Kültür Atölyesi 24 Haziran

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Elvis (2022) - Baz Luhrmann

Romeo + Juliet, Moulin Rouge! ve Great Gatsby'nin Avusturalyalı yönetmeni Baz Luhrmann'ın en yeni yapımı "Elvis",  bugün vizyona girdi.

Senaryosunu Craig Pearce, Sam Bromell ve Baz Luhrmann'ın ortak kaleme aldığı Elvis, müzik efsanesinin hayatını, müziğinin gelişimini ve ikon haline gelişini anlatıyor.

Başrollerinde Austin Butler, Tom Hanks ve Olivia DeJonge'un yer aldığı film, "Adam. Efsane. Rock & Roll'un Kralı." sloganıyla izleyicisiyle buluşuyor.

Avustralya-ABD ortak yapımı Elvis, dünya prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yaptı. 12 dakika boyunca ayakta alkışlanan sinema ve müzikseverlerin merakla beklediği film, Cannes gösterimi ardından aldığı olumlu yorumlarla beklentiyi artırdı. Elvis, Luhrmann'ın bu prestijli festivale giden 4'üncü filmi oldu.

Filmin prömiyerinde, Elvis'in 77 yaşındaki eşi Priscilla Presley, kızı Lisa Marie ve torunu oyuncu Riley Keough izleyici olarak yer aldı. Eş Presley, filmi, yaşadığı dönemi ve yarattığı büyük kültürel etkiyi temsil etme başarısından dolayı övdü. Austin Butler da filmdeki performansıyla ailenin beğenisini kazandı.

"Neden Elvis?" sorusuna Shakespeare’i örnek göstererek yanıt veriyor Baz Luhrmann. “Shakespeare, tarihi kişilikleri ele alır ama onları anlatırken aslında birçok meseleyi irdeler. Milos Forman’ın çok sevdiğim filmi 'Amadeus' örneğin... Sizce Amadeus gerçekten Mozart hakkında bir film mi yoksa iki adam arasındaki kıskançlığın filmi mi? ‘Tanrım, senin için her şeyi yaptım ama sen bu büyük yeteneği şu korkunç, iğrenç adama mı bahşettin?’ der ya Salieri..."

Filmin konusu:

Film, menajeri Albay Tom Parker'la arasındaki karmaşık ilişkisinin üzerinden rock'n roll müziğin kralı Elvis Presley'nin hayatına ve müziğine odaklanıyor. Elvis, Amerika'da gelişen kültürel manzara ve masumiyetin kaybolmaya başladığı zeminde, Presley'nin şöhrete yükselişinden benzeri görülmemiş yıldızlığına kadar 20 yılı aşkın süre devam eden Presley ve Parker arasındaki karmaşık dinamiği ekrana taşıyor. Bu yolculuğun merkezinde, Elvis'in hayatındaki en önemli ve etkili insanlardan biri olan eşi Priscilla Presley de var.

Film, Mississippi, Tupelo'daki çocukluğundan Memphis, Tennessee'de başlayan yıldızlığa yükselişine ve Las Vegas, Nevada'yı fethine kadar olan süreci konu alıyor. Film, müziğiyle dünyayı değiştiren Elvis'in hayatını 1950, 1960 ve 1970'ler boyunca takip ediyor. Filmde bu dönemleri hakkını vererek temsil edebilmek için mekan ve kostüm tasarımlarına, saç ve makyaj uygulamalarına oldukça önem veriliyor. Butler, bu 30 yıllık serüveni beyaz perdeye taşırken 90'dan fazla kostüm giyiyor.

Soul şarkıcısı Shonka Dukureh, filmde ünlü blues sanatçısı Big Mama Thornton'ı canlandırıyor ve sanatçının orijinal "Hound Dog"unu kendi yorumuyla icra ediyor. Yönetmen Baz Luhrmann, şarkının yeniden yorumu için Doja Cat'i yapıma dahil etti ve tanıdık melodinin "Vegas" adlı özgün şarkıyla yeniden yorumunu filmin soundtrack'ine ekledi.

1977'de hayatını kaybeden rock'n roll efsanesinin hayatını bilinmeyenleriyle veren Elvis, epik bir sinema gösterisi olarak karşımızda duruyor. Şarkıları kuşaktan kuşağa aktarılan Presley’nin beyazperdeye yansıyan öyküsü, gerçek bir sinematik drama.

RAFLARDA BUGÜN

Şvayk Karakolda - Yaroslav Haşek

Çek, mizah ve taşlama yazarı Yaroslav Haşek'in "Şvayk Karokalda"sı Yordam'dan çıktı.

Romanları 60 dile çevrilen dünyaca ünlü yazar Haşek, 20'nci yüzyılın usta kalemlerinden. Yarattığı Şvayk karakterinin başından geçenleri anlattığı romanlarıyla tanınıyor.

Tanıtım bülteninden:

Dünya edebiyatına binlerce mizahi kısa hikâye ve edebiyat tarihinin unutulmaz kahramanlarından biri olan Şvayk’ı armağan etmiş bir alaycı yergiler ustasıdır Yaroslav Haşek. Şvayk Karakolda da bu muzip yazarın, bu “sempatik serseri”nin o ince alaycılığıyla kaleme aldığı pek çok kısa hikâyesini bir araya getiriyor.

Ünlü Çek yazarı Yaroslav Haşek’in hikâyelerinin hep bir mizah unsuru barındırmasının ve neredeyse hepsinin bizzat yazardan ve yazarın başından geçmiş şaşırtıcı ama gerçek olaylardan izler taşımasının yanı sıra bir ortak özelliği daha vardır: Bu özellik, her bir hikâyenin daima gerek toplumsal gerekse politik bakımdan bir eleştiri, bir yergi içermesidir.

Haşek’in hicvetme konusunda âdeta birbiriyle yarışan eşsiz öykülerinden oluşan Şvayk Karakolda, Hasan Âli Ediz’in usta işi çevirisiyle Yordam Edebiyat’ta.

SAHNEDE BUGÜN

Frida

Umut Toprak tarafından yazılan ve yönetilen ünlü ressam, aşka aşık bir kadının hikayesi "Frida", bu akşam Ankaralılarla buluşuyor.

İlknur Burcu Akpınar'ın canlandırmasıyla hayat bulan Meksikalı ressam Frida, sanatı ve acılarla dolu yaşamıyla peşinde dolaşan ölüm meleğine karşı koyan ve sonunda kendisi bu meleği davet eden bir kadının hikayesini sahneye koyuyor. Sanat onu hayata bağlar, aşk onu hayattan koparır. Arkasında çocukları saydığı eserler bırakıp, bu dünyada çektiği tüm acıları terk edip gider.

Frida Kahlo acılarından yeni bir yaşama yelken açarken, aslında tüm dünyaya yeni bir anlam verecek sanatının da temellerini atıyor. Yaşamıyla tüm sanatçılara ve insanlığa örnek olmuş bir yolculuğu sahneye koyan oyun, tüm sanatseverleri bekliyor.

Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi'nde gerçekleştirilecek oyun, 20.30'da başlayacak.

Gülşen

Son zamanların sahne performansıyla çok konuşulan ismi Gülşen, izleyenleri hayran bırakacak bir konser için İzmir'e geliyor.

Türk Pop Müziği'nin hitler kraliçesi Gülşen, hem sesi hem de sahne başarısıyla dinleyicilerini mest ediyor. 1996 yılındaki ilk albümüyle sektöre giriş yapan Gülşen, geçmişten günümüze gelen şarkılarıyla keyifli bir gece yaşatmaya hazırlanıyor. Gülşen, "Be Adam", "Bangır Bangır" ve "Dillere Düşeceğiz Seninle" şarkılarıyla hayran kitlesini genişletti.

İzmir'in gözde tatil beldesi Alaçatı'da Jolly Joker'de sahne alacak ikon şarkıcı, cuma akşamını kasıp kavuracak.

Sahne kostümleriyle dillerden düşmeyen pop dünyasının başarılı isimlerinden Gülşen, müziğiyle dinleyenleri mest edecek.

Şarkı yazarı kimliğiyle de öne çıkan ünlü şarkıcı, 26 yıllık müzik kariyerinin en başarılı ürünlerini sevenlerine sunmak için saat 22.00'de sahnede olacak.

GALERİDE BUGÜN

NO:1 2022

Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen karma sergi "NO:1 2022", son günlerinde İstanbul'da izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor.

Yıllar önce yolları Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü'nde kesişen on sanatçı, sanatın büyüleyici ve bütünleyici yönünü ziyaretçilerin beğenisine bu sergiyle sunuyor.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmalarına devam eden Zeynep Öztürk’ün küratörlüğünde gerçekleşecek karma sergide, Refik Akyü, Tıfak Arslan, Ertuğrul Berberoğlu, Sefa Çakır, Hüseyin Demirbaş, Rabia Kalyoncuoğlu, Seydi Murat Koç, Nurdan Likos ve Muhittincan farklı disiplinlerdeki çalışmaları ile yer alacak.

NO:1 2022, 25 Haziran’a kadar Ekavart Gallery’de ziyaret edilebilir.