Kültür Atölyesi 1 Temmuz

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

After Yang - Yang'dan Sonra (2021) - Kogonada

Güney Kore doğumlu Amerikan film yönetmeni Kogoada'nın ikinci uzun metraj filmi "After Yang" bugün vizyona girdi. 

Yılın başarılı filmlerinin altında adı bulunan A-24 yapım şirketinden çıkan After Yang, 2021 yapımı bir Amerikan filmi.

Rejisörlüğü ve kurgusunu yönetmenin kendisinin üstlendiği bilim kurgu altında değerlendirilen yapımın senaryosunu Kogonada, Alexander Weinstein'in "Children of the New World" kitabının "Saying Goodbye to Yang" adlı kısa öyküsünden uyarladı.

Başrollerinde Altın Küre Ödüllü Colin Farrell'in yer aldığı filmde, ödüllü oyuncuya Jodie Turner-Smith ve Malea Emma Tjandrawidjaja eşlik ediyor.

Dünya prömiyerini 8 Temmuz 2021'de Cannes Film Festivali'nde yapan After Yang, 2022 Sundance Film Festivali'nde Alfred P. Sloan Uzun Metraj Film Ödülü'nü kazandı ve 2 ödüle aday gösterildi.

The Playlist eleştirmenlerinden Rodrigo Perez, After Yang için şunları söylüyor:

"Daha sessiz sakin bir Philip K. Dick eseri veya 'Blade Runner' gibi... After Yang, robotlar, yapay zekâ, onların insanlık kapasiteleri ve tüm bunların bizim hakkımızda ne yansıttığı ve söylediği hakkında büyük insanlık durumu sorularına müthiş bir varoluşsal yaklaşım."

Filmin konusu:

After Yang, robot çocukların yatılı bebek bakıcıları olarak satın alınabildiği bir dünyada geçiyor ve ailelerinin robot ferdi Yang’in hayatını kurtarmaya çalışan bir çifte ve kızlarına odaklanıyor. Yapay zekâ androidlerin "yardımcı" olarak insanlarla birlikte yaşadığı yakın bir gelecekte, kızlarına mentorluk ve bakıcılık yapması için ailelerine dahil ettikleri Yang isimli androidin arıza yapması sonrası ailenin yaşadıkları anlatılıyor. Filmde Yang, küçük kız kardeşinin kültürel mirasını öğrenmesine yardımcı olmak için programlanmış bir robottur.

Jake, küçük kızının çok sevdiği android arkadaşı Yang bozulduğunda onu tamir etmenin bir yolunu arar. Bu süreçte Jake, önünden geçip gitmekte olan hayatı keşfederken, eşi ve kızıyla aralarında olduğunu daha önce fark etmediği bir mesafeden yeniden bağ kurmaya çalışır. Yang’dan Sonra., yas, aile, kaybetme, hafıza, doğa, teknoloji, etik ve kabullenmeye dair, incelikle işlenmiş, bilimkurgu öğeleri taşıyan bir dram; bir yapay zekânın ölümünü yapay olmayan bir zekânın bakış açısından anlatan film.

RAFLARDA BUGÜN

Babalar ve Kızları - Selda Uygur

2020 yılı Bilgi Yayınevi Turgut Özakman Roman Ödülü'nü kazanan roman, Selda Uygur'un "Babalar ve Kızları"ı yeni çıkanlar raflarında.

Uygur'un ilk romanı olan Babalar ve Kızları'nda yazar, Ivan Turgenyev’in 1862’de kaleme aldığı en meşhur eseri Babalar ve Oğulları’na gönderme yapıyor ve ve kendi yorumuyla kuşaklararası geçişe odaklanıyor.

Tanıtım bülteninden:

“Belki aradığın soruların cevabı şimdi anlatacaklarımda gizlidir.”

“Kadın olmanın ilk kuralı güçlenmek, hak etmek, hak ederek aldığını da hak edenle paylaşmakmış. Günü gelir gerçekten tüm ruhuyla seni dinleyen biri olur; işte o zaman anlat. Denizin ufukla buluşup kızıllaştığı yaz günlerini bekle ama.”

Babalar ve Kızları; delirmenin eşiğinde bir baba, izini sürdüğü bir dede, sığınma ve kaçış arzularını perçinleyen bir aile, yemek kokuları, deniz gezintileri, çocuk sesleriyle capcanlı bir 80’li yıllar mahallesinde büyüyen; baba, delirme, aşk ve koku sarmalında kadınlığını keşfetmeye çalışan bir kahramanın romanı. Bir taraftan aradığı aşkı bulduğunda belirsiz, hüzünlü hatıralarını unutacağına inanan, diğer taraftan “arayış”ın kendisini kaybetmekten korkan bir kadının dedesiyle kesişen hayatına tanık oluyoruz.

Selda Uygur, 2020 Turgut Özakman İlk Roman Yarışması ödülüyle taçlandırdığı romanında, gerçeküstü ama hiç de uzak hissetmediğimiz bir dünyadan sesleniyor…

Selanikli yazar Fazlı Necip'in "Ah Anne" adlı eserini yayına hazırlayan ve kitabı günümüz Türkçesiyle ilk kez okurla buluşturan Uygur; baba, delirme, aşk ve korku sarmalında kadınlığını keşfetmeye çalışan bir kahramanın romanını okuyucusunun beğenisine sunuyor.

SAHNEDE BUGÜN

Binbir Gece Masalları

Ankaralıların cuma akşamı kültür sanat aktivitesi, bir Orta Çağ klasiğinin sahne uyarlaması. "Binbir Gece Masalları", bu akşam başkentliler için sahnede.

Christian Grau-Stef tarafından sahneye uyarlanan klasik, Doğan Ertener ve Fatoş Urgancı tarafından Türkçeleştirildi. Funda Mete rejisörlüğünde sahneye konan Binbir Gece Masalları, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda tek perdelik olarak gösteriliyor.

Oyunun konusu:

Dünyaca ünlü “1001 Gece Masalları”, çok büyük bir coğrafyanın ve insanlığın ortak mirası. Şehrazat anlatır, Hükümdar Şehriyar dinler… Bu kez Şehriyar’ın gözünden takip ediyoruz masalları, onun dünyasına giriyoruz. Ama bu kez karanlık, tavizsiz ve sert.

Hükümdar Şehriyar'ın gözünden Şehrazat'ın anlattığı masalların sahneye uyarlandığı Binbir Gece Masalları, bu akşam 20.30'da Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde.

Tom Odell & Cem Adrian

Enter the Music Festivali kapsamında bu akşam İstanbul'da iki önemli isim sahnede olacak.

Billboard dergisinin müziğini; "duygusal, işlenmemiş ve Jeff Buckley ile karşılaştırılabilecek kadar dingin" olarak tanımladığı, BRIT Awards sahibi İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Tom Odell, İstanbullu müzikseverlerle buluşuyor. Ülkemizde daha önce verdiği konserlerinin biletleri haftalar öncesinde tükenen Tom Odell, Avrupa turnesi kapsamında Enter The Music Festivali için Epifoni organizasyonu ile sahne alıyor.

Tom Odell konseri öncesinde; Kıvılcım Ural, popüler indie grup Away Days, akustik elektronik tarzıyla dikkat çeken söz yazarı, prodüktör Can Ozan, muhteşem sesi ve büyüleyici yorumu ile Cem Adrian sahnede olacak.

"Another Love" ile listeleri altüst eden; Elton John, Leonard Cohen ve Bob Dylan şarkılarını dinleyerek büyüdüğünü söyleyen Odell, duygusal ve insanı ruhundan yakalayan melodileriyle hayat bulan albümü "Long Way Down"ı, 2013 yılında çıkardı.

Geçtiğimiz yıl son albümü "Monsters"ı yayınlayan Tom Odell, romantik şarkılarını Türk hayranları için seslendirecek.

Küçük Çiftlik Park'ta düzenlenecek etkinlikte Cem Adrian 20.00'de; Tom Odell 22.00'de sahnede olacak.

GALERİDE BUGÜN

İZ...LER 2

Nurdan Bozkurt'un "Yaşamak, düşünmek ve sorgulamak" sloganıyla izleyicisiyle buluşturduğu "İZ...LER 2" seramik sergisi, bugün İzmirlilerin kültür-sanat duraklarından.

Sergi, Bozkurt'un, 2018'de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde açılan “İZ...LER” adlı retrospektif sergisinin devamı niteliğini taşıyor. Sanatçının yaşamı boyunca şahit olduğu toplumsal olayların ve yaşamının izlerini taşıyan eserler, görsel bir anlatım dili sergilerken, sanatına ayrıntılı bir bakış imkânı sağlıyor.

Sergi, günümüzde yaşanan önemli toplumsal olayları anımsatan ve sanatçının bu olayların yansıdığı eserlerine yoğunlaşan bir kurgudan oluşuyor. Sanatını sadece estetik bir uygulama olarak değil, toplumsal duyarlılıkla da kuran Nurdan Bozkurt, yaşanılanları kabul edilenin ötesinde bir görselliğe taşıyor.

Sanatçının eserlerinde eleştirel ve dışavurumcu üslupla yansıyan duygulara şahit olurken, içinde yaşadığımız toplumun gerçekleri, farkına varılmayanları ve çıkmazlarını da görüyoruz.

20 Haziran'dan bu yana kapıları açık olan, düşünmeyi ve sorgulamayı perçinleyen İZ...LER 2, 20 Temmuz'a kadar Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde ziyaret edilebilir.