Balbay’a üç soru üç yanıt

Haber Merkezi

ANKARA- AZE Medya Grubu Yayın Kurulu Başkanı Mustafa Balbay, 2023’te yapılacak olan seçimlerin iktidar partisi ve ana muhalefet partisi liderleri için “son seçim” niteliği taşıdığını söyledi.

Balbay’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

- Sayın Balbay, genel görünüm seçimlerin 2023 yılında yapılacağını gösteriyor. Sizin seçim takvimine ilişkin değerlendirmeniz nedir?

BALBAY- Yakın geçmişteki hiçbir seçim zamanında yapılmadı. 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin ardından "zamanında seçime" bir yıldan daha az süre kaldı. Hâlâ şu olasılık var: Bir sabah kalkacağız, Erdoğan’la Bahçeli’nin öğleden sonra buluşacağı açıklanacak. Bir saatlik görüşmenin ardından halkın hemen seçim istediği, 60 gün sonra sandığın geleceği ilan edilecek.

Bu olasılık hâlâ var ama iktidar ortakları bunun iklimini oluşturamadı. Oluşturduklarını hissettikleri, seçimi kazanma olasılığının yükseldiğini düşündükleri an bunu yapacaklar.

- Ekonomik kriz ortada. Böyle bir olasılık ne kadar yüksek?

BALBAY- Şu aşamada yüksek değil. Ancak 2018 seçimlerine gidiş sürecini anımsatmak isterim. Mart 2018’de, "Erken seçim vatana ihanettir" diyen iki lider, 19 Nisan 2018’de ortak basın toplantısı yapıp "24 Haziran’da erken seçim yapıyoruz" dedi. 

Ortam bugün elbet iktidarın istediği gibi değil ama Erdoğan’ın 22 Ağustos’ta iç kabinesiyle yaptığı seçim gündemli toplantının içeriği manidardı. Parti sözcüsü Ömer Çelik, iktidarlarına karşı aleyhte propagandayı önlemek için çalışma yapacaklarını duyurdu. Bana göre bu açıklamanın Türkçesi şu: Seçim takvimi fiilen başlamış durumda ve süreç sert geçecek. Çünkü Kılıçdaroğlu ve Erdoğan büyük ölçüde son seçime hazırlanıyor.

- Hem gerilimli bir seçim sürecinden söz ediyorsunuz hem de iki lider için son seçim diyorsunuz. Bunu açar mısınız? 

BALBAY- Her iki saptama da ötekiyle bağlantılı. Kader seçimi olduğu için sert geçecek. Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olmayacağı hukuken tartışılır ama muhalefet partileri bunu siyaseten tartışmak istemez. Eğer bu yola girerlerse Adalet ve Kalkınma Partisi hemen, "Erdoğan’dan korkuyorsunuz" söylemine girecektir. 

Her iki lider de eğer ısrar ederlerse seçim sonuçları ne olursa olsun siyasete devam edebilir. Bizde sonuncu olan partinin lideri bile, "Halkımız bize bu görevi verdi" deyip koltuğunu bırakmayabiliyor. Ancak bu kez öyle olmayacağını düşünüyorum. Kaybedenin siyasi yaşamı bitecek. Kazanan da bir sonraki seçimde bayrağı devredecek.