Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789

NATO genişleyecek mi? Quo Vadis NATO?

İspanya'nın Madrid şehrinde başlayacak olan NATO Zirvesi'nde, İsveç ve Finlandiya’nın üyelik konusunun görüşülecek olması, “NATO nereye gidiyor?” sorusunu da beraberinde getirdi.

ANKARA - İspanya'nın Madrid şehrinde başlayacak olan NATO Zirvesi'nde, İsveç ve Finlandiya’nın üyelik sürecinin görüşülecek olması, “NATO nereye gidiyor?” sorusunu beraberinde getirdi.

NATO liderleri bugün, İspanya'nın başkenti Madrid'de bir araya gelecek. Zirvede Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının yanı sıra Türkiye’nin veto ettiği İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği de ele alınacak.

Madrid’de 28-30 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek 32. NATO Zirvesi’nde Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil edecek.

Bu yılki NATO Zirvesi birçok boyutuyla tarihi önem taşıyor. Bunların birçoğu 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle bağlantılı durumda.

Zirvede öne çıkacak konular arasında İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurusu ve bununla ilgili Türkiye’nin güvenlik endişeleri, gelecek yıllarda sınamalara NATO’nun nasıl karşılık vereceğini tayin edecek yeni “Stratejik Konsept” Belgesi'nin kabulü, ittifakın doğu kanadının güçlendirilmesi, Ukrayna’ya yönelik kapsamlı askeri yardım paketi bulunuyor. “Stratejik Konsept”in Rusya’ya karşı yeni bir cephe ve sistem kapsamında olup olmayacağı ise merak konusu.

İsveç ve Finlandiya, Ukrayna saldırısını başlatmasından sonra Rusya’yı yükselen tehdit olarak görerek 18 Mayıs’ta NATO’ya üyelik için başvurdu. Ancak iki ülkenin üyelikleri konusunda Türkiye’nin güvenlik endişeleri bulunuyor.

Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi olabilmeleri için PKK/YPG, DHKP-C ve FETÖ gibi terör örgütlerinin bu ülkelerdeki yapılanmasının, para toplama, adam devşirme, propaganda gibi faaliyetlerinin sona erdirilmesini ayrıca Türkiye’ye yönelik silah ambargosu ve kısıtlamalarının kaldırılmasını istiyor.

Türkiye, Madrid Zirvesi'ni bir son tarih veya dönüm noktası olarak görmezken müzakerelerin devam edeceğini vurguladı.

Madrid’deki NATO zirvesinde, İsveç ve Finlandiya’nın üyelik konusunun görüşülecek olması, “NATO genişleyecek mi?” sorusunu da beraberinde getirdi. NATO, her krizden, her savaştan sonra üye sayısını çoğaltmaya devam etti. 2022 yılına gelindiğinde, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın “kriz” olarak tanımlandığı göz önüne alındığında, “NATO, bu krizden de genişleyerek mi çıkacak?” sorusunun cevabını GAZETE DURUM araştırdı.

NATO’nun ilk üyeleri

NATO, İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra 1949'da 12 ülke tarafından kuruldu. Bu ülkeler ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Portekiz, Lüksemburg, İzlanda, Danimarka ve Belçika'ydı. Aradan geçen 73 yılda 8 genişleme dalgasıyla üye sayısı 12'den 30'a çıktı.

Türkiye ve Yunanistan, 1952'de NATO'nun yeni üyeleri oldu. 1955'te o zamanki adıyla Federal Almanya, 1982'de İspanya ittifaka katıldı.

Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'nın 1999'da katılımıyla üye sayısı 19'a yükseldi.

2004'te Bulgaristan, Letonya, Litvanya, Estonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya NATO'ya girdi.

2009'da Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017'de Karadağ ve son olarak 2020'de Kuzey Makedonya NATO üyesi ülkeler oldu.

Kuzey Makedonya'nın üyeliği, Yunanistan ile yıllar süren isim anlaşmazlığının çözülmesinden sonra gerçekleşti.

Yunanistan, adının başına "Kuzey" kelimesi eklenen ülkenin eski adına karşı çıktığı için uzun yıllar bu ülkenin NATO üyeliğini engelledi. Milyonlarca etnik Yunan kendisini Makedon olarak nitelendirdiği için Yunanistan, komşu Makedonya Cumhuriyeti'nin en büyük etnik grubuna "Makedon" denmesine karşı çıkmakta ve ülke için "Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti" ifadesini kullanmaktaydı.

İsim sorununun 2018'de çözülmesiyle Yunanistan vetosunu kaldırdı ve Kuzey Makedonya, NATO ile üyelik müzakerelerine başlamaya davet edildi. Kuzey Makedonya Mart 2020'de resmen üyeliğe kabul edildi.

Bu genişleme dalgaları içinde, Bosna Hersek, Ukrayna ve Gürcistan, NATO üyesi olmak istediklerini duyurdular ancak şu ana kadar üye olamadılar.

Romanya'nın başkenti Bükreş'te, 2008'de düzenlenen NATO Zirvesi’nde Gürcistan ve Ukrayna'nın gelecekte NATO üyeleri olacağı üzerinde uzlaşıldı. Ancak bu ülkelere tarih verilmedi. Bosna Hersek ise 2010 yılında ‘Üyelik Eylem Planı’na dahil olmaya davet edildi.

Krizler, savaşlar ve NATO

NATO, 1949 yılında, Sovyetler tehdidine karşı Batı demokrasisini güçlendirme amacıyla kuruldu. II. Dünya Savaşı’nda, Avrupa’nın dengesinin sarsılması, Hitler Almanya’sının egemenliği ele geçirmesi ve NATO’nun güvenliği sağlamak istemesi, bir krizden sonra NATO’nun ortaya çıktığının göstergesiydi.

19 Mart 1945 günü Sovyet Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov tarafından Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Selim Sarper’e bir nota verildi. Bildiride özetle, 17 Aralık 1925’ten beri yürürlükte olan ‘Türk-Sovyet Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması’nın değişen dünya şartları neticesinde artık işlevini yitirdiğinden ve iyileştirilmesi gerektiğinden, ayrıca antlaşma süresi dolduktan sonra Sovyet Hükümeti tarafından uzatılmayıp feshedilmek istendiği açıklandı.

Molotov ve Sarper konuya ilişkin, 7 Haziran 1945’te Moskova’da bir araya gelmişlerdi. Yeni bir anlaşma umarak toplantıya giden Sarper, bunun yerine yeni bir sınır düzenlemesi, Kars ve Ardahan’ın Sovyetler Birliği’ne bırakılması, Montrö Anlaşması’nın yeniden düzenlenmesi, Boğazlarda Sovyet üslerinin kurulması gibi Türkiye tarafından kabul edilemez tekliflerle karşılaştı ve Sovyetler tehdidiyle karşı karşıya kaldı ve bu olay Türkiye’nin bir güvenlik anlaşmasına katılma fikrinin oluşmasında etkili oldu.

Kore Savaşı ve Türkiye'nin üyeliği

Kore Savaşı’nın başladığı günlerde, henüz iktidara gelen Demokrat Parti Hükümeti’nin gündemine Kore’ye asker gönderme konusu geldi. Büyük bir oy desteğiyle iktidara gelen DP Hükümeti, Türkiye´ye NATO üyeliğinin yolunu açacak ABD´nin BM´ye aldırdığı Güney Kore’ye askeri yardım kararına uydu ve Kore’ye asker gönderme kararı aldı. Türkiye’nin asker gücüne, Kore’de ihtiyaç duyan NATO, Türkiye’nin üyeliğinin önünü açtı. Türkiye, 1952 yılında NATO’ya üye oldu.

Türkiye gibi, Yunanistan da 1952 yılında NATO’ya üye oldu ve Kore Savaşı’na asker gönderdi.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından 14 Ağustos 1974 tarihinde Türk ordusu ada geneline yayılmaya başladığında, Yunanistan NATO’nun askeri kanadından çıkma kararı aldı.

Yunanistan daha sonra kendi güvenlik endişeleri ile NATO’ya yeniden katılmak istese de Türkiye hükümetleri bu kararı kabul etmedi. NATO Avrupa Kuvvetleri Başkomutanı Orgeneral Alexander Haig ve sonraki komutan Orgeneral Bernard Rogers, hem Demirel, hem de Ecevit hükümetleri zamanında Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönüşü konusunda kolaylık gösterilmesi için girişimde bulunsalar da başarılı olamadılar.

1980 darbesinden günler sonra 6 Ekim 1980’de, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Spain, Kenan Evren ile görüşerek ABD Başkanı Carter’ın NATO’nun güneydoğu kanadının bölünmesinden olan rahatsızlığını dile getirdi, 17 Ekim 1980’de Ankara’ya gelen NATO Başkomutanı Orgeneral Rogers batının endişelerini yineledi. Rogers, Evren’e, “Türkiye, Yunanistan'ın NATO'ya dönmesine evet derse, size asker sözü veriyorum. Biz de sizin Avrupa Birliği'ne (O zamanki adıyla Avrupa Topluluğu) girmenize Yunanistan'ın evet demesini sağlayacağız’’ dedi. Kenan Evren de bu ‘‘asker sözü’’ne inanıp Yunanistan'ın NATO'ya dönmesine yeşil ışık yaktı. 20 Ekim 1980’de Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesi resmen onaylandı.

1949’de kurulan NATO için, dönemin Batı Almanya’sı, Doğu Bloku ile doğrudan sınırı olması nedeniyle stratejik açıdan büyük önem taşıyordu. Bu nedenle de bir an önce hem politik hem de askerî açıdan NATO’ya entegre edilmesi gerekiyordu.

Batı Almanya, Sovyetler tehdidine karşı 6 Mayıs 1955 yılında NATO’ya üye olurken, Demokratik Almanya ise bu üyelikten sadece sekiz gün sonra, 14 Mayıs 1955’te NATO’ya karşı dönemin Sovyetler Birliği’nin önderliğinde kurulan Varşova Paktı’nın kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1990’da iki Almanya’nın birleşmesinden sonra eski Doğu Almanya Cumhuriyeti de NATO bölgesine dahil oldu.

İspanya’da, 1939 yılında sona eren iç savaşla beraber General Francis Franco iktidara geldi ve 1975 yılına kadar iktidarda kaldı. Franco’nun ‘diktatörlük’ döneminin sona ermesiyle beraber, İspanya, 1982 yılında NATO’ya üye oldu.

Dört genişleme dalgası

NATO, Soğuk Savaş’ın sona ermesini takiben dört genişleme dalgası yaşadı: 1999’da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya, 2004’de, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya, 2009’da Hırvatistan ve Arnavutluk, Haziran 2017’de ise Karadağ NATO’ya üye olmuşlardı. Kuzey Makedonya 2020 yılında 30. müttefik olarak ittifaka katıldı.

NATO, Sovyetler Birliği’nin dağılması, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle beraber, üye sayılarını arttırmaya devam etti. Sovyetler dağıldıktan sonra, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya, süreç içerisinde 1999 yılında NATO’ya üye oldu.

Rusya’da, 2000 yılında iktidara gelen Vladimir Putin, ilk başlarda ılımlı politikalar izlese de, iç politikadaki merkeziyetçi yapısı ve Rus halkını birleştirmeyi hedefleyen ‘Rus ideolojisi’ni geliştirme hedefi, NATO’yu harekete geçirdi ve 2004 yılında, yedi doğu bloku ülkesi, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya NATO’ya katıldı. Putin, bu ülkelerin üyeliğine ilişkin şunları söyledi: "Her ülke, kendi güvenliği için neyi ve hangi yolu doğru buluyorsa bunu seçmek ve kabul etmekte özgürdür. Biz bu genişleme sürecinin de Avrupa’da ve tüm dünyadaki karşılıklı güven ortamına olumlu katkılar sağlamasını umuyoruz."

Putin, 2004 yılında bu ülkelerin üye olmasına karşı çıkmamıştı.

1999’daki NATO müdahalesi ile Sırbistan idaresinden kurtulan Kosova, Sırbistan ve Karadağ’ın 2006’da bağımsızlıklarını ilan etmesinden sonra 17 Şubat 2008’de bağımsızlığını ilan etti ve bu süreç Balkanlar bölgesini hareketlendirdi. Bölgede kriz ortamının oluşmasından sonra, 2009 yılında Hırvatistan ve Arnavutluk NATO’ya üye oldu. 2017 yılında ise bir diğer balkan ülkesi Karadağ, NATO’ya katıldı.

Son olarak, Yunanistan ile isim anlaşmazlığını giderdikten sonra, Kuzey Makedonya da 2020 yılında NATO’ya katıldı.

Bugün başlayacak 32. NATO Zirvesi’nde, İsveç ve Finlandiya’nın üyelik için Türkiye’nin tavrı, somut bir gelişmenin olup olmayacağı baş başa yapılacak görüşmelerden sonra ortaya çıkacak. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Madrid’deki NATO Zirvesi’nin, üyelik konusu için son tarih olmadığını dile getirmişti.