Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Dr. Sirkeci: “Seks işçiliği, uyuşturucu kullanımı artıyor”

Ekonomist Dr. Osman Sirkeci, işsizliğin ve hayat pahalılığının artmasıyla insanların gayrimeşru işlere yöneldiğini belirterek, “İnsanlar, seks işçiliğiyle geçimlerini sağlama yoluna gidiyor. Uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddelerin satılması ve tüketiminde bir artış var” dedi.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Sokak ekonomisi üzerine yaptığı çarpıcı çalışmalarla öne çıkan Dr. Osman Sirkeci, işsizliğin ve hayat pahalılığının artmasıyla insanların "gayrimeşru" işlere yöneldiğini vurgulayarak, “Gayrimeşru faaliyetlere, seks işçiliği, uyuşturucu satıcılığı örnek gösterilebilir. Türkiye'de, seks işçilerinin sayısının 1 milyona yaklaştığı söyleniyor. İnsanlar seks işçiliğiyle geçimlerini sağlama yoluna gidiyor. Uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddelerin satılması ve tüketiminde bir artış var” diye konuştu.

Sirkeci, GAZETE DURUM'a sokak ekonomisinin aktörlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sirkeci'ye sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Sokak ekonomisini ikiye ayırıyorsunuz. Bunlar hakkında bilgi verir misiniz?

Bunları, kayıtlı ve kayıt dışı sokak faaliyetleri olarak ikiye ayırabiliriz. Milli piyango satıcıları, kayıtlı sokak faaliyetlerine girer. İkincisi, meşru ve gayrimeşru sokak faaliyetleridir. Gayrimeşru faaliyetler; seks işçiliği, uyuşturucu satıcılığı. Bu da sokakta bir faaliyettir. Biri seks yapıyor, diğeri uyuşturucu satıyor. Bunların meşruluğu yok. Bu, etik-ahlak kurallarına göre böyledir. Avrupa'da sokaktaki seks işçisi bir kadın, orada gayrimeşru sayılmayabilir. Bazı gözlemlerim var. Örneğin, Köln'ün barlar sokağında, köşe başında müşterisini bekleyen herhangi bir milliyetten veya ulustan bir kadın orada gayrimeşru görülmüyor. Köşe başında bekleyip müşterisiyle pazarlığını yapıp, yoluna devam ediyor. Türkiye'de kadınlar otoyollarda, durak olmayan yerlerde bekliyor. Bunlar da gayrimeşru işlere dahil.

Ekonomik krizle birlikte gayrimeşru işlerde artış gözlemliyor musunuz?

Evet. Türkiye'de, bir mekandan bağımsız olarak çalışan seks işçilerinin sayısının 1 milyona yaklaştığı söyleniyor. Bu artan hayat pahalılığının ve işsizliğin bir göstergesi. İnsanlar seks işçiliğiyle geçimlerini sağlama yoluna gidiyor. Uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddelerin satışı ve tüketiminde de bir artış söz konusu. İnsanlar, ekonomik bunalım, stres ve olumsuzlukları uyuşturucuyla baskılamaya çalışıyor.

Kimler daha çok tüketiyor?

Tüketimde artışın en önemli göstergelerinden biri, her geçen gün daha küçük yaşta bireylerin uyuşturucu kullanımı. 9 hatta 7-8'li yaş gruplarına kadar inen bir uyuşturucu bağımlılığı var.

O halde bu krizle birlikte toplumun yapısı bozulmaya başladı diyebilir miyiz?

Elbette diyebiliriz. Toplum, özellikle en alt yaşamsal sıkıntılarını gidermeye çalışan bireylerde daha çok gözlemliyorum. Hatta orta gelirli de beklentilerini karşılayamamakta... Burada ortaya çıkan olumsuzluklar kadına şiddeti, aile içi şiddeti, sokakta şiddeti körüklüyor.

Atık işçiliği artık ailece yapılan bir işe mi dönüştü?

Evet. Ailece, yaşanmayacak kadar kötü koşullarda bu işi yapıyorlar. Sabahın erken saatlerinden akşamın geç vakitlerine kadar 7-8 yaşlarındaki kız ve erkek çocuklarını, anne ve babalarıyla sokakta atık toplarken görmek mümkün. Öyle görüntüler gördüm ki baba bir yüksek okul mezunu ancak işten atılmış. Üç çocuğuyla birlikte, her çocuğunu bir marketin önüne bırakmış ve oradan gelecek kağıtları bekliyor.

Bunu sadece eğitim seviyesi düşük aileler yapmıyor, doğru mu?

Çok doğru. Örneğin biri Ankara'da fizik öğretmeni, atık topluyor.  

Sokaklar herkese açık mı? Aralarında anlaşmazlık çıkıyor mu?

Bundan 2 yıl önce Manisa'da bir konteynerın başında Afganistanlı bir genç çocuk, üniversite için okumaya gelmiş. Ancak maddi kaynak bulamadığı için kağıt toplamaya başlamış. Orada bir konteyner tartışmasında bıçaklanarak öldü. Bunun gibi basına yansıyan, yansımayan yanlarıyla sokakta ölümle sonuçlanacak kavgalara gidecek kadar paylaşım savaşı var.

Bugün Türkiye dahil olmak üzere, dünyanın birçok yerinde isteyen istediği yerde, istediği kaldırımda midye satamaz, istediği yerde balon satamaz. İstediği yerden kağıt toplayamaz. İstisnaları olabilir. Böyle bir daralma var. Fiziki sokaklar sınırlıdır. Ama insan sayısı artıyor. Sokaklar, fiziki olarak sınırlı. Buna karşılık sokakta geçimini sağlayacak insan sayısı artıyor.  Sokakta yetersizlik ortaya çıkıyor. Dolayısıyla sokakların paylaşımı ölümle sonuçlanacak kadar ciddi sorunlara yol açıyor.

Atık işçiliğinde kadınların oranı nedir?

Atık işçiliğinde kadın oranı yüzde 20-25 gibi. Ama evde eşlerine yardım etme konusuna gelince hemen hemen bütün atık toplayan erkeklerin çocukları ve eşleri, evde yeniden bu atıkları ayrıştırmakla uğraşıyor. Bu, ücretsiz aile işçiliği olarak geçiyor. Böyle bir iş dağılımı söz konusu. Dışarıdaki ağır yükü, kilolarca çekçek arabasını trafiğin içinden, kaldırımlardan geçirme kısmını evin babası üstleniyor. Fakat istisnalar mevcut. Daha dün rastladım, bir kız çocuğu çekçek arabasını kaldırımdan çıkaramadığı için esnaf ona yardım etti. Sokaklarda buna da görüyoruz.  Evde üretim kısmına geldiğimizde kadın oranı artıyor. El işi, bağ, bahçe dediğimiz zaman kadınlar öne çıkıyor. Bağ bahçe ürünlerini işleyip satan üretici kadınlar var. Burada erkek oranı yüzde 10-20'lere kadar geriliyor. Onun dışında artık her sektörde kadını görmek mümkün.

Çocuk çalışanlarda durum ne?

Türkiye'de 1 milyona yakın çocuk çalışıyor. TÜİK verilerine göre, bunların yüzde 21-22'si sokaklarda kendi adına iş yapıyor. Çocuk, sokakta balon, midye satıyor veya atığını toplayıp satıyor. Orada aile işçisi olarak çocuklar çalıştırıldığı gibi bir de tek başına “Kendi işimin patronuyum” diyen, bu sıfatı kullanan çocuk işçilerimiz de var.

Yabancılar ne tür işlere yöneliyor?

Sokak ekonomisini kayıtlı veya kayıt dışı olarak tanımlamıştık. Yasalarla yasaklanmış işler var. Seks işçiliği de uyuşturucu satıcılığı da kamusal alandan atık toplamak da yasak. Ama hayat öyle bir mecburiyet sunuyor ki çaresizliğin sonu sokaklara çıkıyor. Göçmen de sınırı geçtiği noktada, temel ihtiyaçlarının giderileceği bir kamp bulduğu takdirde sokaklarda iş aramaya yönelmiyor. Ancak sınırlardan sıra sıra gruplar halinde geçen göçmenlerin geldiği ilk şehir ya da kasabada yapabileceği başka iş kalmıyor. Atık topluyor, mendil, su satıyor, trafik lambalarında bekleyip araba camlarını siliyor.