Manisa'da kurulacak fabrika için iş ilanları yayımlandı
Manisa'da kurulacak fabrika için iş ilanları yayımlandı
İdil Bilgen, Bingöl'e atandı
İdil Bilgen, Bingöl'e atandı
Kenti karıştıran atama
Kenti karıştıran atama
Aşiret düğünlerinde paranın kaynağı nereden geliyor
Aşiret düğünlerinde paranın kaynağı nereden geliyor
123456789
Manisa'da kurulacak fabrika için iş ilanları yayımlandı
Manisa'da kurulacak fabrika için iş ilanları yayımlandı
İdil Bilgen, Bingöl'e atandı
İdil Bilgen, Bingöl'e atandı
Kenti karıştıran atama
Kenti karıştıran atama
Aşiret düğünlerinde paranın kaynağı nereden geliyor
Aşiret düğünlerinde paranın kaynağı nereden geliyor
123456789

Ebedi uykusunda bebeği yanında olsun istedim!

30 Ekim 2020'de İzmir'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 2 yıl geçti. Onlarca binanın yıkılıp hasar gördüğü depremde 117 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. 37 kişinin yaşamını yitirdiği, 17 kişinin de yaralandığı Rıza Bey Apartmanı’nın yıkılmasıyla iki kızını, iki yeğenini ve kayınvalidesini kaybeden Nilay Yücel, “Onların acısı şairin dediği gibi, ‘Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşlukları.’ Öyle bir acı, tarifi zor" dedi.

Semra İğtaç

İZMİR- 30 Ekim 2020'de İzmir'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin üzerinden 2 yıl geçti. Onlarca binanın yıkılıp hasar gördüğü depremde 117 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. 37 kişinin yaşamını yitirdiği, 17 kişinin de yaralandığı Rıza Bey Apartmanı’nın yıkılmasıyla iki kızını, iki yeğenini ve kayınvalidesini kaybeden Nilay Yücel, “Onların acısı şairin dediği gibi ‘Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşlukları.’ Öyle bir acı tarifi zor” dedi.


30 Ekim 2020’de İzmir'de meydana gelen depremde iki kızını, iki yeğenini ve kayınvalidesini kaybeden, Nilay Yücel, depremin 2. yıl dönümünde acılarının hala taze olduğunu söyledi. Depremde Nilay Yücel'in kızları Vera (6), Lena (4), yeğenleri Diren (3) Feda (10) ve kayınvalidesi Arife Yücel (62), yıkılan binanın enkazı altında kaldı.


Arama kurtarma ekiplerinin çalışmaları sonucunda aynı aileden 5 kişinin cansız bedenleri çıkarıldı. 3 gün boyunca yakınlarını bekleyen Yücel ailesi, aldıkları acı haberle sarsıldı. Yücel ailesi tarafından alınan cenazeler, memleketleri Çorum'da toprağa verildi.


Kayıpları nedeniyle çok zor günler geçirdiklerini dile getiren Nilay Yücel, GAZETE DURUM'a bu kadar çürük bir binadan çocuklarının sağ çıkmasının imkansız olduğunu şu sözlerle anlattı:

“Ben bir anne olarak ölümü çocuklara yakıştıramadığım için enkaz başında hep umutluydum. Onların bedenleri küçük bir yere saklanmışlardır diyordum ama Rıza Bey'in bu kadar kötü, bu kadar çürük bir kum yığınına, bir ölüme dönüşebileceğini düşünmemiştim. Bizler çocuklarımıza depremde neler yapması gerektiğini anlatıp, bilinçlendiriyorduk ama ne kadar bilinçli olursa olsun öyle bir enkazı yığınından sağ çıkamayacaklarını düşünemedik, hiç kimse düşünemezdi. Hiçbir anne çocuklarına, hiçbir insan evladı çocuklara ölümü yakıştıramaz.” 


Depremden hemen sonra kendini nefes alan bir ölü gibi hissettiğini belirten Yücel, şunları söyledi: ''30 Ekim günü yaşadığımız deprem bizim tüm hayatımızın amacını, anlamını silip götürdü. O günden sonra nefes alan birer ölüyüz. Tek amacımız Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasında sorumluluğu bulunan kişi ve kurumlarının adalet önünde yargılanmaları. Bunun için yaşıyoruz. Onların acısı şairin dediği gibi, 'Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşlukları.' Öyle bir acı tarifi zor.''


30 Ekim 2020 tarihinde 37 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı'nda babaanneleriyle birlikte Cumhuriyet Bayramı'nı kutladıklarını hatırlatan anne Yücel, “Çocuklar balkona çıktılar, bayrak salladılar. İstiklal Marşı'nı söyleyip, İzmir Marşı'nda eğlendiler. Nereden bilebilirdik ki, onların son bayramıymış” dedi.


Öğretmen olarak öğrencilerine çocuklarının özlemiyle sarıldığını söyleyen Yücel, “Öğrencilerimle sanki kendi çocuklarım gibi, geçirdiğim her günü bir bayram havasında geçirmeye çalışıyorum. Çocuklarımın özlemi ile onlara sarılıp, öpüyorum. Adıma öğretmen diyorsunuz ama ben insan olmayı, vicdanlı ve mutlu olmayı o çocuklardan öğreniyorum. Yetişkin olup unuttuğumuz her şeyi çocuklar bize yeniden öğretiyor. O yüzden hiçbir çocuk ölmemeli, hiçbir çocuk kötü muameleye maruz kalmamalı. Atatürk'ün de dediği gibi, çocuklar bizim yaşam sevincimiz. Ne yazık ki bizim yaşam sevincimizi yok ettiler” diye konuştu.


Yakınlarının 3 gün sonra çıkarıldığında hala yaşadıklarına dair umudu olduğunu, üç gün boyunca kızının bebeğine sarılarak umuda sarıldığını dile getiren Yücel, ''Vera ve Lena’yı koyun koyuna mezara kendi ellerimle yatırdım. Bebeğini de yanlarına koydum. Aslında ben hep umutluydum. O bebek Lena'nın bebeğiydi.


O bebek olmadan uyuyamazdı. Çocuklarımızın çıkmasını beklerken, koşarak gidip evden bebeğini aldım. Lena enkazdan çıkınca korkmasın, bebeği yanında olsun istedim. Maalesef olmadı. Ben de ebedi uykusunda bebeği yanında olsun istedim, onun için yanına koydum” ifadelerini kullandı.