6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

Enerji Krizi Dosyası-V: Savaşın ve enerji krizinin kazananı ABD mi?

Enerji Uzmanı İbrahim Palaz, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Rusya ve ABD arasında çözülemeyen siyasi bir krizin dışa vurumu olduğunu söyledi. Rusya ve ABD'nin 3. Dünya Savaşı'nı başlattığına ve tetiklerin çekildiğine işaret eden Palaz, "ABD, Avrupa'dan vazgeçmek istemiyor ve kendisine bağımlı bir kıta istiyor. Amerika, Rusya'nın Ukrayna'ya yapmış olduğu bu hamle ile inanın istediğini elde etmiş durumda" dedi.

İlknur Yağumli

ANKARA- BELKA Energy Resources LLC Genel Müdürü Dr. İbrahim Palaz, Rusya-Ukrayna Savaşı ve beraberinde derinleşen enerji krizinde ABD'nin rolünü değerlendirerek, bu savaşın Rusya ve ABD arasında çözülemeyen siyasi bir krizin dışa vurumu olduğunu söyledi. Almanya'nın, Rusya'ya enerjide bağımlı olması ve bu iki ülkenin ittifak kurmasının ABD için felaket senaryosu doğuracağını ifade eden Palaz, eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in görevi bırakmasıyla dengelerin değiştiğini vurgulayarak, "Merkel, komünist bir sistemde doğup büyümüş birisi; Putin'in Sovyetler Birliği'nde son vazifesi Doğu Almanya ve Dresden'deydi. Putin, Almancayı gayet iyi konuşuyor. Merkel'in de iyi bir Rusçasının olduğu biliniyor. Bu aradaki riskler Amerika'yı çok rahatsız ediyordu. Merkel'in gitmesiyle Rusya'nın saman altından yürüttüğü su birdenbire yüzeye çıktı ve bunu artık gizlemenin anlamı yoktu" dedi. Rusya ve ABD'nin, 3. Dünya Savaşı başlattığını ve tetiklerin çekildiğini savunan Palaz, "ABD, Avrupa'dan vazgeçmek istemiyor ve kendisine bağımlı bir kıta istiyor. Amerika, Rusya'nın Ukrayna'ya yapmış olduğu bu hamle ile inanın istediğini elde etmiş durumda" ifadelerini kullandı. Palaz, "ABD, Avrupa için doğal gazda elinden gelen her şeyi yapacak ve LNG'de fazla üretme kapasitesi var. Bunu, Avrupa'ya LNG tankerleri ile verebildiği kadar verecek. Bu LNG'yi almak için Avrupa'da alıcı terminallerin olması lazım. Avrupa'da yeteri kadar yok ama olan yerlere ulaştırılacak ve bu şekilde Avrupa'ya doğal gaz için bir nefes verilecek" diye konuştu. 

(Kapak tasarım: Gülara SUBAŞI)

Enerji Uzmanı Palaz, ABD'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki etkisini GAZETE DURUM'a şöyle değerlendirdi:

Rusya-Ukrayna Savaşı ve beraberinde derinleşen enerji krizi aslında Rusya-ABD savaşı mı?

Evet. Rusya'nın, Ukrayna'ya girmesi Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'nda ortada hiçbir şey yokken Hawaii'ye saldırması gibi bir durum. Bu, aslında Amerika ve Rusya'nın arasında artık çözülemez duruma gelmiş olan siyasi bir krizin dışa vurmasıdır. Amerika, Rusya ile 2. Kuzey Akım'ın imzalanmaması konusunda Almanya'da Merkel'in Başbakanlığı zamanında büyük çaba sarf etti ancak tam bir başarıya ulaşamadı. ABD için orada tehdit sadece Almanya'nın ekonomik olarak 50 milyar metreküplük gaz alması değildi. Almanya'nın Rusya'ya bağımlı olması Almanya-Rusya ittifakını doğuracağından Amerika için bir felaket senaryosu olacaktı. Olayın siyasi ve askeri yanı aslında 50 milyar metreküplük gazın satılmasından çok daha vahim ve önemli. ABD bu sebeple buna sürekli karşı çıktı. Merkel, komünist bir sistemde doğup büyümüş birisi; Putin'in Sovyetler Birliği'nde son vazifesi Doğu Almanya ve Dresden'deydi. Putin, Almancayı gayet iyi konuşuyor. Merkel'in de iyi bir Rusçasının olduğu biliniyor. Bu aradaki riskler Amerika'yı çok rahatsız ediyordu. Merkel'in gitmesiyle Almanya'da değişiklik oldu. Bu değişiklik neticesinde tabiri yerindeyse Rusya'nın saman altından yürüttüğü su birdenbire yüzeye çıktı ve bunu artık gizlemenin anlamı yoktu. "Almanya ile bizim daha sıkı bir ilişki kurmamız mümkün olmayacak görünüyor" diye düşünerek ve Amerika'nın taahhütlerine, NATO'nun genişlemesine cevapsız kalmamak için vatandaşlara tamamen anlamsız görünen bir savaşa girdi.

Avrupa ile Rusya'nın uzun yıllara dayanan enerji birlikteliği var. Dünya haritasına baktığımızda Rusya'ya yaptırımları destekleyenlerin başında ABD geliyor sonra Kanada ve İngiltere. Bu jeopolitik savaşta enerjinin bir silah olarak kullanılmayacağını, kullanılmaması gerektiğini ilk açıklayan ABD olmuştu. Amerika bu savaşı ve enerji krizini müttefiklerini yanına çekmek ve enerji piyasasında yeni pazarlar oluşturmak için kullanıyor mu?

Rusya'nın, dünya enerji piyasasından tamamen olmasa da kısmen dahi çıkması neticesinde doğacak boşluğu ABD tek başına dolduramayacak. Bu bir gerçek. Avrupa'da doğal gaz krizi şimdiden başladı. Büyük bir telaş var. 2. Kuzey Akım tamamen durdurulmuş vaziyette. Avrupa, Rusya'dan kömür de almayacağını söylüyor. Bunu Amerika'dan tedarik etmesi muhtemel ve Amerika bu boşluğu doldurabilir. Rusya'dan, Almanya'nın almakta olduğu doğal gazı Amerika'dan kısa dönemde karşılayabileceği tek kaynak doğal gaz ve kömür olduğu için, doğal gaza yüklenildi ancak yeterli değil. Bunun için Amerika'da da tedbirler alındı. 2021-2022'ye göre, Amerika'nın LNG ihracatı yüzde 18 miktarında artmış durumda. Bunun ötesinde 2021 ve daha öncesinde Amerika'nın ihracatının büyük bir kısmı Asya'ya gidiyordu, Japonya ve Kore başta olmak üzere. Çin'e de satıyordu doğal gazı LNG olarak. Bu yüzde 51 miktarında azaldı. Yani Asya'ya giden LNG kargoları Amerika'dan Avrupa'ya yöneldiler. Bu trendin bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum ben. Kış aylarında daha da artacağını, yükseleceğini düşünüyorum. Bu konuda belki de İngiltere tedbirli çıktı. İngiltere'nin yer altı doğal gaz depolama kapasitesi oldukça iyi. İngiltere, bu yıl başında birdenbire doğal gaz depolarını doldurmaya başladı. LNG kargolarının büyük bir kısmı İngiltere'ye gelmeye başladı, oradan Hollanda'ya gidiyor. Almanya'nın da Avusturya'nın da yer altı doğal gaz depolarının kapasitesi oldukça yüksek düzeyde

Rus enerjisinden uzaklaşma kapsamında Avrupa ve ABD için hangi yeni ortaklıklar olası görünüyor?

Herhangi dominant bir ülkenin, Avrupa'yı askeri ve siyasi olarak etkisi altına almasını Amerika, Rusya ve Çin istemiyor. Dolayısıyla Avrupa bir meydan muharebesinin geçtiği, bütün krizlerin yaşandığı bir yer. Bununla beraber bir türlü kendi kendilerine bir çözüm bulamıyorlar. Bu tarihi bir gerçek ve söylemek gerekiyor. Avrupalılar büyük bir beceriksizlik örneği sergiliyorlar. Enerji meselesinde de anlamlı bir enerji stratejisi ile Avrupa'nın bütün olarak enerji problemlerini tanımlamak ve bu problemi çözmek için ne tür adımlar atılması gerekiyor? Alternatifleri nedir, yedekleri ne olmalı, bu nasıl çeşitlendirilebilir, bunların hangileri daha sürdürülebilir? Avrupalılar bir türlü bir araya gelip bunları çözemiyorlar. Bu gerçeği ABD, Rusya ve Çin görüyor. İtalya, Fransa kendi başının çaresine bakacak, Almanya kendi başının çaresine bakacak.

Avrupa bir strateji üretemez mi?

Ben Avrupa'nın bir strateji üreteceğine inanmıyorum. Amerika'nın bu konuda her zaman olduğu gibi Avrupa'nın enerji stratejisini yönlendireceğini, Avrupa'ya yön vereceğini düşünüyorum. Avrupa'nın problemini geçici olarak da olsa Amerika'nın çözmeye çalışacağını düşünüyorum. Avrupa'nın, kömür ihtiyacını Amerika'dan, Endonezya'dan, Kolombiya'dan, Venezuela'dan tedarik etmesi mümkün. Doğal gazda Amerika elinden gelen her şeyi yapacak ve LNG'de fazla üretme kapasitesi var. Bunu, Avrupa'ya LNG tankerleri ile verebildiği kadar verecek. Bu LNG'yi almak için Avrupa'da alıcı terminallerin olması lazım. Avrupa'da yeteri kadar yok ama olan yerlere ulaştırılacak ve bu şekilde Avrupa'ya doğal gaz için bir nefes verilecek. İşin bir de aslında petrol kısmı var. Bu petrol kısmında henüz bir kriz görünmüyor gibi. Bunu aslında biraz daha dikkatli ve ciddi bir şekilde düşünmek gerekiyor. Çünkü ortada gerçekten başta sorduğunuz gibi, Rusya ve ABD'nin bir 3. Dünya Savaşı başlatması gibi ciddi bir durum var. Bu savaşın hemen termo nükleer bir savaşa dönüşmesini beklemiyoruz ama şu anda dünyada siyasi ve ekonomik bir savaşın başladığı konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu 3. dünya ekonomik savaşında çoktan tetik çekilmiş vaziyette. Çin de bunun içine girdi Pelosi'nin Tayvan'a gitmesiyle. 

Gaz krizi, petrol krizini de tetikleyecek mi? 

Avrupa, halen Rusya'dan kısmen de olsa petrol satın alıyor. Şimdi burada Rusya'nın petrol üretimine bakıldığı zaman geçen 6 ay içerisinde Rusya'nın petrol üretiminde herhangi bir yavaşlama olmadı. Rusya'nın ürettiği petrol 30 dolar indirimli de olsa bir yerlere satılıyor. Üretilen bu petrol alıcı buluyor ve örneğin Çin, Hindistan ucuz petrolü daha fazla almaya başladı. Rusya'nın petrol üretiminde azalma olmaması dünyada görülebilecek bir petrol krizinin önlenmesindeki en önemli faktördür. Bunun altını çizmek lazım. Enflasyon, dünyada arz talebin ötesinde bir başka faktör var. Eğer enflasyon bütün dünyada gerçekten daha etkin bir hale gelirse bu sefer genel talep de azalacak. Bu talepte bir azalma olmazsa enflasyon da kontrol altında olursa şu anda dünyada yaklaşık 100 milyon varil günlük petrol tüketiminin, bu senenin sonunda 101 milyon varile ulaşacağı belirtiliyor. Rusya, "5 milyon varillik şu sahaları bakıma alıyorum" diyerek üretim kısıtlamasına gidebilir. Rezervuara zarar vermeden bunu yapmanın yolları pek kolay değil. Batı'ya ekonomik bir zarar vermek için petrol fiyatlarını birkaç misline fırlatabilecek bir oynama yapabilir. Bu petrol fiyatlarının birdenbire iki misline çıktığını, bir galon benzinin 5 dolardan 15 dolara fırladığını düşünün. Amerika'daki ekonomiyi ve Amerika'da yaratacağı siyasi kaosu düşünün. Yani ortada gerçekten inanılmaz heyecanlı, inanılmaz ilginç bir satranç oyunu oynanıyor.

Oyunun kuralları değişir mi?

Evet, oyunun kuralları her an değişebiliyor. Oyunun belli kuralları yok. Dolayısıyla iş hakikaten değişik boyutlara her an geçebilir. Tarihte örneği olmamış yeni pratiklerin gelişmesi söz konusu olabilir. Avrupa bu süreci yönetebilir mi? Yapamayacak. Dünyada, Avrupa'ya Amerika'nın bakışı Rusya'yla olabilecek bir problemde, bir savaşta, ön meydan muharebesinin olabileceği yerler buralar. Atlantik, Amerika için vazgeçilmez bir okyanus, aynı şekilde Pasifik. Bu okyanuslardan Amerika asla vazgeçmeyecek. Vazgeçmemek için elinden gelen her şeyi yapacak. Dolayısıyla Rusya da "Ben artık dünya denizlerine açılmak istiyorum. Amerika'nın hegemonyasını kırmak istiyorum. Bu beni yaşatmıyor, ben boğuluyorum, sıkıldım denizlere açılamayan bir kara parçasının içerisinde" diyor. Oraya açılabilmesinin bir yolu da Avrupa. Bunu kısa dönemde nasıl yapabilir? Avrupa'da, Ukrayna Savaşı daha değişik yerlere gidebilir.

ABD Nüfus Sayım Bürosu'nun verilerine göre, geçen yıl bu aya kıyasla LNG ihracatı Fransa'ya yüze 334, İspanya'ya yüzde 390, Hollanda'ya yüzde 197 artış gösterdi. Biraz önce Avrupa'yı enerjide yönlendirecek olanın ABD olduğunu söylediniz. ABD'nin LNG'si Avrupa için yeterli olacak mı? Pahalı olan ABD LNG'si Avrupa için ne kadar sürdürülebilir bir ihracat olacak?

Amerika Avrupa'dan vazgeçmek istemiyor. Kendisine bağımlı bir kıta istiyor. Amerika'nın yerine kendinizi koyarsanız bu gayet makul. Amerika, Avrupa'ya Rusya'nın Ukrayna'ya yapmış olduğu bu hamle ile inanın istediğini elde etmiş durumda. Amerika'nın korkulu rüyası Merkel zamanında Almanya'nın Rusya'ya yaklaşmasıydı. Amerika, Avrupa'ya elinden gelen her şeyi yapacak. Enerjinin ötesinde silahlandırmada da her şeyi yapacak. NATO için gerekli bütün desteği verecek, artıracak da. Biz, Avrupa'da yeniden artan bir Amerikan askeri birlikleri görebilir miyiz? Görürsek nerede olur? Avrupa'nın enerji ihtiyacını Amerika tek başına karşılayabilecek mi?  İnanın bunların cevabını vermek zor. Kış ne kadar soğuk geçecek, kış çok alık geçerse bu o kadar kötü olmayabilir. Amerika'nın yardımları ile bu kışı Avrupa kolay atlatabilir. Ama çok şiddetli bir kışın olması durumunda Avrupa'da, Amerika'nın yardımlarının da yetmeyeceği, Avrupa'da ciddi bir enerji kısıtlamasına gidilebileceği öngörülüyor. Bunlar olabilecek senaryolar. Çünkü bir enerji santralının yapılması o kadar kolay değil. FSRU dediğimiz tankerler, sıvılaştırılmış gazı taşıyıp normal gazı alıyor, tankerin içinde sıvılaştırıyor, götürüyor tanker içinde tekrar gaza çevirerek sisteme veriyor. Biz bu tankerler ile doğal gaz ithal ediyoruz. Bunları yapan tersanelerin hem Kore'de hem Japonya'da hem de Amerika'da full time çalıştığını duyuyorum. Bunlar ne kadar süratle bu tankerleri üretebilirlerse, devreye sokmaya çalışacaklar. Bunların hepsi Avrupa'da kısa dönemde olabilecek bir krizi aşabilmek için tedbirler. 

Uluslararası Gaz Birliği ve ABD Enerji Enformasyon İdaresi yıl sonunda hizmete girecek yeni terminallerle ABD'nin dünyanın en büyük LNG ihracat kapasitesine sahip olacağını söylüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Eğer yıl sonunda bu tahmin tutarsa enerji krizinin ya da Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bunda etkisi nedir? Savaş olmasaydı da bu ihtimal kuvvetli miydi?

Bu sorunun altında ben şunu görüyorum. Acaba bu savaşın çıkmasını ABD'nin tetiklemesinin sebebi daha fazla doğal gaz satmak mı? Amerika'nın doğal gazını satacağı ülkeler Kore ve Japonya Pasifik'in öbür tarafında zaten belli. Daha önce Amerika LNG terminallerini California ve Washington eyaleti civarında yapıyordu. Bunlar en kolay şekilde Amerika kıtasından Kore'ye Japonya'ya ulaşabilecek yerlerdi. Atlantik üzerinden Avrupa'ya LNG satmak Amerika'nın planları arasında yoktu daha önce. 2022 yılı sonu itibarıyla LNG'de Amerika'nın toplam ihracatının Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketiminin neredeyse iki katına yakın bir miktara ulaşacağı öngörülüyor. 100-120 milyar metreküp şu anda tahmini bir rakam ama 100 milyar metreküpü kesinlikle geçeceği bekleniyor. Bunun çok büyük bir bölümü Avrupa'ya geliyor.

Amerika'nın Atlantik'teki çıkarları ve Rusya'yla olan bu çatışması olmasa Amerika'nın toplam 100 milyar metreküp satması beklenmeyebilirdi. 60 milyar metreküp Kore'yle Japonya'ya zaten satıyordu. Burada 40 milyar metreküp ilave bir gaz satışı için Amerika'nın böyle büyük risklere girmesi, savaşı tetiklemesi söz konusu değil. Rusya'nın gerçekten dünya sahnesinde farklı bir role soyunduğunu, Amerika'nın çıkarlarını dünya okyanuslarında özellikle Atlantik'te tehdide ulaşabilecek seviyeye çıkarabileceğini düşündü. 

"40-50 milyar metreküp için ABD bu savaşı tetiklemez" dediniz ama genel çerçeveye baktığımızda ABD'de terminallerin kurulması, LNG ihracatçılarının yeni LNG tesisleri yapacağını duyurması, Avrupa'yla artan enerji trafiği... Savaşın ve krizin kazançlı tarafı Amerika mı? 

Bu LNG terminalleri devlet desteğiyle ya da devlet parasıyla yapılmıyor. Bunu özel sektör yapıyor. Özel sektör yaparken de önce müşterisini buluyor. Amerika'nın 30-40-50 milyar metreküp doğal gaz satmak için yeni bir krizin çıkmasına sebep olacağını düşünmüyorum. Amerika'nın, şu anda Ukrayna'ya vermiş olduğu silah yardımı 50 milyar metreküpün toplam parasını fazlasıyla geçmiş durumda.

Avrupa'da enerji mimarisi değişir mi? Rusya'ya olan bağımlılık bitecek duruma gelir mi yoksa günün sonunda savaş biter ve Avrupa tekrar Rusya ile masaya oturur mu?

Her ülke kendi paçasını kurtarmaya çalışıyor. Avrupa'daki ülkelerin zaman içerisinde Ukrayna'nın dışına taşması halinde dahi ben Avrupa'da böyle kırılmaların olacağına, Rusya'ya karşı tam bir ambargonun tutmayacağına inanıyorum. Bunu zaman gösterecek. 120 dolarlık bir petrolde 30 dolar kazanıyorsunuz. Böyle bir değer yok dünyada. Avrupa'da enerji mimarisi değişecek çünkü çeşitlendirmeyi öğrenecekler. Ülkeler, Almanya'nın Rusya'ya bağımlı olduğu kadar bir ülkeye bağımlı olmama konusunda dersler alacak. Doğal gaz için fazlasıyla depolamaya önem verilecek. Türkiye'nin işleyen gaz miktarını depolarımızda son küp metresine kadar doldurulması gerekiyor. Mimari değişecek sadece Avrupa'da değil. Afrika'dan gaz ithalatı artacak, hem boru hattıyla hem LNG, hem FCRU ile artacak. Orta Doğu'dan boru hattıyla oraya gitmesi zor olsa da bu denenecek. Belki Doğu Akdeniz'den olabilir, İsrail'le olan ilişkilerin iyileşmesi neticesinde farklı bir konuma gelebilir. Çok önceden bunların yapılmış olması gerekiyordu. Türkiye'nin siyasi problemleri olabilir İsrail'le ama ekonomik hiçbir problemi yokken Doğu Akdeniz'deki Yunanistan'ın bu işin içine bu kadar girmesine bu kadar uzun süre izin verilmesi bizim yaptığımız önemli bir yanlış. Bir an önce İsrail'le yapılacak olan yeni anlaşmalarda önünün açılması hem oradaki doğal kaynakların Avrupa'ya ulaşması hem de Türkiye için ilave gelir kaynaklarının yaratılması hem ilerde herhangi bir durum söz konusu olduğunda Türkiye'nin alternatif bir doğal gazının Doğu Akdeniz'den gelebiliyor olması, inanın bunlar çok önemli şeyler. Türkiye'nin Avrupa'ya 50 milyar metreküp doğal gaz satma gibi bir hikayesi olmasa da kendi enerji güvenliği için bunları düşünmek ve bunları planlamak zorunda. 

Yazı dizisinin devamına ulaşmak için: 

Enerji Krizi Dosyası-I: Adım Adım Derinleşen Kriz

Enerji Krizi Dosyası-II: Rusya / Doç. Dr. Sohbet KARBUZ

Enerji Krizi Dosyası-III: Avrupa / Doç. Dr. Volkan ÖZDEMİR

Enerji Krizi Dosyası-IV: Bağımsız Devletler Topluluğu ve Çin / Dr. Zeynep Elif YILDIZEL

Enerji Krizi Dosyası-VI: Türkiye / Gökhan YARDIM