Prof. Dr. Şenol: “Maymun çiçeği virüsünün aşısı hazır”

Deniz Dalgıç

ANKARA- Çiçek ailesinden gelen maymun çiçeği virüsü tüm dünyayı alarma geçirirken, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, virüs hakkında bilinmeyenleri Gazete Durum’a anlattı. Şenol, Orta ve Batı Afrika’nın yağmur ormanlarındaki hayvanlarda bulunan virüsün ilk kez 1958 yılında maymun kolonilerinde tespit edilerek maymun çiçeği virüsü adını aldığını söyledi. Hastalığın çiçek hastalığındaki döküntülere benzediğini kaydeden Şenol, virüsün asıl taşıyıcısının tropikal ormanlardaki kemirgenler olduğunu, 150’ye yakın vaka ile “Afrika ve hayvan teması olmaksızın” virüsün bu kadar yayılmasının endişe verdiğini söyledi.

Dünyanın pandemiden erken uyarı sistemleri gibi pek çok şey öğrendiğini anımsatan Şenol, bu hastalığın Covid-19 gibi ilk defa karşılaşılan bir virüs olmadığını açıkladı. Şenol aşıya ilişkin, “Aşısı var. Kısıtlı bir tedarik olacağı düşünülmekle birlikte daha önceki çiçek aşısı hazırlık süreçlerinin sonuna eklenmiş ve koruyucu olduğu gösterilmiş bir aşısı var. Çiçek hastalığı için geliştirilmiş ilaçların etkili olabileceği düşünülüyor” dedi.

Şenol virüse ilişkin şu detayları aktardı:

“Biz hangi aşamasını görüyoruz bu salgının onu bilmiyoruz, birincisi bu. Aslında çok yaygın çok daha fazla biz bu kadarını mı tespit edebildik? Atladık mı? birinci soru bu. İkinci soru, bu noktadan itibaren tespit ettik ama insandan insana yayılması hızlanıyor mu? Yani adaptasyonun da mı bir güçlenme var? Üçüncüsü, çiçek aşısı aslında bu virüse karşı da koruyucu. 80’den itibaren çiçek aşılamasını durdurduk. Duyarlı nüfus arttığı için daha önce ciddiye almadığımız bu etkenin ciddiyetini mi görmeye başlıyoruz? Büyük olasılıkla bu söylediğim üç şeyin birleşimi.”

“Sağlığın tek olduğunu unutuyoruz”

Pandemi döneminde birikmiş olan seyahatlerin edildiğini, dünya nüfusunun trajik hale geldiğini söyleyen Şenol, pandeminin yer kürenin çok ağır bir semptomu olarak “yılları sürükleyen büyük afetler” olduğunu ifade etti.

Şenol, 2017-2018 yıllarında Kamerun ve Nijerya’da da büyük salgınlarla karşılaşıldığını, Afrika’nın uyarıları yayınlama çabasının başarısız olduğunu belirterek, “Hepimiz dünyanın tek olduğunu, sağlığın bütün dünyada tek sağlık olduğunu unutuyoruz. Keşke bütün ülkeler rezervlerine bu aşıyı koymuş olsalardı” dedi. Aşının tedarik durumunun bilinmediğini kaydeden Şenol virüsün, “bildiğimiz ve aşısı hazır bir hastalık” olduğunu ifade etti. Salgının hangi aşamasında olduğu bilinmediği için endişelenmek gerektiğini söyleyen Şenol, “Endişelenmeyi yönetimler yapmalı ve kamuyu rahatlatmalı. Kamunun endişelenmesi halkın endişelenmesine gerek olmamalı” şeklinde konuştu.

Giysiler, çarşaflar, ortak kullanılan kabinler aracılığıyla bulaşan virüsün çevreye “covid-19’dan daha dayanıklı” olduğunu açıklayan Şenol, virüsten korunmak için el yıkamanın önemine vurgu yaparken, çevreyle temastan kaçınmak gerektiğinin altını çizdi. Şenol, maske kullanımın bu hastalık için de önleyici olduğunu belirtirken, “çok bilmediğimiz kalabalıklara yakın temas karışmamak yarar olacak” diye konuştu.