Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Otomotiv uzmanı Erol Şahin: "Otomobil almak mantıklı"

EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, ağustosun otomotiv sektörü için kritik bir ay olduğuna dikkat çekti. Şahin, seçime yakın bir tarihte matrah düzenlemesinin siyasi açıdan mantıklı olabileceğini belirterek, "Yüzde 60-70'lik ÖTV dilimine yeniden hayat kazandırmak için yeni bir model uygulanabilir. Bir matrah güncellemesi söz konusu olabilir. Bu konuda düzenleme bekleniyor" dedi.

İlknur Yağumli

ANKARA- EBS Analiz Otomotiv Yönetim Danışmanlığı Genel Müdürü Erol Şahin, parası olan vatandaşın otomobil satın almasının son derece mantıklı olduğunu belirterek, "Biraz fazla parası olan konut alıyor. Onun altındakiler otomobil alıyor. 10 bin lirası olan yağ, şeker alıyor. Kimse TL'de kalmamaya çalışıyor. Çünkü paranız gerçekten pul oluyor. Her geçen gün değer kaybediyor. Araç fiyatları da geçen yıla göre ciddi anlamda arttı. Geçen yıldan bugüne yüzde 130'luk artış söz konusu. Otomobil almak, bu anlamda vatandaş açısından mantıklı olur" dedi. 

Otomotiv sektörüyle ilgili en güncel olan veriler, bir süre önce Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından açıklandı. Buna göre, temmuzda otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2021 Temmuz ayına göre yüzde 9,1 artarak 52 bin 206 adet oldu. Adet bazında bakıldığında otomotiv satışlarında son 5 ayın en düşük rakamına ulaşıldı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık temmuz ayı ortalama satışlarına göre yüzde 16,4 azaldı. Otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13 artışla 41 bin 31 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 3,1 azalarak 11 bin 175 adet olarak gerçekleşti. Otomobil pazarı, 10 yıllık temmuz ayı ortalama satışlarına göre yüzde 14,9 azalış gösterdi. 

EBS Danışmanlık Genel Müdürü Erol Şahin, ODD verilerini ve otomotiv sektörünü GAZETE DURUM'a şöyle değerlendirdi: 

ODD verilerine göre, temmuzda otomobil satışları son 5 ayın en düşük rakamına ulaştı. Haziranda 82 bin, temmuzda 52 bin araç satıldı. Yüksek bir düşüş söz konusu. Bu daralmanın sebepleri nelerdir?

Tedarik sıkıntısı başta geliyor ama artık bir bakıma deniz bitti, kara göründü diyebiliriz. Bundan sonrası daha zorlu olacak çünkü artık krediye ulaşım son derece zor. Vatandaşın yatırım iştahıyla hem de ötelenmiş alımları öne çekmesiyle bir bakıma o alımları gerçekleştirme isteğiyle fiyatlar arttı. Pazarda şu andaki rakam belki yüksek gibi gelebilir yani otomobil pazarına baktığımız zaman temmuz ayında 41 bin otomobil satıldı. 2021 yılında bu rakam 69 bindi. Kriz öncesi dönem 2017, bizim baz aldığımız tarihtir.  Çünkü pazarın rutin olarak gerçekleştiği en son tarih 2017'ydi, o zaman satılan araç sayısı 62 bindi. O anlamda baktığımızda temmuz ayında 41 binlik otomobil 11 bin 175 adet hafif ticari ile birlikte toplam 52 bin 206 adetlik bir satış aslında büyüme değil küçülmedir. Ama geçen yıla göre (pandemi şartlarında durum biraz farklılık gösteriyor) küçük de olsa yüzde 9'luk bir büyüme görüyoruz.

Aynı verilere göre, 100 otomobilin 92'si yüzde 80'lik ÖTV diliminde. Yüzde 40-50-60'lık dilimde hiç otomobil yok. Kalan yüzdelik payında 70'lik ÖTV dilimine girdiğini görüyoruz. Madem öyle sadece yüzde 80'lik dilim kalsın ve diğerleri kaldırılsın. Burada bir düzenlemeye ihtiyaç yok mu?

Evet. Yüzde 60'lık dilim ocak ayında gelmişti ve biz daha ağustos ayındayız. Üzerinden altı ay geçmiş, altı ayda yeni getirilen ÖTV dilimi yok olmuş. Aslına bakarsanız muktedirlerin istediği de bu zaten. Birileri çıksın da diğer vergi dilimlerini kaldırsın, sadece yüzde 80 olsun istiyorlar. Beklenen o zaten, ama kalmaması gerekir. Asıl matrahların güncellenerek o dilimlerin tekrar hayata döndürülmesi gerekir. Çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin bir malın ederinin vergisi, malın ederinden yüksek olamaz. Böyle bir mantık yoktur. Mal 1 liraysa vergisi 1 liradan fazla olamaz. Şu anda 100 bin liralık otomobil alıyorsunuz 112 bin lira vergi ödüyorsunuz. Bu emsalsiz bir rakamdır. Üstüne üstlük bu verginin en sıkıntılı yanlarından biri verginin vergisini ödüyor olmamızdır. Hem vergiyi ödüyoruz özel tüketim adı altında, ki özel tüketim değildir otomobil artık, bir ihtiyaçtır. Bir ekmek gibi aş gibi ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ihtiyaçtan hem ÖTV alıyorsunuz fahiş bir fiyatla, hem de bu verginin vergisi KDV alıyorsunuz. Yani bu ayrı bir enteresanlık. Çift katlı katmerli bir vergi. Onun için 100 liraya 112 lira vergi ödüyoruz. Ki bu halkın alabileceği en düşük araç için geçerli. Üst segmentlere zaten lafımız yok, parası olan ödesin ama vatandaşa baktığınızda rakamlar çok yüksek. 


Geçenlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ÖTV ile ilgili seçim vaadinde bulundu. Aynı gün Resmi Gazete'de ÖTV ile ilgili bir karar yayımlandı. Bu karar daha önce alınan bir karardı o gün yönetmeliğe eklendi ancak tesadüfen aynı güne denk gelince ÖTV'de indirim ya da düzenleme söylentileri arttı. Bu söylentiler piyasada ne gibi beklentiler oluşturuyor? Sizce bir ÖTV indirimi yapılır mı?

Tesadüfen üst üste geldiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanı'na zaten bu yetki verilmişti. Cumhurbaşkanı'nın, şu anda ÖTV'yi hem sıfıra kadar indirmeye hem de 3 katına kadar artırmaya yetkisi var. Bir düzenleme olup olmayacağına biraz matematiksel yaklaşmak gerekiyor. Çünkü hükümet, 2022 yılının bütçesini oluştururken motorlu taşıtlardan alınacak olan ÖTV hedefini 72 milyar olarak açıklamıştı. Yani geçen yılın 39,5 milyarı üzerine ciddi bir artış koymuştu. İlk 6 ayın rakamlarına bakınca yapılan tahsilat 60,5 milyar. Yani hedefin yüzde 84'ü. Geçtiğimiz ay oluşturulan ek bütçe ile birlikte motorlu taşıtlardan alınacak olan hedef noktası 142 milyara çıkartıldı. Şu anda baktığımızda yapılmış olan tahsilat yüzde 42'sini karşılıyor. Devletin hala bu işten beklediği yaklaşık 82 milyarlık bir tahsilat hedefi var. Bu hedeften vazgeçmesini beklemek hayalcilik olur. Hele de paranın şu anda çok kıymetli olduğu hükümetin birçok ödemeyi yapmak için gaza bastığını biliyoruz. Bu paraya ciddi anlamda ihtiyaç duyuluyor. O anlamda ÖTV indirimi şu anda söz konusu değil.

Seçim öncesi matrah düzenlemesi yapılır mı? Böyle bir beklenti var mı?

Seçime yakın bir tarihte siyasi olarak böyle bir hamle yapması mantıklı gelebilir. Matrah güncellemesi en son ocak ayında yapılmıştı. Ocak ayında yapılan hem bir düzenlemeydi, ara dilimler getirilmişti, hem de matrahlar güncellenmişti. 45'ten 80'e kadar olan bütün dilimler yeniden düzenlenip güncellenmişti. Yüzde 80'nin matrah sınırı 150 binlerin üzerinde iken şimdi 200 bin liranın üzerinde. Yüzde 33'lük bir artış vardı. Şimdi bir güncelleme gelir mi? Gelmesi gerekli. Ama burada ince bir balans ayarı yapacaklardır. Çünkü tahsilatı düşürmeyecek bir boyutta rakam ayarlarlar. Bu da yüzde 60-70'lik dilime yeniden hayat kazandırmak için bir model uygulanabilir. Tabii bunların hepsi 2-3 aylık düzenlemeler. Yani bugün yapılsa 2-3 ay sonra yine eski düzene döneriz çünkü enflasyonun durumu ortada. Bir matrah güncellemesi söz konusu olabilir. Ağustos, bu anlamda kritik bir ay. Düzenleme bekliyoruz aslında ama olup olmayacağını en iyi hükümet biliyor. Bizde bu işler bir gece ansızın yapılıyor ama düzenleme yapılacağı yönünde bir umut var.

Araç yokluğu da sık sık gündeme geliyor. Araç bulunurluk sorunu ne zaman bitecek?

Bununla ilgili hiçbir yeşil ışık yok. Daha önce bize sorulduğu zaman 2022 yılının ortasına kadar gelişme olur diyorduk, ama şu anda görüyoruz ki böyle bir gelişme yok. Çünkü tedarikle ilgili bölgelerde savaş tehdidi var. Şu anda tedarikin en yoğun olduğu nokta Tayvan-Çin hattındaki bölgedir. Güney Doğu Asya'da çok sıcak bir hava yaşanıyor. O anlamda önümüzdeki dönemde bu kriz biraz daha derinleşebilir aslında. Tedarikte böyle bir sıkıntı var.

Türkiye'de tedarik sıkıntısı var mı?

Bizim ülkemizdeki tedarikin temel sıkıntısı vergi sistemi. Çünkü sübvanse edilen ülkelerden bir tanesiyiz. Nasıl ediliyor? Araç 100 liraysa, Türkiye'ye 90 liraya gönderiliyor. Yani Avrupa'da üretildiği ülkeden daha ucuza bize geliyor ama bizde ağır vergi yükünden dolayı çok yüksek fiyatlara çıkıyor. Böyle baktığınız zaman da sınırlı sayıda aracınız varsa haklı olarak ticaret yapan bir marka olarak kârlılığı yüksek olan noktaya gönderirsiniz. Türkiye kârlılığı yüksek olan bir ülke değil. Markaların araç gönderiminde tercih edilen bir ülke olmadığımızın altını çizelim.

Bugün otomobil almak mantıklı mı?

Gayet mantıklı. Çünkü, en son açıklanan aylık enflasyon resmi rakamlarla yüzde 2,5, ENAG'a göre yüzde 5. Otomotivdeki enflasyon yüzde 30. Yarın bu fiyata alma şansınız yok. Kur da hareketli. Her geçen gün fiyatlar artıyor, inmeyecek de. Araç bulabiliyorsanız tabii ki alınmalı.

"Otomobil özel tüketim değildir ihtiyaçtır" dediniz ancak şu anda enflasyondan kaçan vatandaş için otomobil bir yatırım aracı oldu denilebilir mi?

Vatandaş şu anda kendi bütçesi noktasında yatırım yapıyor. Biraz yüksek parası olan konut alıyor. Onun altındakiler otomobil alıyor. 10 bin lira parası olan da yağ, şeker alıyor ya da başka bir şey. Kimse TL'de kalmamaya çalışıyor. Çünkü paranız gerçekten pul oluyor. Her geçen gün değer kaybediyorsunuz. Araç fiyatları da geçen yıla göre ciddi anlamda arttı. Geçen yıldan bugüne yüzde 130'luk artış söz konusu. Bu en azından TÜİK'in enflasyon rakamı ki bunun üzerinde bile olabilir. Bu anlamda vatandaş açısından mantıklı olur araç almak. Sürekli olarak "Otomobil bir yatırım aracı değildir bir ihtiyaçtır derdik" ama geldiğimiz durumda bizi yalancı çıkardı ve yatırıma döndü. Yapacak bir şey yok.