Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

Solakoğlu: "Yurt içi fiyatları daha uygun, ithalat mantıklı değil”

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 150 bin sığır ithalatı ile koyun ihracatına izin vermesine ilişkin, “Yurt dışındaki fiyatlar ithalat yapmak için pahalı. Yurt içi fiyatlar daha uygun. İthalat mantıklı değil” değerlendirmesinde bulundu.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 150 bin sığır ithalatı ile kasaplık koyun ihracatına izin vermesine ilişkin, “Yurt dışındaki fiyatlar ithalat yapmak için çok pahalı. Türkiye'nin yurt içi fiyatları daha uygun. O nedenle ithalat mantıklı değil” tespitinde bulundu. Et fiyatlarının artmaya devam edeceğini belirten Solakoğlu, “Enflasyonist ortamda fiyatlarda hiçbir zaman gerileme olmayacaktır. İşletme sermayeleri eridi. İnsanlar yoğun bir şekilde hayvanlarını kesiyorlar. 3 yıldır bu silsile devam ediyor” diye konuştu. Solakoğlu, vatandaşın ete daha kolay ulaşabilmesi için de şunları önerdi: "Hukuk reformu, tarım reformu ve güven gerekiyor. En önemlisi doların düşmesi gerekiyor. Dolar düşmeden hiç kimse daha ucuza gıda tüketmeyi beklemesin. Dolar eğer 14-15 lira bantlarına düşerse o zaman ette yüzde 20'lerde bir ucuzlama olur." 

Solakoğlu, GAZETE DURUM'un Tarım Bakanlığı'nın sığır ithalatı ile koyun ihracatı kararına ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

Tarım ve Orman Bakanlığı 150 bin sığır ithal edileceğini aynı zamanda kasaplık koyun ihracatına izin verileceğini açıkladı. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

150 bin tane ithal edilecek diye bir kural yok. 150 bin tane ithalat için izin açıldı. Özel şirketler eğer isterlerse ithal edebilecekler. Yurt dışındaki fiyatlar ithalat yapmak için çok pahalı. Türkiye'nin yurt içi fiyatları daha uygun. O nedenle ithalat mantıklı değil.

Bu karar et fiyatlarını nasıl etkiler?

Türkiye'deki et fiyatlarına psikolojik bir etkisi olacaktır. Fiyatlar çok düşük olduğu için daha da düşme ihtimali yok. Şayet ithalat yapılırsa, o zaman şu beklentiyle ithal eder; şu an kilosu 90 lira olan etin fiyatının 120 liraya çıkması lazım. Fiyat 120 liraya çıkarsa o zaman ithal edilen hayvan başa baş gelir. Bizim de karkas et için yıl sonu beklentimiz 120 ile 130 lira bandında. Bunu düşünerek ithal ederlerse olabilir. Çünkü ithal ettikleri hayvanları alıp ithal ettikten en az 8 ay sonra satacakları için bunu düşünerek belki bir miktar ithalat yapılabilir. Enflasyonist ortamda fiyatlarda hiçbir zaman gerileme olmayacaktır. Aksine fiyatlar hızla artmaya devam edecek.

Vatandaş için et ulaşılabilir olmaktan çıkacak mı?

Zaten vatandaş için et ulaşılabilir olmaktan çıktı. Tüketimde inanılmaz bir düşüş var. Tarihimizde görmediğimiz kadar az et tüketiyoruz. İnsanlar ete yanaşamıyorlar. Hayalini bile kuramaz oldular. Bu çiftçilerin suçu değil.

Çiftçi maliyet artışlarından şikayetçi mi?

Çok şikayetçi. Eskiden 10 bin liraya bir hayvan alıyordunuz. 50 bin liranız vardı. 5 tane hayvan alınabiliyordu. Şimdi bir hayvan 30 bin lira olmuş. Artık 5 hayvan değil, 1,5-2 alabiliyorsunuz. İnsanlar aynı boyutta bir hayvancılık yapmak için bankadan borç almak zorunda. Bankalardan borç almak da kolay değil. O zaman mecburen insanlar çiftliğini küçültüyor.

Maliyetler ne durumda?

Yem, kaba ve kesif olmak üzere 2'ye ayrılır. Kesif yem mısır, buğday; kaba yem saman, yonca, mısır silajı gibi ürünlerdir. Kaba yemler hayvancılıkta yıllık depolanır. Hasat dönemi hasadını yapar ve bir yıllık depoya koyarsınız. Kesif yemleri, yem çuvalıyla yem tedarikçilerinden alırsınız. Bu sene bir hayvanın kaba yemini alıp depolayabilmeniz için 0,7 hayvan kesmeniz lazım. Bugün bir hayvanın bir yıllık kaba yemini alıp istiflemek yaklaşık 20 bin lira tutuyor. Zaten bir hayvanın satış fiyatı 30 bin lira. Siz 2-3 tane hayvan besleyecekseniz, en az 1 tane hayvan satmak zorundasınız ki oradan elde ettiğiniz parayla diğer iki hayvanınızı besleyin. Para kalmadı. Dolar kalmadığı için işletme sermayeleri eridi. Dolayısıyla şu anda insanlar yoğun bir şekilde hayvanlarını kesiyorlar. 3 yıldır bu silsile devam ediyor. Bu 150 bin tane hayvanın ithalatının açılmasının nedeni panik hali. Olur da talep bir anda artarsa, Türkiye'de bunu karşılayabilecek hayvan kalmadı. Ayrıca insanlar artık hayvan bakmak istemiyor. Hayvan varsa da hayvan almak istemiyor. Bundan 8 ay sonra ne olacağını kimse öngöremediği için bu işten uzaklaşıyorlar. Durum böyle olunca ithalat daha cazip oluyor. Tabii ithalat yaptığınız zaman Türk çiftçisini kalkındırmak yerine başka ülkelerin çiftçisini kalkındırıyorsunuz. Bu da tabii çok büyük bir hata.

Diğer ülkelere bakıldığında Türkiye'de et fiyatları nasıl?

Türkiye'de et fiyatı dünya ile mukayese edildiği zaman çok ucuz. Şöyle düşünün Almanya'daki bir çiftçi gibi ben de bir çiftçi olarak ineğime aynı besinleri, yemleri veriyorum. Bu yemlerin fiyatı dünya borsalarında belirleniyor. Almanya'daki bir çiftçi de hayvanına mısır, soya yediriyor ben de. İkimizin de maliyeti yem tarafında aynı. Almanya'da bir ineği beslemek Türkiye'ye göre yüzde 20 daha ucuz. Bizim fiyatlarımız Almanya'dan yüzde 25-30 daha ucuz. Tabii ki Türk insanının tüketebilmesini istiyoruz ama geliri ve satın alma kapasitesi düştüğü için ete ulaşamıyor. Tüketimde azalmanın nedeni et pahalı olduğu için değil, insanların satın alma gücünün düşmesinden kaynaklı.

Vatandaşın ete daha kolay ulaşabilmesi için sizce ne yapılması gerekir?

Şu anda vatandaş kendi bahçesinde hayvan beslese kasaptan aldığından daha ucuza getiremez. Yapacakları şey insanların gelirinin artmasını sağlamaları. Türkiye'deki insanların gelirini artırmak için bir yöntem bulunması gerekiyor. Bunun için maaşlara zam gerekiyor. Maaşa zam yaptığınız zaman ürünlere de zam geliyor. Kötü bir döngü. Bunun kırılması için reform yapılması lazım. Hukuk reformu, tarım reformu ve güven gerekiyor. En önemlisi doların düşmesi gerekiyor. Dolar eğer 14-15 lira bantlarına düşerse o zaman ette yüzde 20'lerde bir ucuzlama olur. Türkiye yeminin yüzde 50'sini, gübrenin 95'ini ithal ediyor. Dolar arttığı sürece çiftçi yemini tarlada da yetiştirse, dışarıdan da ithal etse bir şey değişmez. Çünkü biz ne yazık ki dolara endeksli hayvancılık yapıyoruz. Dolar düşmeden hiç kimse daha ucuza gıda tüketmeyi beklemesin.