6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

Siyaset Bilimci Koç'tan Göktaş hesabı yorumu: "At izi it izine karıştı"

Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç, Levent Göktaş adına açılan hesaba işaret ederek, "'At izi it izine karıştı' denilen durumu tam anlamıyla yaşıyoruz" dedi.

Eren Cesur

ANKARA- Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç, Sedat Peker'in ses getiren paylaşımları sonrası emekli Albay Levent Göktaş adına açılan hesaba işaret ederek, önümüzdeki dönemde bu türden  hesapların artacağına dikkat çekti. Koç, "'At izi it izine karıştı' denilen durumu tam anlamıyla yaşıyoruz" dedi. 

Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturmasının firari şüphelisi emekli Albay Levent Göktaş adına açılan, "levent__goktas" isimli Twitter hesabının paylaşımları sosyal medyada gündem oldu. Paylaşımlarda, Sedat Peker'in ismi geçince, tartışmalara Peker de dahil oldu. Göktaş ailesinin avukatı Hüseyin Ersöz, paylaşımlarıyla Sedat Peker ve avukat Celal Ülgen'i hedef alan hesabın sahte olduğunu öne sürdü. Göktaş'ın avukatı Celal Ülgen hesap için, "Yeni yapılan paylaşımların diline bakarsak bu hesap Levent Göktaş’a ait" açıklamasını yapmış, ardından gece atılan tweetlere bakarak hesabın Göktaş'a ait olmadığını iddia etmişti. Ersöz'ün açıklamasından sonra, Göktaş adına Cumartesi (23 Temmuz) günü açılan hesap, Pazartesi (25 Temmuz) sahte olduğu ileri sürülerek silindi. Geçen hafta sonunda yaşanan tüm bu olayların ardından Peker'le başlayan derin devlet, mafya ve siyasi iktidar arasındaki ilişkiler hakkındaki tartışmalar zincirine bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç, GAZETE DURUM'a Türkiye gündemine bomba gibi düşen iddiaları ve tartışmaları şöyle değerlendirdi:

Levent Göktaş adına açılan hesapla ne amaçlandı?

Kesin bir hüküm vermek mümkün olmasa da olayın seyrine bakıldığında bazı tehditlerin ardından sahte hesap denilerek olayın kapatılması çok şüpheli. İlgili hesaptan tweetler atılmaya başlandıktan sonra birçok mecrada bu tweetler haber oldu. Ertesi gün tweetler devam etti ve bu süre zarfında herhangi bir yalanlama yapılmadı. Belgelerin açıklanacağı belirtilen saat yaklaşınca açıklama bir sonraki güne ertelendi.

Üçüncü gün Göktaş'ın avukatlarından Celal Ülgen'e saldıran paylaşımlar yapıldı. Başlangıçtan sona doğru gidildikçe tweetlerin üslubu değişti, sahte olduğu izlenimini pekiştirecek ifadeler kullanıldı. Celal Ülgen'in haberleştirilen ilk açıklaması, bu hesabın Göktaş'a ait olduğu yönündeydi. Üçüncü güne gelindiğinde avukatlar tarafından hesabın sahte olduğu açıklandı. Hesap gerçekten de manipülasyon amaçlı sahte bir hesap olabilir ama olayın kısaca özetlediğim gidişatı makul görünmüyor. Bu da acaba arkada "Tehdit edilenler ve tehdit edenler arasında bir pazarlık mı yapıldı?" sorusunu gündeme getiriyor. Ergenekon kumpasında da hapis yatmış ve üst düzey görevlerde bulunmuş, MİT Başkanlığı için adı geçmiş olan Göktaş'ın, devlet gücünü kullananlar hakkında çok müstesna bilgilere sahip olduğu su götürmez bir gerçek.

Sedat Peker'i harekete geçirme operasyonu muydu?

Sedat Peker'in bu şekilde hedef alındığını düşünmüyorum. Aksine Sedat Peker burada harekete geçip süreci baltalamış olabilir. Öte yandan Peker yaptığı açıklamayla Göktaş hakkında ithamlarda bulunarak, Göktaş'ı zan altında bırakmış oldu. Bu, "Peker'in böyle açıklamalar yapması için bir tezgah mıydı?" sorusunu akıllara getiriyor. Buna pek ihtimal vermiyorum açıkçası. Peker de Göktaş "tarafı"yla görüştüğünü beyan ediyor.

Peker'le Göktaş arasında Peker'in iddia ettiği gibi bir anlaşma olmuş mudur? 

Peker ve Göktaş'ın aynı siyasi geleneğin, aynı devlet kültürünün içinden gelen farklı konumlarda özneler olduğunu unutmamak gerekiyor. Sedat Peker herhangi bir suç örgütü mensubu değil. Peker, kendi beyanlarıyla da sabit olmak üzere, devlet içinde bazı çevreler tarafından gözetilmiş, devlet adına kimi uluslararası "görevlere" gönderilmiş bir aktör. Göktaş'ın terörle mücadele geçmişi, faaliyetleri ve ilişkiler ağı da malum. Dolayısıyla arada bir iletişim ve tanışıklık olduğunu, bir görüşme gerçekleşebileceğini düşünmek son derece akla yatkın.

Göktaş'ın avukatı Celal Ülgen hesap "FETÖ'cülerindi", Peker, "Göktaş'ındı" diyor. Peker hata yaptığını düşünüp üstünü kapatmaya mı çalışıyor?

Bu Celal Ülgen'in de belirttiği gibi sıradan bir manipülasyon girişimi olabilir ama diğer ihtimali hesaba katmak bir şey kaybettirmez, aksine halktan gizlenen, halkın aleyhine yapılmış işler varsa bunların açığa çıkması için değerlendirilebilir. Peker'in, Göktaş'tan aracılar vasıtasıyla teklif aldığı iddiası ortada.

Bu tartışmalar ve gündem hükümet için ne gibi mesajlar içeriyor?

Sedat Peker'in ifşalara başlamasından beri aynı süreç işliyor: Bu iktidar dağılıyor ve bu iktidarın dayandığı ilişkiler ağı deşifre oluyor. Sona yaklaştıkça bu ve benzeri olayların sayısı artacak. Çok daha fazlasını göreceğiz.

Göktaş adına açılan hesabın basındaki yansımaları hakkında ne dersiniz?

Bir kesim olayı kendi siyasi meşrebi ve hedefleri doğrultusunda yorumlamaya ve buradan siyasi fayda üretmeye çalıştı, çalışıyor. Buna müsait bir ortam var, bir tür "false flag (yanıltma harekatı)" operasyonu deneyimlemiş olabiliriz. "At izi it izine karıştı" denilen durumu tam anlamıyla yaşıyoruz. Bu kirliliğin ortadan kaldırılabilmesi ve karanlığın aydınlatılabilmesi için büyük ölçüde iktidar değişimini beklemek durumundayız.