Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Enerji Krizi Dosyası- I: GAZETE DURUM, "Enerji Krizi Dosyası"nı açıyor

GAZETE DURUM, tüm dünyayı kasıp kavuran enerji krizini enine boyuna tartışmaya açıyor. Kriz nasıl başladı? Nereye evriliyor? Avrupa'yı, Türkiye'yi gerek fiyat gerekse de erişilebilirlik yönünden enerjide ne bekliyor? Türkiye'nin önde gelen alanında uzman isimleri, "Enerji Krizi Dosyası" kapsamında Avrupa, Rusya, Orta Asya, ABD, Orta Doğu ve Türkiye alt başlıkları çerçevesinde bu sorulara yanıt verecek.

İlknur Yağumli

ANKARA- Rusya ile Ukrayna arasında bu yıl 24 Şubat’ta başlayan savaş, Avrupa Birliği'ni (AB) tarihinin en derin enerji kriziyle karşı karşıya bıraktı. Aslında krizin ayak sesleri, savaş öncesinde duyuldu. Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi ve sonrasında ekonomik canlanmaya ve doğal gaz talebine hazırlıksız girilmesi ve iklim politikaları, Avrupa'da enerji fiyatlarını da yatırımları da ciddi biçimde etkiledi. Savaşla birlikte derindeki kriz, su yüzüne çıktı. Batı'nın, Rusya'ya yönelik bir dizi yaptırımı hem tedarik hem de fiyat yönünden krizin zirve yapmasına yol açtı. Avrupa, alternatif enerji rotalarına yöneldi. Orta Asya ve Orta Doğu'nun Avrupa ile enerji trafiği hız kazandı. ABD, enerji piyasasındaki etki alanını artırma çalışmalarına başladı. LNG anlaşmaları, yatırımlar, kontratlar arka arkaya sıralandı. Peki, diğer ülkeler... Ekvador'dan Güney Afrika'ya kadar, yakıt kıtlığı ve elektrik kesintileri, ithalata bağımlı ülkeleri kargaşaya sürükledi. Sri Lanka'da kıtlıklar, günlerce süren kuyruklar, yetkililerin evden çalışma emirleri; Pakistan'da uzun süreli elektrik kesintilerinin baskısını hafifletmek için çalışma haftasının kısaltılması; Panama'da yükselen fiyatlar nedeniyle gündeme gelen gösteriler; Arjantin ve Peru'da artan enerji maliyetlerinin grev ve protestoları ateşlemesi; Gana ve Kamerun'da akaryakıt fiyatları ve enerji kıtlığı nedeniyle yaşanan toplumsal olaylar enerji krizinin global düzeyde görünen yüzünü oluşturdu. Türkiye'de de doğal gaz ithalat maliyetleri katlandı. BOTAŞ'ın zararı büyüdü. BOTAŞ'ın, bu yılın ilk yarısında hesaplanan zararı yaklaşık 8 milyar dolara ulaştı. GAZETE DURUM, enerji krizini enine boyuna tartışmaya açıyor. Kriz nasıl başladı? Nereye evriliyor? Avrupa'yı, Türkiye'yi gerek fiyat gerekse de erişilebilirlik yönünden enerjide ne bekliyor? Türkiye'nin önde gelen uzmanları, "Enerji Krizi Dosyası" kapsamında Avrupa, Rusya, Orta Asya, ABD, Orta Doğu ve Türkiye alt başlıkları çerçevesinde bu sorulara yanıt verecek. Hemen belirtmekte yarar var. Uzmanlara göre en kötüsü henüz görülmedi...  İşte yazı dizimizin ilk bölümü: 

(Kapak tasarım: Gülara SUBAŞI)

Kriz nasıl gelişti? 

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından Avrupa hızla enerji krizinin ortasına sürüklendi. Krizin kilit noktası Kuzey Akım 1 Doğal Gaz Boru Hattı oldu. Kuzey Akım 1 Boru Hattı, Rusya’nın St. Petersburg kenti yakınlarından başlayıp Almanya’nın kuzeydoğusuna kadar uzanan, Baltık Denizi’nin altında bin 200 kilometre uzunluğa sahip bir boru hattı. Bu hat yaklaşık 10 yıl önce faaliyete geçti ve Rusya’dan Almanya’ya günde 170 milyon metreküp gaz taşıyor. Boru hattının sahibi ve işletmecisi olan Kuzey Akım AG’nin çoğunluk hissedarı Rus enerji devi Gazprom.

Almanya, ihtiyaç duyduğu doğal gazın yüzde 55’ini Rusya’dan ithal ediyor ve bu gazın büyük bölümü de Kuzey Akım 1 üzerinden geliyor. Almanya, Kuzey Akım 2 adını taşıyacak paralel bir boru hattının daha inşasına 2015 yılında başladı. Projenin yüzde 90’nından fazlası tamamlandı. Vanaların açılması sürecine gelindi. ABD, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Almanya'ya ambargo tehdidinde bulundu. Almanya, projeyi askıya almak zorunda kaldı. 

Rus enerji devi Gazprom, Ukrayna ile süren savaş ve Batı'nın ambargoları karşısında mayıs ayında Yamal Gaz Boru Hattı'nı kapattı. Bu, Belarus ile Polonya arasında bulunan, Almanya ile diğer Avrupa ülkelerine gaz taşıyan bir hat. Ardından haziran ayında Gazprom, Kuzey Akım 1 üzerinden yapılan gaz tedarikini yüzde 75 oranında azalttı. Taşınan gaz miktarı günde 170 milyon metreküpten günde 40 milyon metreküpe düştü. Gazprom, temmuz başında da bakım gerekçesiyle  Kuzey Akım 1 Boru Hattı'nı 10 gün süreyle kapattı. Hat, yeniden açıldı.

Avrupa’nın, Rusya'ya yönelik yaptırım kararları sonrasında AB, ABD, Orta Asya ve Orta Doğu ülkeleri arasında enerji tedarikine yönelik trafik hızlandı. Almanya, Norveç ve Hollanda üzerinden alternatif doğal gaz rotaları oluşturmak için görüşmelere başladı. Katar ve ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithal etmek isteyen Almanya, bu konuda bazı adımlar attı. Ancak yeni boru hatlarının inşası için hem büyük yatırım hem de uzun bir zaman gerekiyor.


Tarih tarih krizin takvimi

24 Şubat'ta Rusya-Ukrayna Savaşı patlak verdi.  

25 Mart’ta ABD ve AB, Avrupa’nın Rus enerjisine bağımlılığını azaltmak amacıyla sıvılaştırılmış doğal gaz konusunda anlaştığını duyurdu. Anlaşmaya göre ABD, AB’ye yıl sonuna kadar en az 15 milyar metreküp LNG sağlayacak. AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, ABD'nin AB'ye 2030'a kadar her yıl en az 50 milyar metreküp ilave LNG tedarik edeceğini de açıkladı.

Avrupa’nın Rusya’ya yaptırım kararları ve ABD ile görüşmeleri hızlandırmasının ardından Rusya, Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatını daha da azaltacağını açıklayarak, Rus işgaline karşı Ukrayna'yı destekleyen Avrupa ülkeleri üzerindeki baskıyı daha da artırdı.

Kremlin’in rubleyle ödeme sistemini zorunlu hale getirmesi

Ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalan Rusya, ekonomisini korumak için Rus gazının bedelinin rubleyle ödenmesini zorunlu kılan bir kararı devreye aldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ruble kararnamesini imzalayarak "Rubleyle ödeme yapılmazsa Rus gazı sözleşmeleri durdurulacak" dedi.

9 Haziran’da, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Doğal gaz için rubleyle ödeme sistemini reddeden ülkelere sevkiyatlar durduruldu. Daha fazla kesinti yapılmayacak. Sistem ayarlandı ve çalışıyor. Gazı alanlar, Rusya Devlet Başkanı'nın ilgili kararnamesinde belirtilen yeni sisteme göre çalışıyorlar" dedi.

Gazprom; bu süreçte ruble ile ödeme yapmadıkları için Polonya, Bulgaristan, Finlandiya, Hollanda'ya ve Avrupalı bazı şirketlere doğal gaz sevkiyatını durdurdu.

Kuzey Akım 1’de türbin bakımı

15 Haziran’da Gazprom, Siemens'e ait bir türbinin Kanada'daki bakımlarının ardından Rusya'ya yeniden teslim edilmediği gerekçesiyle Kuzey Akım üzerinden doğal gaz sevkiyatını yüzde 40 düşürdü.

16 Haziran’da Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Rus gazını Almanya'ya taşıyan Kuzey Akım'da yaşanan arz kısıntısını "siyasi güdümlü" olarak nitelendirerek Gazprom'u doğal gaz fiyatlarını yukarı çekmeye çalışmakla suçladı.

17 Haziran’da Gazprom, İtalyan enerji firması ENI'nin talep ettiği günlük yaklaşık 63 milyon metreküplük gaz miktarının sadece yüzde 50'sini karşılayacağını açıkladı. Enerjide, Rus gazına olan bağımlılığını azaltma hedefindeki İtalya ve İspanya, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek üzere Cezayir ile doğal gaz görüşmelerine başladı. İtalya, Kongo ve Angola gibi ülkelerle de görüşmelerde bulundu.

24 Haziran’da,  İtalya Başbakanı Mario Draghi, AB Liderler Zirvesi sonrasında yaptığı açıklamada, "Rus gazına olan bağımlılık, geçen yıl yüzde 40 civarındaydı. Bugün bu oran yüzde 25" ifadelerini kullandı.

11 Temmuz’da, Rusya doğal gazını Baltık Denizi altından Almanya'ya taşıyan Kuzey Akım 1 Boru Hattı'ndaki gaz akışı, bakım çalışmaları nedeniyle 21 Temmuz'a kadar durduruldu. 

Avrupa’nın alternatif rota arayışı: Azerbaycan

Alternatif gaz arayışlarına giren Avrupa, 18 Temmuz’da Azerbaycan ile görüşerek doğal gaz ithalatını artırmayı hedeflediklerini duyurdu. Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen, Azerbaycan’a giderek Bakü ve AB arasında teklif aşamasındaki anlaşmayla Güney Gaz Koridoru üzerinden AB'ye gönderilecek doğal gaz akışının artırılmasına karar verildiğini duyurdu.

Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı belgede, “Taraflar, ticari uygunluk ve piyasa talebi doğrultusunda, Güney Gaz Koridoru aracılığıyla 2027’ye kadar yıllık en az 20 milyar metreküp gaz ile Avrupa Birliği’ne olan ihracat da dâhil, ikili doğal gaz ticaretini desteklemek arzusundadır” denildi.

Avrupa’nın yüzde 15 enerji tasarrufu kararı

26 Temmuz’da, AB Enerji Komiseri Kadri Simson, Kuzey Akım 1 Hattı'nda türbinle ilgili sorunlar olduğuna inanmadıklarını, kararın siyasi olduğunu söyledi. Simson, uygulanacak tasarruf sayesinde Rusya gazı tamamen kesse bile ortalama bir kışı tamamıyla geçirebilecekleri doğal gaz seviyesine ulaşacaklarını söyledi.

AB, bu arada enerji tasarrufu başlattı.  26 Temmuz'da, AB ülkelerinin enerji bakanları, doğal gaz kullanımlarını, Ağustos-Mart arasındaki dönemde 2017-2021 yıllarındaki ortalama tüketime göre temmuz ayından itibaren 2023 Mart’ına kadar yüzde 15 oranında azaltmayı kararlaştırdı.

AB, bu kapsamda hazırlanan düzenlemeyi onayladı. Toplantıya başkanlık eden Çekya Sanayi Bakanı Jozef Sikela, şu açıklamayı yaptı: “Bu külfeti birlikte paylaşmak zorundayız ve paylaşacağız da.” Avrupa Birliği, toplam gaz tüketimini sadece yüzde 5 kısabildi.


Gazprom'dan art arda hamleler

Gazprom'dan yapılan açıklamada, Kuzey Akım'daki bir türbinin daha durdurulmasına karar verildiği, 27 Temmuz'dan itibaren Portovaya kompresör istasyonu üzerinden günlük azami 33 milyon metreküp doğal gaz sevk edilebileceği duyuruldu.

30 Temmuz’da Gazprom, Letonya’ya doğal gaz sevkiyatını da durdurduğunu açıkladı. Açıklamada, “Şartları yerine getirmedikleri için Letonya’ya sevkiyatı durduruyoruz” denildi. 

4 Ağustos'ta Rus petrol ve doğal gaz boru hattı taşımacılığı şirketi Transneft'in Sözcüsü İgor Demin, Rus basınına yaptığı açıklamada Ukrayna devlet petrol şirketi Ukrtransnafta'nın Rus petrolünü Ukrayna üzerinden Macaristan, Slovakya ve Çekya'ya taşıyan Drujba hattından petrol sevkiyat hizmetini durdurduğunu bildirdi. Demin, "Ukrtransnafta, 4 Ağustos saat 06.10'da Drujba petrol boru hattının güney kolundan Macaristan, Çekya ve Slovakya'ya tedariki tamamen durdurdu. Bununla birlikte Belarus üzerinden Polonya ve Almanya'ya sevkiyat devam ediyor" diye konuştu.

Rusya'dan kömür ithalatı yasaklandı

9 Ağustos’ta, AB ülkelerinin doğal gaz tüketimini yüzde 15 azaltma planı yürürlüğe girdi.

AB’nin, nisan ayında kabul ettiği Rusya’dan kömür ithalatını yasaklamayı içeren yaptırım paketi 10 Ağustos’ta yürürlüğe girdi. Böylece, yılda 8 milyar avro değerindeki Rusya menşeli veya Rusya'dan ihraç edilen kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB'ye aktarılması yasaklandı. Rusya, kömür ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini Avrupa’ya yapıyordu.

Nükleer reaktörler sahalara dönüyor

Dünya Nükleer Birliği’nden (WNA) alınan bilgiye göre, elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 25'ini nükleer santrallerden karşılayan Belçika, nükleer reaktörleri devreden çıkarma planını ertelemeye karar veren ilk ülkelerden oldu. Son 10 yıldır kademeli şekilde nükleer santrallerini kapatan Almanya'da Başbakan Olaf Scholz, kalan üç reaktörün kapatılmasını ertelemeyi önerdi.

ABD ve Kanada, mini modüler nükleer reaktör (SMR) teknolojileri geliştirmeye yönelik yatırım yaparken, Birleşik Krallık yeni jenerasyon nükleer reaktör yatırımlarına nisanda açıkladığı Enerji Güvenliği Stratejisi'nde yer verdi.

Elektrik ihtiyacının yüzde 70'ini nükleerden karşılayan Fransa, 2050'ye kadar 14 yeni nükleer reaktör kurma ve SMR teknolojilerine 1 milyar avro yatırım yapma planını açıkladı. Hollanda 2 yeni nükleer reaktör yatırımı planlarken, Polonya da büyük ve mini ölçekli nükleer reaktör yatırımlarına ilişkin çalışmalar yapıyor.

Almanya'dan kömüre dönüş kararı

Almanya daha önce kapatma kararı aldığı nükleer santrallerin çalışmasını belirli bir süre için uzatmayı ve kömür santrallerini yeniden faaliyete geçirmeyi planlıyor. Ülkeler tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmadığı ve enerjide fosil yakıtlara bağımlılıktan kurtulmadığı sürece yaşanan enerji krizinin yeşil dönüşüm planlarını geciktirmesi de söz konusu olabilir. Diğer yandan alınan tasarruf tedbirleri üretim ve tüketimi azaltarak yeniden durgunluğa sebep olabilir.

Yazı dizisinin devamına ulaşmak için:

Enerji Krizi Dosyası-II: Rusya / Doç. Dr. Sohbet KARBUZ

Enerji Krizi Dosyası-III: Avrupa / Doç. Dr. Volkan ÖZDEMİR

Enerji Krizi Dosyası-IV: Bağımsız Devletler Topluluğu ve Çin / Dr. Zeynep Elif YILDIZEL

Enerji Krizi Dosyası-V: ABD / Dr. İbrahim PALAZ

Enerji Krizi Dosyası-VI: Türkiye / Gökhan YARDIM