Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789

Kültür Atölyesi 20 Temmuz

20 Temmuz 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

L'événement - Kürtaj (2021) - Audrey Diwan

78'inci Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan kazanan Audrey Diwan rejisörlüğündeki "L'événement" filmi, MUBI'de gösterimde.

Fransa yapımı dram ve tarih filmi L'événement, Annie Ernaux’nun Türkçeye de çevrilen 2000 yılında yayımlanan aynı adlı anılarından sinemaya uyarlandı. Kitabı, Diwan ile birlikte Marcia Romano senaryolaştırdı.

Başrollerinde Anamaria Vartolomei, Kacey Mottet Klein ve Luàna Bajrami'nin yer aldığı yapım için The Times yazarlarından Ed Potton şunları söylüyor: "Anamaria Vartolomei'den şaşırtıcı bir izolasyon ve samimiyet performansı, bu kaçınılmaz olarak üzücü ama zarif bir şekilde anlatılan Fransız kürtaj dramasını kült kategorisine sokuyor."

Diwan'ın ikinci uzun metrajlısı olan L'événement, Altın Ayı'nın yanı sıra BAFTA'ya da aday gösterildi. Filmin toplam 13 ödülü ve 16 adaylığı bulunuyor.

Filmin konusu:

Film, kürtajın yasa dışı olduğu ve kadınların arzularının kınandığı 1963 Fransa'sında geçiyor. Geleceği parlak bir edebiyat öğrencisi olan ve iyi bir okula girip yaşadığı küçük şehirden çıkmak isteyen Anne’in hayatı, hamile olduğunu öğrenmesiyle alt üst olur. Genç kadın hayallerinden vazgeçmemek için, maruz bırakıldığı utanç ve acıya göğüs gererek harekete geçer ve tekil bir mücadele başlatır. Zor bir dönemden geçen Anne, eğitimini bitirmek ve proleter ailesinin sosyal kaderinden kaçmak için kürtaj yaptırmaya karar verir. Hayatının dönüm noktasındaki Anne’in yaşadıklarını yargılamadan aktaran L'événement, kürtaj yasağının genç bir kadının hayatı üzerindeki olası etkilerine odaklanıyor.

Fransa’da henüz kürtajın yasal olmadığı 1963 yılında, istenmeyen hamileliğini bitirmeye çalışan bir genç kadının hikâyesini anlatan film, didaktik olmamayı başaran çarpıcı, güçlü, sert ve düşündürücü bir dram. Audrey Diwan, kürtaja dair ön yargıları ve yasal engelleri üzerine mercek tuttuğu bu filmle Venedik Film Festivali'nde en iyi film ödülü Altın Aslan'ı kazanarak yeni nesil kadın yönetmenlerin başarısını tescilledi. Kadınların bedenleri üzerindeki haklarını tavizsiz bir şekilde savunan film, 1960’lar Fransa’sındaki sahte özgürlük havasını ifşa ederken, bugün hâlâ geçerli olan meselelere de güçlü bir ses veriyor.


RAFLARDA BUGÜN

İade-i İtibar - Ezgi Cankurtaran

Gazeteci Ezgi Cankurtaran'ın ilk kitabı İnkılap Yayınları'ndan çıkan "İade-i İtibar" yeni çıkanlar raflarında yerini aldı.

Yaşadıkları dönemde kabul görmeyen fikirleri sebebiyle haksızlıklara uğrayan, binbir zorlukla mücadele eden hatta öldürülen tarihteki önemli isimlerin bugün heykellerinin dikilmesi ve saygıyla anılması tezatlığına mercek tutan Cankurtaran Sophie Scholl, Nicola Sacco, Bartolomeo Vanzetti, Harriet Tubman, Harvey Milk, Olympe de Gouge ve Giordano Bruno gibi isimlere "itibarlarını iade ediyor".

Bir biyografiden çok teşekkür ve tarihin nesnel koşullarının gözler önüne serildiği bir analiz olarak "İade-i İtibar", tarihin farklı zamanlarından farklı insanları ortak bir potada buluşturuyor.

Tanıtım bülteninden:

“Haklar, sadece sesini duyuranlar tarafından kazanılır.”

Kimi kadın hakları için mücadele etti, kimi köleliğe karşı harekete geçti; kimi bağımsızlık derdindeydi, kimi düşünce özgürlüğü, kimi de eşitlik... Ama her zaman bunun bir bedeli vardı.

Yıllar sonra aslında haklı oldukları anlaşılıp heykelleri dikildi, itibarlarının arkasında durulmaya çalışıldı. Arkalarından dilenen özürler, verilen unvanlar, yapılan büstler onları geri getirmedi ama nihayetinde anlaşıldıkları gün gelmişti!

İade-i İtibar; yaşadıkları dönemde düşündükleri, yaptıkları, cesaretleri ve savundukları yüzünden cezalandırılmış, haksızlığa uğramış, sürülmüş ve hatta öldürülmüş kişilerin hikâyesini anlatıyor.

Ezgi Cankurtaran’ın yayın dünyasına attığı ilk adım olan, derin araştırma ve çalışmaların ürünü bu kitapta yazarın etkileyici kalemi, okuyucusunu yıllar öncesinin sosyal ve siyasi çalkantılı atmosferine sürüklüyor; benliği, varlığı, anıları, tutkuları, coşkuları, aşkları, çöküşleri ve mücadeleleriyle hakkı teslim edilmesi gerekenleri hatırlatıyor.


SAHNEDE BUGÜN

Erkek Aklı Oksimoron

Emre Karayel'in tek kişilik sahne performansıyla zıtlıklar ve çelişkiler üzerine bir hiciv yapıtı "Erkek Aklı Oksimoron", bu akşam İstanbul'da sahnede.

Rejisör koltuğunda Dersu Yavuz Altun'un yer aldığı, Rubert Duvac tarafından yazılan tek perdelik oyunu, Özge Kayakutlu çevirdi, Zeki Enes Akkan uyarladı.

Birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavram bir araya geldiğinde, bu iki karşıt anlam bazen birbirini götürmek yerine yepyeni bir anlam doğurur. İşte oluşan bu yeni ifadeye "Oksimoron" denir; felaket güzel, sessiz çığlık, orijinal kopya, köşeli daire ve yalnızız...

XX ve XY.

İki farklı kromozom dizisi. İki farklı cinsiyet, iki farklı bakış açısı...Kadın ve erkek! Doğal oksimoron.

Her şeyin ancak zıddıyla var olduğu evrensel düzende, varoluşunu bizzat kendi zıddına borçlu olan bu iki genetik mucize, varlıklarının sürekliliği için tek bir şeye ihtiyaç duyarlar: Dengeye...

Kadın erkek ilişkilerine bakışı sorgulatan Karayel'in ustalıkla sahnelediği oyun erkek aklının da bir oksimoron olup olmadığı üzerine düşünüyor.

Tanıtım bülteninden:

Erkek Aklı Oksimoron mu?

Emre Karayel’in oyunculuğuna bir kez daha şapka çıkardım. Bazen bir çocuk, bazen kadın sesi, kimi zaman yaşlı bir amca, bazen odacı, bazen de bitirim delikanlı oluyor. Siz her anda kendinizi kahkahaya bırakıyorsunuz ama içinizden de “Kadınlar ne ister?” diye sorgulamaya devam ediyorsunuz. Oyun kadın ve erkeğin yani doğal oksimoronun üzerine kurulu. Ben kendi oksimoron önerimi ortaya atıyorum. Oyun “felaket eğlenceli” mutlaka izleyin!

Oya DOĞAN

Emre Karayel, uzunca seneler rol aldığı Bir Kadın Bir Erkek’in ardından, stand-up tadındaki “Erkek Aklı Oksimoron” adlı oyunuyla kadınları anlama çabasına devam ediyor. Erkeklerde eksik olan X kromozomunun kadın ve erkeğin bakış açılarını nasıl değiştirdiğini seyirciye komedi unsurlarına başvurarak aktarıyor…

Hande SÖNMEZ

Sevgilisi tarafından 15 gün sonra arayacağım denilerek terk edilen bir adamın "Kadınlar ne ister?" sorgulamasına seyirci de katılırsa ne olur? Müthiş eğlenceli oyunda umudunuzun artacağı garanti...

Şaziye CEYHAN

Erkek Aklı Oksimoron, bu akşam saat 21.00'de Kadıköy Belediyesi Selamiçeşme Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro sahnesinde izleyicisiyle buluşuyor.


Ajda Pekkan

Süperstar Ajda Pekkan, İstanbullu sevenlerine müzikal bir yolculuk yaşatmak için bu akşam sahnede.

60 yıla varan müzik kariyerinin zamana meydan okuyan klasiklerini dinleyicileri için seslendirmeye gelen Türk müzik dünyasının efsane ismi Ajda Pekkan, Poll Production organizasyonuyla gerçekleşecek Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri’ndeki yerini alıyor.

1963'ten bu yana Türk müzik dünyasına yön veren Pekkan, güncel tuttuğu müzikal tarzı ve popülerliğiyle kendinden sonra gelen birçok sanatçıyı etkiledi.

Pekkan, İstanbullu sevenleri için saat 21.00'de Kuruçeşme Açıkhava sahnesinde olacak.


GALERİDE BUGÜN

Poema

Ressam Aslı Sinman'ın mekanın felsefesiyle de beslenen izleyicileriyle etkileşimli "Poema" isimli Tango konulu resim sergisi, bugün Muğla'da açılıyor.

Atölyesinin bir kısmını ve ilham aldıklarını serginin gerçekleştiği mekana taşıyan Sinman, müzik ve dans eşliğinde kurguladığı sergisinde resimlerinde anlattıklarını izleyicilerle yeniden deneyimlemeyi amaçlıyor.

Sinman, sergi akışını şu şekilde özetliyor:

“Yakın ruhlar buluşması tadında sevgili tasarımcı arkadaşım Oya Lalik’in in teşvikiyle, Cenevre kökenli Bodrum’da beni çalıştırmakla kalmayıp yanımıza kadar gelen Şükrü Bekdik Hocam bize guruluk ve DJ’lik yaparken, biz hem dans edeceğiz, genç müzisyen arkadaşlar Arda Şeniz ve Yusuf Karadağlı ile olarak Türkçe Vals seslendireceğiz…”

Disiplinlerarası ve etkileşimli bir tango sergisi olan Poema, 30 Temmuz'a kadar I. Artemisia Sergi Salonu'nda 10.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.