Otomotiv Uzmanı Şahin: "Araç bakım masrafları arttıkça kazalar da artıyor"

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Emniyet Genel Müdürlüğü'nün aylık trafik istatistik bültenine göre, haziran ayında ülke genelinde gerçekleşen trafik kazası sayısı 39 bin 747; temmuz ayında 2 bin 16 artışla 41 bin 763 olarak kayıtlara geçerken Cumartesi günü Mardin'de 20, Gaziantep'te 15 kişinin ölümüne neden olan kazalar, araçların bakım ve onarımlarının yapılıp yapılmadığı sorularını gündeme getirdi.

EBS Danışmanlık Genel Müdürü ve otomotiv uzmanı Erol Şahin, araç bakım onarım maliyetlerindeki artışın trafik kazalarının artmasında önemli bir etken olduğuna dikkat çekti. Şahin, "Aracınızın rutin bakımlarını doğru yaptırmadığınızda, eksik yaptırdığınız takdirde kazaya davetiye çıkartıyorsunuz. Hem Mardin'deki hem Gaziantep'teki kazada da gördüğümüz sonuç bunu gösteriyor zaten. Bunun en önemli faktörü alım gücündeki düşüş ve maliyetlerdeki artış. Yollardaki araçların 100 tanesinden 20'sinin zorunlu mali trafik sigortası dahi yok" dedi. Yaz dönemlerinde rutin olarak trafik kazalarının arttığını hatırlatan Şahin, "Ama artık bakımsızlıktan arttığı noktadayız. Masraflar arttıkça kazalar da artıyor" diye konuştu. Motorin fiyatlarındaki artışın da etkisiyle dizel araç satışlarının gerilediğini aktaran Şahin, ticari araçların ağırlıklı olarak motorin kullandığını bunun da enflasyonu artıracak bir etken olabileceğine dikkat çekti. 

 Otomotiv Uzmanı Erol Şahin, trafik  kazalarının artmasında bakım onarım maliyetlerindeki artışın etkili olduğunu ifade etti. Şahin, aracın rutin bakımı yapılmadığında ya da eksik yapıldığında kazaya davetiye çıkarıldığını belirterek, "Çünkü bakımlar yapılmamış lastik kontrolleri yapılmamış, yazlık ya da kışlık geçişleri yapılmamış, fren yağına kadar değişimlerde aksamalar yaşanmış yani güncelliği sağlanmamış sağlıklı olmayan araçlarla yola çıktığınız zaman kaza riskiniz çok çok daha yukarıya çıkıyor. Bunda en son kazalarda gördüğümüz hem Mardin'deki hem Antep'teki kazada da gördüğümüz sonuç bunu gösteriyor zaten. Masraflar arttıkça kazalar da artıyor" diye konuştu. 

Fotoğraf: Erol Şahin

"Dizel araçların satışı 100 araçta 17 adete kadar geriledi"

Motorinin maliyetinin benzinden daha fazla olduğunu vurgulayan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Motorin şimdiye kadar sübvanse ediliyordu. Bundan sonra edilmeyeceği görülüyor. Bizim oto parkımızın hala büyük bir kısmı dizel yakıt kullanan araçlardan oluşuyor. Hatta onun da rakamını vereyim yakıt tipi olarak bizim 100 araçlık parkımızın 37,5'u dizel araçlardan oluşuyor. Benzinli araçların payı ise yüzde 25 seviyesinde. Ama yeni satılan araçlara bakıldığında benzinli araçlar artık yüzde 71 ile büyük bir çoğunluğa hitap ediyor. Dizel araçların satışı 100 araçta 17 adetlere kadar gerilemiş durumda. Onun için dizel, motorin fiyatlarındaki artış pazarda benzinliye geçişi teşvik eder mi dediğimizde zaten dizel yeni araç gelmediği için otomatik olarak benzinliye geçiliyor. Ama bu ne getirir? Ticari olarak kullanılan araçlar, motorin kullandıkları ve ağırlıklı olarak dizel yakıtlar kullandıkları için bu enflasyonu artıran bir etken olur. Dolayısıyla taşıma maliyetlerini artırır. Örneğin, Antalya'dan yüklenen bir kamyonun İstanbul'a geliş maliyetini artırır. Bu da meyve sebze fiyatlarına dahi etki eder." 

"Avrupa'daki maliyet artışı bizi de etkileyecek"

Avrupa'da dizel araç üretiminin durma noktasına geldiğini söyleyen Şahin, enerji krizinden kaynaklı yakıt arzındaki ihtiyacın ve ürüne ulaşım noktasındaki sıkıntıların maliyetleri yukarı taşıdığını belirtti.  Türkiye'de satılan araçların yaklaşık yüzde 70'ine yakınının Avrupa'dan alındığını anımsatan Şahin, "Orada olacak olan maliyet artışları bize de doğrudan etki edecektir. Aracın üretimindeki maliyetler arttığında dizel, benzinli ya da elektrikli ayrımı yapmaz. Bütün üretim maliyetleri artıyor. bu da ister istemez bizde de maliyetleri yukarıya taşıyor. Bizdeki korkunç vergi yükünü de göz ardı etmemek lazım" dedi.