Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

İşsizlikte tanımlama karmaşası ve açıklanan verilerle son durum


Bilindiği üzere ülkemizde işsizlik rakamları TÜİK tarafından farklı bakış açıları ile hesaplanmaktadır. Ekim ayı içinde de TÜİK tarafından Ağustos 2022 ayına ait işsizlik rakamları açıklanmıştır.

Rakamlara geçmeden önce, genel çerçeveye baktığımızda TÜİK iki türlü işsizlik rakamı açıklamaktadır. Bunlardan ilki mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı, ikincisi ise mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranıdır. TÜİK tanımlamasına göre dar tanımlı işsizlik oranı, işsiz nüfusun iş gücü içindeki oranıdır. İşsiz ise referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde aktif iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişilerdir.

Geniş tanımlı işsizlik oranı veya diğer adıyla atıl iş gücü oranı hesaplamasına baktığımızda; (Zamana Bağlı Eksik İstihdam + İşsizler + Potansiyel İş Gücü)/(İş gücü + Potansiyel İş Gücü) formülüyle hesaplanmaktadır. Bunlardan Potansiyel İş Gücü TÜİK tanımlamasıyla, referans haftasında ne istihdamda ne de işsiz olan çalışma çağındaki kişilerden; iş arayan fakat kısa süre içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olmayanlarla, iş aramadığı halde çalışma isteği olan ve kısa süre içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişilerden oluşmaktadır. Zamana Bağlı Eksik İstihdam ise referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işlerinde fiili olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu takdirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.

Açıklanan rakamlara bakacak olursak, Ağustos 2022’de mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,6, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 19,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,2 iken kadınlarda yüzde 12,5’dir.

TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 Ağustos ayında bir önceki aya göre 100 bin kişi azalarak 3 milyon 312 bin kişi olmuştur. İstihdam edilenlerin sayısı ağustosta bir önceki aya göre 366 bin kişi artarak 31 milyon 14 bin kişi, istihdam oranı ise 0,5 puanlık artış ile yüzde 47,9’dur. Bu oran erkeklerde yüzde 65,3 iken kadınlarda yüzde 30,8 olarak gerçekleşmiştir. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç işsizliği ise temmuz ayında yüzde 18,8 iken, ağustosta yüzde 18 olarak açıklanmıştır.

İş gücü ağustos ayında bir önceki aya göre 266 bin kişi artarak 34 milyon 326 bin kişi, iş gücüne katılma oranı ise 0,4 puanlık artış ile yüzde 53 olarak gerçekleşmiştir. İş gücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,2, kadınlarda ise yüzde 35,1 olmuştur.

Her iki işsizlik rakamını birlikte değerlendirecek olursak; yüzde 19,8 seviyesindeki geniş tanımlı işsizlik oranı (atıl işgücü oranı), yüzde 9,6 olarak açıklanmış olan dar tanımlı işsizlik oranının olumlu gibi görünmesini engellemektedir. Geniş tanımlı oranın bu kadar yüksek olduğu bir ortamda işsizliğin düşük olduğundan söz etmek mümkün değildir. Çünkü, geniş tanımlı işsizlikte yer alan ve işsiz olan kişiler, istihdam olanağı bulamayan kişilerdir. Dolayısıyla geniş tanımlı işsizlik oranı önemli oranda düşmeden Türkiye’de işsizliğin düşük seviyelerde olduğunu söylemek doğru değildir.

Diğer bir konu büyüme ve iş gücü verilerinin birlikte değerlendirilmesidir. Bilindiği gibi ülkemizde üçüncü çeyrekte üretim verilerindeki artışta bir düşüş bulunmaktadır ve önümüzdeki dönemde bunun daha da belirginleşmesi olası görünmektedir. Yine, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada büyümede geriye gidiş ve hatta resesyon olasılıklarından söz edilmektedir. Bu durum da ülkemiz ihracatına ve dolayısıyla üretime olumsuz yansıyacaktır. Bu ortamda iş gücü verilerindeki ağustos ayındaki ciddi iyileşmede turizm sektörünün rol oynadığı düşünülmektedir. Ancak önümüzdeki dönemde büyümedeki yavaşlamanın daha bariz kendini hissettirmesi ile iş gücü verilerinde de geriye doğru bir gidiş olması olası görünmektedir. Bunlara karşın önümüzdeki yılın seçim yılı olması nedeniyle kamu harcamaları ve kredi arzında önemli bir artış yaşanabilecektir. Bu durum tüketimi ve dolayısıyla üretimi artırıcı bir nitelik taşıdığından istihdama da katkı sağlayabilecektir. Ancak bu gelişmelerin ne kadar kalıcı olacağı henüz belli değildir. İş gücü açısından olası olumlu ve olumsuz bu gelişmelerin sonuçlarını önümüzdeki aylarda hep birlikte yaşayarak göreceğiz.