Kültür Atölyesi 21 Ekim

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Good Luck to You, Leo Grande - İyi Şanslar Leo Grande (2022) - Sophie Hyde

Ödüllü Avusturalyalı yönetmen Sophie Hyde'dan ödüllü bir film daha: "Good Luck to You, Leo Grande" bugün vizyona girdi.

2022, İngiltere yapımı film eleştirmenlerden övgü dolu tepkiler alırken, başroller izleyiciyi oyunculuklarıyla mest etti.

Filmin senaryosu, BBC'nin komedi yazarlarından Katy Brand'e ait.

2022 Sundance Film Festivali’nde prömiyerini yapan filmde, başrolü iki Oscar ödüllü Emma Thompson ile Peaky Blinders’ta rol alan Daryl McCormack paylaşıyor.

Good Luck to You, Leon Grande, 2022 Hollywood Eleştirmenleri Derneği Sezon Ortası Ödülleri'nde En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilirken Provincetown Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Anlatı ödülünü kazandı.

Başrollerin gösterişsiz ve ustalıkla oynadığı filmde, oyuncuların performansları birçok eleştirmenden övgü aldı. The Guardian yazarlarından Peter Bradshaw Emma Thompson için şunları söylüyor: "Emma Thompson bize çok kişisel, duygusal olarak cömert ve samimi bir performans sunuyor... Müthiş gösterişle oynanan ve yönetilen eğlenceli, şefkatli ve insancıl bir drama."

The Playlist'ten Tomris Laffy, filmin göndermede bulunduğu noktalara değinerek şunları kaydetti: "Good Luck to You, Leo Grande, ana akım filmlerdeki kadın cinselliğinin tipik tasvirlerinin canlandırıcı bir istisnası… Hyde ve Brand'in Leo Grande ile ortaya koyduğu en çığır açıcı şey, kadın cinselliğinin sadece dürüst bir tasviri değil. İkili daha da ileri giderek yaşlanan bir kadını gözlemlerken, uzun bir hayata yayılmış inançları ve kısıtlamaları titizlikle gösterir."

Filmin konusu:

Emekli ve dul bir öğretmen olan Nancy Stokes, eski eşi Robert ile güzel bir ev ve aile sahibi olmuştur. Nancy'nin bu dolu dolu geçirdiği ömürde sahip olmadığı tek bir şey vardır: İyi bir seks hayatı. Robert, hayata veda edince Nancy, daha önce keşfedemediği cinselliği farklı bir şekilde deneyimlemeye karar verir.

Otuz bir yıl süren tutkusuz, sıkıcı bir evlilik ve yıllardır özlem duyulan, hayali kurulan yakınlık, romantizm ve cinsel heyecan... Eşini kaybeden emekli öğretmen Nancy Stokes, zevk dolu, kendini alabildiğine keşfettiği bir gece geçirme umuduyla bir “profesyonele” başvuruyor ve adının Leo Grande olduğunu söyleyen, son derece yakışıklı bir seks işçisi tutuyor. Hiç hesapta yokken eylemlerine sohbet ekleniyor; sohbete kaygılar, korkular, geçmişin gölgesi karışıyor, mükemmel fiziğiyle Leo, beklediğinden de zor bir görevle karşı karşıya kalıyor.

Beden, yaş, cinsellik, zevk ve özgürlük hakkındaki tüm kalıplarımızı sorgulatan bir film...

RAFLARDA BUGÜN

Bir Kadın - Sibilla Aleramo

19'uncu yüzyıl İtalyan edebiyatının öne çıkan isimlerinden feminist yazar ve şair Sibilla Aleramo'nun 1906 yılında kaleme aldığı kitabı "Bir Kadın" (Orijinal adı: Una donna), okurla buluştu.

Yapı Kredi Yayınları'nın modern klasikler kategorisinde baskısını gerçekleştirdiği kitap, Meryem Mine Çilingiroğlu tarafından Türkçeleştirildi.

Tanıtım bülteninden:

Sibilla Aleramo’nun bu romanı okuruyla ilk kez 1906’da buluştu. Gerek İtalya’da gerekse yayımlandığı diğer ülkelerde hemen büyük bir ses getiren bu eser sayesinde edebiyat dünyası, zaman içinde daha başka önemli çalışmalara imza atacak parlak bir yazar keşfetti.

Bir Kadın’ın büyük başarısının başlıca nedenlerinden biri, konusunda yatıyor. Söz konusu eser, İtalyan edebiyatının ilk feminist kitapları arasında yer alıyor. Son derece otobiyografik olan bu romanın kalbinde yazarın kendisini buluyoruz. Kendi hayatını dolu dolu ve özgürce yaşama hakkına kavuşmak uğruna mücadele eden bir kadının dokunaklı portresini çizen bu eser, yüzyılı geride bırakmış ilk baskısından bu yana okunması elzem bir kitap olmayı sürdürüyor. Türkçede ilk kez yayımlanan Bir Kadın’ı Meryem Mine Çilingiroğlu çevirdi.

“Kadın hiç kuşkusuz henüz kendi kendisinin hanımı, kendi kendisinin efendisi değildi: Bir gün olabilecek miydi peki?”

“Acı çitinden içim titreyerek, ağlayamadan, konuşamadan, beni yere seren ve aynı zamanda karanlık ve anlatılmaz bir şeyi, bitmek bilmez bir kaçış arzusunu su yüzüne çıkaran fiziksel bir sancıyla çıkmıştım: Hayattan kaçmak, delilik limanına çıkan yolu yitirmek istiyordum…”

SAHNEDE BUGÜN

Yaşlı Adam ve Deniz

20'nci yüzyıl kurgu romancılığının usta isimlerinden Ernest Hemingway'in 1952'de yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanan "Yaşlı Adam ve Deniz" (Orijinal adı: The Old Man and the Sea), bu akşam Başkentli izleyicisiyle buluşuyor.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında sahnede olan oyun, Kazakistan-Almatı Devlet Kukla Tiyatrosu tarafından sahneye konuyor.

Yaşlı Adam ve Deniz, Bakhytzhan Kayuov, Shokhan Kulnazarov, Zhanar Makasheva, Aliyar Nuradil ve Eldar Nursultan performansıyla izleyici karşısında olacak.

Oyunun konusu:

Yaşlı Adam ve Deniz, Amerikalı yazar Ernest Hemingway’in aynı adlı öyküsünden sahneye uyarlanmış bir oyundur. Bu, yalnız yaşayan ve her gün küçük bir tekneyle balık avlamaya çıkan yalnız bir balıkçının öyküsüdür. Yaşlı balıkçının oltasına bir gün çok büyük bir balık takılır. Bu balık, onun bütün dualarının karşılığıdır ve bu balığı ne pahasına olursa olsun kıyıya ulaştırmalıdır. Ancak balık inanılmaz büyüklükte olduğu için yaşlı adam onu tekneye çıkarmakta güçlük çeker.

Bir insanın, hayalleri uğruna verdiği mücadeleyi anlatan bu öykü ilk kez bir kukla tiyatrosu için uyarlanarak sahneleniyor.

Kazakça olan oyun, Türkçe altyazılıyla sahnelenecek.

Yaşlı Adam ve Deniz, bu akşam saat 20.30'da Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde olacak.

Birleşmiş Milletler Özel Konseri - Sonbaharda Romantizm

 Başkentli müzikseverle bu akşam, "Sonbaharda Romantizm"i yaşayacakları Birleşmiş Milletler Özel Konseri'nde buluşuyor.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştirilecek olan program, Birleşmiş Milletler'in kuruluş yıl dönümüne özel hazırlandı.

Etkinlikte Kobe Flüt Yarışması'nın birincisi solist Hélène Boulègue, flütüyle kalplere dokunacak.

Boulegue'e Rus baş şef Vladimir Ponkin yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşlik edecek.

Konser, bu akşam saat 20.00'de CSO Ada Ankara sahnesinde olacak.

GALERİDE BUGÜN

Kalp

Sanatçı Ekin Bernay'ın "Kalp" başlıklı kişisel sergisi, İstanbullu sanatseverlerin bugünkü kültür-sanat durağı.

Küratörlüğünü Simge Burhanoğlu’nun üstlendiği “Kalp” sergisi, Bernay’ın performanslarından geriye kalanlara, kalpten geriye kalanlar olarak kapsamlı bir bakış sunuyor.

Sergi kapsamında sanatçının 2016’da gerçekleşen ilk performansı olan “Annem ile Ben”in ses yerleştirmesi, 2018’de gerçekleşen “Ne İstiyorsun?” performansında toplanan 900’ün üzerindeki mektubu içeren bir kitap ve Londra’da V&A Müzesi’nde gerçekleşen “Atlas” isimli performansında kullandığı malzemeler izleyiciyle buluşuyor.

Performanslardan kalanlar üzerine bir sergi olmasına rağmen performans dokümantasyonları alışılan şekli olan fotoğraf ya da video medyumu aracılığıyla sunulmuyor, böylece seçkide görsel olarak beden ya da bedene ait figüratif ögelere rastlanmıyor. Sergi, objelerin ruhu ve enerjisine odaklanarak kalıntılar üzerine değil, geriye kalanların şimdiki zamanda nasıl farklı şekillerde yaşamaya devam edebildiğine bakıyor.

Sergi süresince ayrıca Ekin Bernay’ın “Kalp” isimli katılımcılı performansı aralıklı olarak devam edecek. Sanatçı, ziyaretçileri, kalbi temsilen yumruklarının kalıbını alçıyla almaya çağırarak, kalplerine bakmaya davet edecek. Performans, 222 kalıba ulaşıldığı zaman sona erecek.

Açılışı 21 Eylül'de gerçekleştirilen Kalp, 22 Kasım'a kadar Galeri Siyah Beyaz, Maslak'ta görülebilir.