Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789
Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789

Kültür Atölyesi 13 Haziran

13 Haziran 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Jurassic World Dominion - Jurassic World: Hakimiyet (2022) - Colin Trevorrow

Steven Spielberg'ün rejisörlüğünde 1993 yılında ilki gösterime giren Jurassic ütopyasının yeni filmi, "Jurassic World Dominion", bu hafta da vizyonda.

Rejisörlüğünü yaptığı Jurrasic World evrenini, 2015'te rekor bir gişeye ulaştıran Colin Trevorrow, Jurassic World Dominion için de yönetmen koltuğuna oturdu. Filmin senaryosunu da kalem alan Trevorrow, ayrıca Jurrasic World Dominon'ın yürütücü yapımcılığını üstlendi.

İki neslin ilk kez bir araya gelmesiyle Jurrasic evreninin destansı sonunu deneyimleme imkanı sunan filmin başrollerinde, Chris Pratt ve Bryce Dallas Howard'a, Oscar ödüllü oyuncu Laura Dern, Jeff Goldblum ve Sam Neill eşlik ediyor.

Geçtiğimiz 30 yılın aksiyon devlerinden Jurassic serisinin son filmi olan Jurrasic World Dominion, Jurassic World üçlemesinin üçüncü filmi ve 2018'de vizyona giren Jurassic World: Fallen Kingdom'ın devam filmi.

Çekimleri Şubat 2020'de Kanada'da başlayan filmin asıl vizyon tarihi Haziran 2021 olarak belirlenmişti. Pandemi sebebiyle bir yıl ertelenen vizyon tarihi, Haziran 2022'ye alındı.

Dominion, 2015'te Jurassic World ile başlayan bir film üçlemesini tamamlayacak olsa da yapımcı Frank Marshall ile gerçekleştirilen bir röportaj, Dominion'un "yeni bir çağın" başlangıcı olacağını ve Fallen Kingdom'ın ardından daha fazla devam filmine işaret ettiğini ortaya koydu.

İşte filmin konusu:

Isla Nublar'ın yok edilmesinden dört yıl sonra, dinozorlar artık dünyanın her yerinde insanlarla birlikte yaşıyor ve avlanıyor. Bu kırılgan denge, geleceği yeniden şekillendirecek ve insanoğlunun yeni bir çağda tarihin en korkunç yaratıklarıyla paylaştığı bir gezegende zirvedeki yırtıcılar olarak kalıp kalmayacağına kesin olarak karar verecek.

Spielberg'den Trevorrow'a ulaşan dinozorlar ve insan ırkı savaşının en yeni görüntülerini 2022 teknolojisiyle izlemek isteyen aksiyon severler için dünyayı kapsayan, cesur, zamanında ve nefes kesici yeni bir macera olan Jurassic World Dominion kaçırılmayacak bir avantür.


RAFLARDA BUGÜN

Otoportre - Celia Paul

Hindistan doğumlu İngiliz ressam Celia Paul'un kendi hayatını anlattığı kitabı "Otoportre" (Orijinal adı: Self-Portrait), yeni çıkanlar rafında yerini aldı.

Amerika'da 2019 yılında yayımlanan, The Guardian, The New York Times ve The New York Review of Books gibi gazeteler tarafından iyi karşılanan otobiyografi, Mine Haydaroğlu tarafından Türkçeleştirildi ve Yapı Kredi Yayınları'nca basıldı.

Celia Paul, Otoportre'de ressam Lucian Freud'la ilişkisine, gençliğine ve sanatını kurduğu günlere dönüp bakıyor. Bu samimi anlatıda kendisini konu eden bir ressamın cesareti, nazik ve güçlü bir sanatçı portresi ortaya koyuyor.

Kadın bir sanatçı olmanın handikaplarına dikkat çeken Paul, eril sisteme bir eleştiri getirmekten çekinmiyor: “Tarih boyunca kadınlar çoğunlukla sanatçıdan ziyade sanatın konusu olarak görülmüşler. Kadınların kendilerini yaşadıkları tecrübeye adamaya doğal eğilimleri, sessiz sakin kalma yetenekleriyle de birleşince pek çok kadın büyük erkek sanatçılara büyük ilham perileri olmuşlar. Kadın sanatçı olarak bir strateji belirlemek gerekiyor: Ben kendi başıma buyrukluğumu korumak için sınırlar koymaya gerek duydum. Virginia Woolf'la aynı fikirdeyim; kadın sanatçının ‘kendine ait bir oda'sı olması temel, hayati bir ihtiyaç.”

The New Yorker yazarlarına kendisinden "O yeraltı imgelerinin yaratıcısıdır. Tuvalleri, modernizmle diyalog halindeki izlenimciliktir, nesnel ama hissedilir" şeklinde söz ettiren Paul'un kendi hayatına dışarıdan bir göz olarak baktığı kitabı, sanatçının adeta tablosuna bakar gibi okuyacaksınız.


SAHNEDE BUGÜN

Korkuyu Beklerken

Türk edebiyatının usta kalemi Oğuz Atay'ın öyküsünden uyarlanan "Korkuyu Beklerken", bu akşam Eskişehir'de tiyatroseverlerle buluşuyor.

Eskişehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde, saat 20.00'de sahne alacak oyun, 2 perdeden oluşuyor. Rejisörlüğü ve oyunculuğunu Doğukan Uludağ'ın üstlendiği Korkuyu Beklerken, Oğuz Atay'ın kaleminden dökülmüş bir hikayeyi tiyatro keyfine dönüştürüyor.

İşte oyunun özeti:

Korkularından başka silahı olmayan bir adamın, silahları parçalanana kadar mücadele ettiği bir kavga. Bu kavgada anlatılanlar için, aslında bir başka Tutunamayan'ın hikayesidir diyebiliriz. Zaman zaman bir rehber olarak kullanmaya çalıştığımız Tutunamayanlar'da, Oğuz Atay bu türün (disconnectus erectus) tanımı için şöyle demiş; "Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini de aynı sesle çağırırlar. Genellikle terkedilmiş yuvalarda yaşarlar. Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı bilmezler ve dış tehlikelere karşı birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri yoktur. Başka hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler. Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediklerini görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. İçgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat -gene taklitçikleri nedeniyle- başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir hayvanı yendiği görülmemiştir."

Korku hissinin "tutunamayan" bir adam üzerinden anlatımını izlerken psikolojik bir tahlilin gözlemcileri olacaksınız. Korkaklık, serzeniş, tehdit, kaçış, görmezden gelme, yüzleşememe üzerine düşüneceksiniz...


Emir Can İğrek

Pazartesi akşamı İzmir, alternatif pop müziğin başarılı ismi Emir Can İğrek ile haftaya müzikle başlıyor. Müzik Kutusu, Nalan, Dargın ve Kor gibi şarkıların mimarı İğrek, unutulmaz bir konsere imza atmaya hazırlanıyor.

Alışılmamış tarzı ve hüzünlü aşk şarkılarıyla dinleyicilerine melankolik bir deneyim yaşatmayı planlayan Emir Can İğrek, İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda saat 20.00'de sahneye çıkacak.

Müziğe, doğduğu şehirde küçük sahne grupları kurarak başlayan ünlü şarkıcı, Nazım Hikmet Akademisi'nde şan ve solfej eğitimi aldı. 4 yıl Nazım Hikmet Akademi Korosu'nda tenor olarak koristlik yaptı. 2018 yılında ilk albümü Ağır Roman çıktı. 2020 PowerTürk Müzik Ödülleri'nde Yılın En Güçlü Çıkış Yapan Şarkıcısı ödülüne layık görüldü.

Pazartesi sendromunu yaşamayı reddeden İzmirli müzikseverler, haftanın ilk gününden kendini İğrek'in aşk şarkılarının büyüsüne bırakabilir...


GALERİDE BUGÜN

Satırbaşı Ankara

Ankara konulu önemli kurgu ve kurgu dışı eserlerin farklı temalar altında sınıflandırılarak ziyaretçilerle buluştuğu "Satırbaşı Ankara" başlıklı Ankara kitapları sergisi, bugün ziyaret edilebilecek kültürel mekanlar arasında...

Kapıları, 6 Haziran'dan bu yana meraklılarına açık olan Satırbaşı Ankara, CSO Ada Ankara'da saat 09.00-19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği "Başkent Kültür Yolu Festivali" kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan Satırbaşı Ankara, Cumhuriyet’in kuruluşundan 10 gün önce Başkent ilan edilen Ankara’nın o günden bu yana sanat ve edebiyat dünyasına etkisini gözler önüne seriyor.

Edebiyat tarihine damga vurmuş Ankara mahreçli edebiyat dergilerine de yer verilen sergide, Ankara'nın kültür tarihine geçmiş yazarlar ve edebi şahsiyetlere ilişkin efemeri ve filateli ögeleri de yer alıyor.

Ankara’nın ilk yayınevinden ilk dergisine, Başkent'i konu alan ilk romandan usta şairlerin Ankara mısralarına, şehrin edebiyat mahfillerinden kurumların yayımladığı şehir kitaplarına, yabancı yazarların bu kenti anlattığı kitaplardan yerli yazarların Ankara metinlerine, edebiyat dünyasında yolu Ankara’dan geçen bütün edebiyatçıların hikâyesini, zamanda yolculuğu mümkün kılarak, başkentlilerle buluşturan sergi, yaşadığı şehrin geçmişini merak edenler için hayranlık uyandıracak.