Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789

Dalgın'dan dijital diplomasi eleştirisi

DEVA Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın, Türkiye'nin Avrupa Birliği Konseyi bünyesinde kurulan Dijital Diplomasi ağında yer almamasını değerlendirdi.

Kardelen Eda Demirkıran

ANKARA- DEVA Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Konseyi'nin bünyesinde kurulan Dijital Diplomasi ağında yer almamasını "Yeni bir dünya şekilleniyor ve Türkiye'nin bunun içinde olmaması çok acı. Gümrük Birliği'nde ticaret hatları şekillenirken veya demir yolu hatları yapılırken nasıl içinde olmamız gerekiyorsa bu da dünyaya entegrasyon meselesi. Demek ki yeni dünyanın kuruluşuna yeterince ilgi göstermiyoruz" diyerek eleştirdi.

AB Konseyi; ABD, Japonya, Batı Balkanlar, bazı Afrika ve Körfez ülkelerinin yer aldığı dijital diplomasi metnini onayladı. Konsey, "AB, dünya çapında büyüyen bir dijital ittifaklar ve ortaklıklar ağına sahiptir" diyerek yeni dijital teknolojilerin ortaya çıkardığı zorluklara karşı daha uyumlu bir Avrupa yaklaşımı üzerinde anlaştığını duyurdu.

Dalgın, AB ile tek bir dijital pazarın müzakeresini hızlandırmak gerektiğini vurgulayarak "Türkiye'nin çözümün bir parçası olması lazım. Bu alanlarda faaliyet göstermek artık bir tercih değil, mecburiyet" dedi.

Dalgın, dijital diplomasi konusunda Türkiye'nin konumunu GAZETE DURUM'a değerlendirdi:

Ülkelerin birlikte çalışmasını mecbur kılıyor: Dijital meseleler, hayatın her alanına yansıyor; eğitimde online eğitim, tarımda damla veya drone ile sulama, sağlıkta tele sağlık, elektrikli veya otonom araçlar gibi. Bu, diplomasiye de yansıyor. Diplomasiyi; ekonomiyi, toplumsal hayatı temelden değiştirdiği ve yapısal olarak küresel bir mesele olduğu için etkiliyor. Mesela Twitter, Facebook ya da Amazon... Bunlar bütün dünyaya hizmet veren şirketler. Ya da Bulut Bilişim, sizin sınırlarınızı aşan bir şey. Verilerinizi bir veri bulutunda tutuyorsunuz. Bu da tabii birden fazla ülkeyi ilgilendiriyor. O yüzden ülkelerin bu konuda iş birliği yapmaları lazım. Çünkü sizin bir kullanıcı olarak haklarınızın savunulması, sadece bulunduğunuz ülkeyle alakalı değil. Size hizmet veren şirket hangi ülkedeyse, o ülkenin normlarına bağlısınız. İşler çok hızlı bir şekilde çetrefilleşiyor. Eskiden örneğin bir suç işlediğinizde olay sadece bulunduğunuz ülkeyle alakalıydı. Bu iş yapısı itibarıyla sınırlar ötesi olduğundan ülkelerin birlikte çalışmasını mecbur kılıyor.

Türkiye'ye ikisi de yakışmaz: Yeni bir dünya şekilleniyor ve Türkiye'nin bunun içinde olmaması çok acı. Gümrük Birliği'nde ticaret hatları şekillenirken veya demir yolu hatları yapılırken nasıl içinde olmamız gerekiyorsa bu da dünyaya entegrasyon meselesi. Demek ki yeni dünyanın kuruluşuna yeterince ilgi göstermiyoruz. Biz, parti olarak “Silikon Vadisi'ne büyükelçi atayacağız” diyoruz. Oradaki şirketlerle birebir iletişim içinde olarak yeni düzenlemeler oluşurken söz sahibi olmayı, bu tip ittifakların içinde yer almayı ve yatırım çekmeyi hedefliyoruz. Mesela Microsoft, son birkaç senede İtalya, Yunanistan ve Polonya'ya 1'er milyar dolar yatırım yaptı. Bu tip şemsiyelerin içindeyseniz yatırım da çekersiniz. Yeni düzenlemelerin de bir parçası olursunuz, hatta onların şekillenmesine katkı verirsiniz. Bunun dışında kalırsanız, iki seçeneğiniz var; ya bunlara sırtınızı döner ve izole olursunuz ya da ne karar alınırsa onu uygularsınız. Türkiye'ye ikisi de yakışmaz. Önemli olan; AB, OECD veya Birleşmiş Milletler gibi platformlarda söz sahibi olarak çözüme katkı vermektir. Türkiye, bunun dışında kalmış durumda.

AB'nin diplomasi hamlesi: Dünyada kabaca söylersek üç büyük internet yaklaşımı var. Biri; Çin interneti. Daha ziyade ülkenin içine odaklı, Çin hükümetinin kontrolünün yüksek olduğu bir yaklaşım. Bizim günlük hayatta sıkça duyduğumuz WhatsApp, Facebook ya da Amazon'un orada başka muadilleri var. Ali Baba, Baidu, WeChat gibi, benzer büyüklükte başka şirketler bunlar. İkinci yaklaşım, Amerikan interneti. Bunların çoğu Silikon Vadisi'nde şekillenen Facebook, Amazon, Google, Apple gibi şirketler. Amerikan interneti, şirket temelli bir yaklaşım sergiliyor. Üçüncüsü de AB'nin yaklaşımı. AB'de böyle şirketler çok fazla yok. Kullanıcıların çoğu Amerikan şirketlerinin ürünlerini kullanıyor. Bu, “Kullanıcı haklarını koruyalım. Şirketlerin bizim vatandaşlarımızla ilişkilerini düzenleyelim” diyen daha düzenleme odaklı bir yaklaşım. Ülkeler, dijital diplomasi ile bunun kurallarını belirlemeye çalışıyor. Birbirlerine yaklaşan ve uzaklaşan ülkeler var. AB'nin yakın ilişkide olduğu ülkeler (Amerika, Japonya, Batı Balkanlar, bazı Afrika ve Körfez ülkeleri gibi) ile dijital diplomasi hamlesi yaptığını gösteriyor.

Zihniyet meselesi: AB ile tek bir dijital pazarın müzakeresini hızlandırmak gerekiyor. Bu işin vergilendirme, veri güvenliği ve uluslararası şirketlerin düzenlenmesi kısmı var. Bunların parçası olmak için tek bir dijital pazarın içinde olmalısınız. Türkiye'nin çözümün bir parçası olması lazım. Bu alanlarda faaliyet göstermek artık bir tercih değil, mecburiyet. Sürekli bu işleri takip ederek de bir yere varılamaz çünkü ara çok açıldı. Bazı alanlarda takip değil, sıçrama yapmamız lazım. O sıçramayı yapmak için de bu tip iş birliklerinin içinde yer almalısınız. Bu bir zihniyet meselesi. Bu olay da zihniyeti tam anlamıyla gösteriyor. Olay, en iyi bilgisayarı, ekranı almakla çözülmüyor. Zihnen bu işlerin bir parçası olmalı ve şekillendiren ülkeler arasında yer almalısınız.