Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Prof. Dr. Gülçubuk: “Gıda fiyatları düşmüyor, üretim artmıyor”

Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, Gıda Komitesi'nin gıda ve tarımsal ürün piyasasında yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirmek için yeniden aldığı “eski" kararlara işaret ederek, “Demek ki bunlar yapılmıyor ki gıda fiyatları düşmüyor, üretim de ihtiyaç temelinde artmıyor” dedi.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, temmuz ayı gıda enflasyonun yüzde 94'e çıktığını anımsatarak, "Tarımsal girdi fiyat endeksi ile döviz fiyatlarındaki yükselişler tarımda maliyetin düşebileceği konusunda umut vermiyor. Çünkü yaz aylarında bile girdi maliyeti artıyorsa ekim ayından sonra bitkisel ekim sezonu ile birlikte girdi fiyatlarında yeni dalgalanmalar yaşanacaktır. Bu nedenle gelecek kışın bir karakışa dönüşmemesi için girdi maliyetlerinin düşmesi, doğrudan girdi desteklerinin verilmesi, çiftçi borçlarında yeniden yapılanmaya gidilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Prof. Gülçubuk, küresel gıda fiyatlarını GAZETE DURUM'a değerlendirdi. Gülçubuk'a sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Gıda ve tarımsal ürün piyasası ne durumda?

Kısa adı “Gıda Komitesi” olan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, 2 Ağustos'ta toplanarak, küresel gıda fiyatlarının güncel durumu ile ülkemizin 2022 yılı hasat sezonundaki gelişmeler doğrultusunda gıda fiyatlarının seyrini ve tahıl koridorunun dünya tahıl piyasalarına etkisini ele aldı. Komite toplantısında ön plana çıkan ve alınması kararlaştırılan konular şu biçimde belirmiştir: Kış aylarında sebze fiyatlarında yaşanabilecek olumsuzlukları en az düzeye indirmek için tedbirler (hemen her yıl bu tedbirler alınır) alınacak ve sera yatırımlarının hızlandırılmasına ilişkin çalışmalar yapılacak. Yem fiyatları da toplantıda ele alınmış ve fiyatların üreticiye olumsuz yansımaması için yol haritası oluşturulmuş. Komite toplantısında en dikkat çekici kararlardan birisi gıda ve tarımsal ürün piyasalarının ve özellikle hal takip sistemi üzerinden hallere ürün giriş ve çıkışının ilgili bakanlıklarca yakından izlenmesi ve bu yolla tüketici mağduriyetini önleyecek çözümlerin uygulanmasıdır.  

Bu kararlar fiyatların düşmesinde etkili olacak mı?

Burada ortaya konulan irade ve kararlar yeni değildir ve ne yazık ki son da olmayacak gibi. 2019 yılında toplanan 3'ncü Tarım ve Orman Şurası’nda alınan kararlar kademeli olarak uygulamaya konulacaktı. Nitekim alınan kararlar kapsamında 2020 yılında tamamlanacak denilen eylemlerin birincisini, ''Tohumdan Sofraya Dijital Değer Zincirinin Kurulması'' oluşturuyordu. Buna göre tohumdan sofraya tüm aşamaların izlenebileceği sistemin kurulması ile arz – talep dengesi, gıda güvenirliliği sağlanacak, üretim planlaması yapılarak üretici korunacak ve tüketici kollanacaktı. Böylece üreticinin geliri artarken, tüketici de uygun fiyata kaliteli beslenebilecekti. Bu sistem dâhilinde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulacaktı. Sistemle hedeflenen 2023 tarımsal üretim oranı 123 milyon tondu. Burada öncelikle izlenmesi ve incelenmesi gereken konu bu hedefe ne kadar erişildiğidir. Bu yapılamadığı için bugün Gıda Komitesi yeniden toplanarak aynı kararları alıyor. Burada da denetim ve izleme ön plana çıkıyor. Demek ki bunlar yapılmıyor, yapılamıyor ki gıda fiyatları düşmüyor, üretim de ihtiyaç temelinde artmıyor.

Hal takip sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yılan hikayesine dönen bir diğer konu “Hal Yasası”dır. Ne zaman gıda fiyatları çok fazla gündeme gelse hemen hallerden söz edilir. Şimdi “Hal Takip Sistemi”nin devreye konulması hedefleniyor. Bu yıllardır söyleniyor ve hedefleniyor. Öncelikle, neden bu konuda ilgili düzenlemelerin ve altyapının oluşturulmadığı yönünde öz eleştiriler yapılmalıdır. Bunlar yapılsa idi bugün belki de gıda fiyatlarını değil tarımda daha fazla üretici ve daha fazla gelir konuşulacaktı. Tarıma dayalı organize sanayi bölgeleri ne kadar hayata geçirildi ve hedeflere ne kadar ulaşıldı?

Yaz sezonu sonrası gıda fiyatları nasıl olacak?

Evet, bir yaz sezonunu daha geride bırakıyoruz. Yaz sezonunda fiyatları düşmeyen meyve, sebze, baklagil, tahılların kış sezonunda nasıl olacağı konusunda endişeler belirmektedir. Bunun için Gıda Komitesi toplanıyor ve “yeniden eski” kararlar alıyor. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), temmuz ayında Küresel Gıda Fiyat Endeksi'nde son 14 yılın en sert düşüşünün yaşandığını açıkladı. Buna göre temmuz ayında küresel gıda fiyatları yüzde 8,6 geriledi. Ülkemizde Temmuz-2022’de genel enflasyon TÜİK verilerine göre yüzde 79,6 olmuştur. Gıda enflasyonu ise yüzde 94 olarak açıklanmıştır. Yani, ülkemizde gıda enflasyonu dünya ortalamasının kat ve kat üstünde.

Diğer yandan tarımsal girdi fiyat endeksi ile döviz fiyatlarındaki yükselişler tarımda maliyetin düşebileceği konusunda umut vermiyor. Çünkü yaz aylarında bile girdi maliyeti artıyorsa ekim ayından sonra bitkisel ekim sezonu ile birlikte girdi fiyatlarında yeni dalgalanmalar yaşanacaktır. Bu nedenle gelecek kışın bir karakışa dönüşmemesi için girdi maliyetlerinin düşmesi, doğrudan girdi desteklerinin verilmesi, çiftçi borçlarında yeniden yapılanmaya gidilmesi gerekiyor.

Tarım ürünleri fiyatlarında düşüş bekliyor musunuz?

Ülkemizde 2021 yılında tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde, sebzelerde, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde 118,4 milyon ton üretim yapıldı. 2022 yılı için bu beklenti 125,7 milyon tondur. 2023 yılı hedefi 123 milyon tondur. Buradaki temel soru şudur: 125,7 milyon üretim beklenen 2022 yılında, Temmuz ayı gıda enflasyonu yüzde 94 çıktığına göre bu üretim miktarı ile fiyat artışları nasıl sağlanacak? 

Fiyat artışlarının önüne geçilmesi için ne yapılabilir?

Üretimin artması, üretime ve dış ticarete dayalı arz-talep planlamasının yapılması, planlamanın kısa ve orta vadeli olarak hemen hayata geçirilmesi, döviz fiyatlarının girdi maliyetleri üzerinde etkisinin ortadan kaldırılması, girdi maliyetinin düşürülmesi, girdi tedarikinde kendine yeterli hale gelinmesi ve bu konuda yatırımlara ağırlık verilmesi. Aynı zamanda seracılığın ekonomik fayda prensiplerine göre desteklenmesi ve de tarımsal istatistiklerin her konuda güncelliğinin yaşatılması gerekiyor. Gıda fiyatlarının düşmesi denetim ve izlemenin üretim ve fiyat oluşumu sonrasında değil, üretim öncesinde planlı bir politikanın yanı sıra üretimin ve çiftçinin desteklenmesiyle gerçekleşebilecektir. Burada da hedef olarak ulusal düzeyde kendine yeterlilik ve yeter gelirli çiftçilik olmalıdır.