Kültür Atölyesi 15-16 Ekim

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE HAFTA SONU

The Woman King - Kadın Kral (2022) - Gina Prince-Bythewood

Amerikan kadın film yönetmeni Gina Prince-Bythewood'un, Amazon kadınlarını anlattığı epik filmi "The Woman King", hafta sonunun vizyon filmi.

2022, Kanada-ABD ortak yapımı filmin senaryosu Maria Bello'nun hikâyesine dayanır. Bello, 2015'te Batı Afrika'daki Benin ziyaretinden sonra The Woman King fikrini tasarlar.

Filmin başrollerinde Oscar ödüllü Amerikalı aktris Viola Davis yer alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Hero Fiennes-Tiffin, Lashana Lynch, John Boyega, Thuso Mbedu ve daha birçok isim bulunuyor.

Dünya prömiyeri Toronto Uluslararası Film Festivali'nde gerçekleştirilen The Woman King, Davis'in oyunculuğunu öven olumlu eleştiriler alır.

Filmin konusu:

Film, tamamı kadınlardan oluşan bir askeri birlik Agojie’nin generali Nanisca ve bu birlikteki hırslı asker Nawi'nin hikâyesini konu alıyor. 1800’lerde Agojie adında tamamı kadınlardan oluşan askerî alay, Dahomey Afrika Krallığı’nı büyük bir beceri ve vahşilikle korumaktadır. General Nanisca'nın yeni nesil askerleri eğitip; onları, hayatlarını yerle bir etmeye çalışan düşmanlarla savaşmaya hazırlarken yaşadığı duygu dolu destansı yolculuğunu izleyiciye sunuyor. The Woman King, 18 ve 19'uncu yüzyıllarda Afrika'nın en güçlü devletlerinden biri olan Dahomey Krallığı'nda yaşanan gerçek olaylardan esinlenen tarihi bir destanın hikâyesi.

RAFLARDA HAFTA SONU

Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar - Susan Forward & Joan Torres

Amerikan terapist ve yazar Susan Forward ve Joan Torres'ın 1986 yılında kaleme aldıkları "Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar" (Orijinal adı: Men Who Hate Women and Women Who Love Them) başlıklı kişisel gelişim kitabı, yeni çıkanlar raflarında.

İletişim Yayınları tarafından okurla buluşturulan kitap, Esma Eda Tülek çevirisiyle Türkçeleştirildi.

Tanıtım bülteninden:

"Zor Bir Ailede Büyümek" ve "Zor Anneler" kitaplarından tanıdığımız Susan Forward, Kadınlardan Nefret Eden Erkekler ve Onları Seven Kadınlar’da, mizojinizmin damga vurduğu yıkıcı ilişkilere sıkışmış kadınları ve erkekleri ele alıyor. Örnek vakalar eşliğinde istismar kısırdöngüsünü kırmanın ve yaraları iyileştirmenin yollarını gösterirken, okurlarına yeniden sağlıklı ve sevgi dolu birliktelikler yaşamak için cesaret aşılıyor.

Aşk ve romantizm heyecan vericidir. Özellikle de ilişkinin ilk zamanlarında. Duygular ve arzular doruğa çıkar, göz kamaştırıcı bir ışıltı içinde kendimizi harika hissederiz. Çoğu kişi, yaşadığı deneyimi “bulutların üstüne çıkmak” diye tarif eder. Fakat bazen, çok geçmeden sihirli duyguların üzerine karanlık gölgeler düşer. Ne olduğunu anlayamadan ilişkinin dengesi bozulur, çaresizlik ve öfke hüküm sürmeye başlar.

Bir kadın olarak ilişkiniz hakkında kafa karışıklığı yaşıyorsanız, kendinize şu soruları sorun: Beraber olduğunuz erkek, kendisinde nasıl yaşadığınızı ve nasıl davrandığınızı kontrol etme hakkı mı görüyor? Size karşı kıskanç ve sahiplenici mi davranıyor? Onu memnun etmek için hayatınızdaki önemli etkinliklerden ve insanlardan vazgeçtiğiniz oldu mu? Öngörülemez ani öfke patlamaları yaşıyor mu? Duygularınızı değersizleştiriyor, fikirlerinizi önemsizleştiriyor mu? İlişkinizde ters giden her şey için sizi mi suçluyor? Onunla birlikteyken kendinizi dengesiz veya yetersiz hissediyor musunuz? Ne yaparsanız yapın, ona verdiğiniz sevgi, ilgi ve desteği yeterli bulmuyor mu? Kendinizi sık sık haklı olduğunuz halde özür dilerken buluyor musunuz? Eğer bu soruların çoğuna evet cevabını veriyorsanız, mizojinist bir erkekle beraber olabilirsiniz.

SAHNEDE HAFTA SONU

Highlife

Afrika'nın farklı ülkelerinden gelen öğrenciler tarafından Ankara'da kurulan Highglife, cumartesi akşamı Başkentli müzikseverleri sınır ötesi bir müzik yolculuğuna çıkaracak.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında sahnede olacak Highlife, Afrika dilleri başta olmak üzere caz, blues, Latin, reggae ve funk janrlarındaki parçaları dinleyicisi için seslendirecek.

2014 yılında Ankara’da kurulan grup, Kongo, Gana, Kenya ve Nijerya’dan gelen 6 sanatçıdan oluşuyor. Performanslarında klavye, saksafon, bas gitar, elektro gitar, bongo gibi çeşitli enstürmanlarla Türkiye’nin çeşitli illerindeki festivallerde sahne alan grup, seyircilerin beğenisini kazanmaya devam ediyor.

Highlife, sıra dışı bir müzik deneyimi için cumartesi akşamı saat 18.30'da Ankara Kale Hisar Kapısı'nda olacak. Etkinliğe katılım ise ücretsiz.

GÜNCELLEME: Etkinlik Bartın maden faciası sebebiyle iptal edilmiştir.

Bir Delinin Hatıra Defteri

Rus edebiyatının önemli kalemlerinden Nikolay Gogol'ün 1842 yılında kaleme aldığı eseri "Bir Delinin Hatıra Defteri", Başkentli sanatseverlerin bu pazarki kültür durağı.

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında izleyicisiyle buluşacak olan oyun, bir delinin değil, adım adım deliliğe giden, yaşadığı gerçeklerle baş edemeyen bir adamın hatıra defteri...

Palto, Burun ve Bir Delinin Hatıra Defteri adlı üç bölümden oluşan eser, tiyatro oyunu haline getirildiğinde tek bölümde toplanarak tek perdede sahneye konan oyunun rejisör koltuğunda Cem Emüler, başrolünde Erdal Beşikçioğlu yer alıyor.

Oyunun konusu:

Hikâye, Çar 1. Nikolay’ın baskıcı devrinde yaşamış küçük bir devlet memurunun hayatı üzerine merkezlenir. Günlük formatında yazılan hikâye, başkahraman Poprişçin’in deliliğe doğru gidişini anlatır. Yaşadığı sıkıcı ve tekdüze hayata bir de müdürünün kızına duyduğu aşk eklenince içinde bulunduğu girdap iyice büyür. Aksenti İvanoviç Poprişçin’in baskıcı sistemde boyun eğmeme çabaları ve yaşadığı psikolojik gelgitler, kendisini İspanya Kralı sanmasına kadar devam eder ve akıl hastanesine kapatılmasıyla son bulur.

Bu Rus klasiğini sahnede usta oyuncu Erdal Beşikçioğlu'nun yorumuyla izlemek isteyenler için Bir Delinin Hatıra Defteri, pazar akşamı saat 20.00'de Büyük Tiyatro sahnesinde.

GÜNCELLEME: Etkinlik Bartın maden faciası sebebiyle iptal edilmiştir.

GALERİDE HAFTA SONU

Ten ve Ruh

Müze Evliyagil ve PAPKO koleksiyonlarından seçilmiş eserlerden oluşan "Ten ve Ruh" (Skin and Soul) başlıklı karma sergi, hafta sonu İstanbullu sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor.

Küratörlüğünü Beral Madra'nın üstlendiği sergi, 1980’ler ve 1990’larda doğan 14 sanatçının eserlerinden oluşuyor.

Çağdaş sanatı her iki koleksiyon ekseninde ele alarak beden imgesine odaklanan Ten ve Ruh, Müze Evliyagil Ankara’ da Ekim 2022’de açılacak olan “Sanat Umudun En Yüksek Biçimidir” sergisine paralel olarak kurgulanmasının yanında Evliyagil Dolapdere’de genç kuşağın üretimlerine odaklanarak tamamlanıyor.

Küratör Madra sergi için şunları söylüyor:

"Beden yalnız bir resim ya da heykel değildir, ruh ve düşünceyi içerir, bedenin var olduğu ortamı yansıtır ve var olan her şeyle ilişki kurar. Sanat üretiminde beden; yapıldığı döneme ve coğrafyaya ilişkin sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel gerçekleri, oluşumları anlamayı ve yorumlamayı önerir. Bu sergideki beden imgesi üstüne odaklanmış yapıtlar bu kuşak sanatçıların yaşadıkları dönemin oluşumları ve gerçekleri üzerine düşüncelerinin, yorumlarının ve eleştirilerinin metaforlarıdır. Kuşkusuz bu sergi yalnız insan bedeni üstünden izleyiciye bir yıldırma mesajı göndermeyi içermiyor, aynı zamanda genç kuşak sanatçıların toplumsal yapı içinde nasıl bir sorumluluk ve öngörü taşıdıklarını da gösteriyor. Sanatçının sorguladığı bu bedenler, günümüzdeki kimlik sorununun irdelenmesi gerektiğini işaret eder."

Sergide Alpin Arda Bağcık, Bahar Oganer, Burak Dak, Deniz Aktaş, Eda Gecikmez, Gözde İlkin, Gülşah Bayraktar, Mustafa Karasu & Şerif Karasu, Sadık Arı, Tarık Töre, Ümmühan Yörük, Yaşam Şaşmazer ve Yuşa Yalçıntaş’ın eserleri yer alıyor.

Açılışı 15 Eylül'de gerçekleştirilen Ten ve Ruh, 31 Aralık'a kadar Evliyagil Dolapdere'de izlenebilir.