bir dergi çıkararak ilk yayıncılık faaliyetine başladı.[16] Okulda iyi derece İngilizce öğrenerek Lord Byron, Oscar Wilde, William Shakespeare gibi Batılı yazarların eserlerini orijinal dilinde okuma olanağını buldu. Ahmet Necip olan adının “Necip Fazıl” olması bu okulda gerçekleşti.

Bahriye Mektebi’nde üç yıllık öğrenimini tamamladıktan sonra ilave edilen dördüncü sınıfı bitirmedi ve okuldan ayrıldı.

İstanbul’un işgali sırasında annesi ile birlikte Erzurum’daki dayısının yanına giden Necip Fazıl, bu arada henüz genç yaşta olan babasını kaybetti.

Darülfünun yılları

İstanbul Darülfünûnu Hukuk Fakültesi'nde yükseköğrenimine başladı ve ardından Edebiyat Medresesi Felsefe Şubesi'ne girdi. Bu okulda Ahmet Haşim, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Faruk Nafiz, Ahmet Kutsi gibi dönemin ünlü edebiyatçıları ile tanıştı. Yakup Kadri ve arkadaşlarının çıkardığı Yeni Mecmua dergisinde ilk şiirleri yayımlandı.

Lise ve darülfünun öğrencileri arasından eğitim hayatını devam ettirmek üzere Avrupa ülkelerine gönderilecek ilk grubu belirlemek için 1924 yılında Maarif Vekâleti'nin açtığı sınavda gösterdiği başarı sonucu, üniversitedeki eğitimini resmen tamamlamış sayıldı ve Paris'e gönderildi.

Paris yılları

Sorbonne Koleji Felsefe Bölümü'ne girdi (1924). Bu okulda sezgici ve mistik filozof Henri Bergson ile tanıştı. Paris’te bohem bir yaşam sürdü, kumar oynamaya başladı. Öyle ki bu dönemde alkol ve kumara bağlılığından dolayı kaldığı evin kirasını bile ödeyemediği olmuştu. Bir yılın sonunda başarısızlığından dolayı bursu kesildi ve yurda dönmek zorunda kaldı.

1934 yılına kadar yaşamı

Paris’teki bohem hayatına bir süre İstanbul’da da devam etti. 1925'te ilk şiir kitabı "Örümcek Ağı"nı bastırdı. O yıllarda yeni bir meslek olan bankacılık alanında çalıştı. Bir Hollanda bankası olan “Bahr-i Sefit Bankası”nda başladığı bankacılığa Osmanlı Bankası’nda devam etti. Kısa sürede Ceyhan, İstanbul, Giresun şubelerinde çalıştı.[15] 1928 yılında ikinci şiir kitabı olan “Kaldırımlar” yayımlandı. Kitap büyük bir ilgi ve hayranlık topladı.