Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

ÜMİT EDELİM YİNE “ALDATILDIK, ALLAH AFFETSİN” DEMEZLER...

Neyi tartışıyoruz acaba?

Tarikatlar 30 Kasım 1925’te yani 97 yıl önce kapatılmadı mı?

Yasayla bütün tarikatlarla birlikte şeyhlik, emirlik, halifelik, eylem, unvan ve sıfatların kullanılması yasaklanmadı mı?

Bunlara ait hizmetlerin yapılması ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini yasak değil mi?

Padişahlara ait ya da tarikatlara çıkar sağlamaya yönelik türbeler kapatılmadı mı?

Medeni Kanun'a göre de 17 yaşını doldurmadan evlenmek yasak değil mi?

Peki, yasaksa hangi tarikatın, hangi partiye yakın olduğunu neden tartışıyoruz?

Bir şehirde 5 yaşındaki çarşaflı kız çocuklarıyla takkeli erkek çocuklarını tarikat liderleri sokaklarda yürüttüğü zaman, laik Cumhuriyet'in valileri nerede?


SONUNDA PANDORA’NIN KUTUSU AÇILDI

Sonunda tarikatların devletin kılcal damarlarına kadar sızdığı Türkiye Cumhuriyeti'nde cesur bir savcı çıktı.

İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını, 6 yaşındayken 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli’yle evlendirdiğini ortaya çıkardı ve 27 yıl hapis cezası istedi...

Cesur gazeteci Timur Soykan da iddianameyi tozlu raflarından çıkardı...

Hem insanlık suçunu hem de yasa dışı olayı 85 milyona duyurdu.

Böylece Pandora’nın kutusu açıldı...

Müslümanlığı istismar edenlerin tüm kötülükleri ortaya saçıldı.


TARİKAT SÖZCÜLERİNDEN HEP AYNI ŞARKI

Ne mi oldu?

'Yazar' kimlikli tarikat sözcüleri korosu bağırmaya başladılar.

Yıllardır söyledikleri şarkı hep aynı!

'Münferit bir olaydır', 'Laikçiler dinimize saldırıyor", "28 Şubatçılar.."

Ak troller de hemen saldırıya geçtiler...

Gazeteci Timur Soykan’ı sosyal medyada linç etme kampanyasını başlattılar...


EMİNE ERDOĞAN’IN ANNE DUYARLILIĞI...

20 yıldır Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten AKP’ye gelince?

Emine Erdoğan, anne duyarlılığıyla, "Çocuk istismarı, insanlık dışı bir suçtur, sapkınlıktır! Hiçbir dine, ahlaka, geleneğe sığmaz, mazereti kabul edilemez. Bu suçu işleyen, göz yuman, sessiz kalan herkes hesap vermelidir" diye sert bir açıklama yaptı...

Süreci takip edeceğini ve adaletin tecelli edeceğine inandığını söyledi...

Ya Cumhurbaşkanı Erdoğan?

Popçu Gülşen, imam hatiplerle ilgili şaka yapınca, "Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar, milletimizin kutsallarına hakaret edenler, hem mahşeri vicdanda hem de hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramazlar" diyen Erdoğan, neden aynı tepkiyi göstermedi acaba?

Ya Atatürk’e lanet okuyan Diyanet İşleri Başkanı?

Neden, İsmailağa’nın liderlerine "6 yaşında kız çocuklarını evlendirmek Müslümanlığa sığmaz" demedi?


YARGI NE YAPIYOR ?

Savcının 3 yıl hapis cezası istediği Gülşen’i tutuklayıp bir ay sonra, ev hapsi koşuluyla serbest bırakan yargıya da bakalım.

Ortak suç işleyen Yusuf Ziya Gümüşel ve karısı Fatma Gümüşel’le, 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenen Kadir İstekli’nin tutuksuz yargılanmasına karar verdi...

Ne delillerin karartılmasını ne de kaçma ihtimalini düşündüler...

Hem de savcı 27 yıl hapis cezası istediği halde!


VİCDANSIZLIK... SAPIKLIK

6 yaşındaki çocuğu evlendirmek nasıl bir vicdansızlıktır!

Küçücük çocukla evlenip yıllarca tecavüz etmek nasıl bir sapıklıktır!

Hangi din anlayışına sığar? Hangi yargı buna seyirci kalabilir?

Yasaları uygulayan savcıyla ve tarikatların karanlık yüzünü bir kez daha gün ışığına çıkaran Timur Soykan’ı alkışlıyorum...


İLK İHBAR EDEN DOKTORDU

Aslında son olay, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne yürekten inanan milyonlar olduğunu da gözler önüne serdi...

Küçük çocuğun evlendirildiği ihbarını 2012’de ilk yapan bir doktordu...

İddianame gösteriyor ki o zaman açılan soruşturma örtbas edildi.

Ta ki, 30 Kasım 2020’de, tarikatın önde gelenlerinden olan Gümüşel’in kızı H.K.G İstanbul Anadolu Savcılığı’na şikayette bulununcaya kadar!

H.K.G, şikayetinde 29 yaşındaki Kadir İstekli ile 6 yaşında evlendirildiğini, cinselliğin ise oyun diye anlatılarak sürekli tecavüze uğradığını bildirdi...

Ve 6 yaşındayken gelinlikle çekilen fotoğraflarını ve ses kayıtlarını da savcılığa verdi.

30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlandı.

Savcı, ortada anne ve babanın da karıştığı ortak ve ağır bir suç olduğuna karar verdi.


TARİKATLARA BAĞLI VAKIFLARDAKİ İLK OLAY DEĞİL

İsmailoğlu Cemaatindeki olay, Türkiye’nin kanayan yarasını gözler önüne serdi...

Gerçek Müslümanların duygularını istismar ederek, Türkiye’nin üstüne karabasan gibi çöken tarikatları yeniden tartışmaya açtı...

Aslında son olay, tarikatlata bağlı vakıflardaki ilk olay da değil!

Ne Ensar Vakfı’nda çocuklara tecavüz edildiğini, ne de AKP milletvekillerinin olayın araştırılması için TBMM’de verilen önergeleri reddettiklerini unuttuk...

Yaşananların hiçbiri unutulmadı... Unutulmaz...


TARİKATLAR AKP’NİN ARKA BAHÇESİ Mİ?

Gerçek olan şu ki tarikatların hedefi bellidir.

Tarikatlar, laik Cumhuriyet'i yıkıp yerine İslam Cumhuriyeti kurmak isteyen siyasi örgütlerdir.

Kadın-erkek eşitliğine, kadınların okumasına karşı çıkan ve onları sömüren yapılardır.

Müslümanlığı istismar edip, "Allah’ın emri" diye çıkar sağlayan örgütlerdir.

Tarikatlar, Türkiye’nin çağdaş dünyayla buluşmasını sağlayan laik Cumhuriyet'e ve Atatürk devrimlerine 97 yıl önce de karşı çıktılar...

97 yıldır hedeflerinden de hiç vazgeçmediler...

Son 60-65 yıldır "demokrasiyi araç olarak kullanıp" siyasi partilere sızdılar.

Bazı siyasi partiler de "oy deposu" olarak gördükleri için, tarikatlarla ilişki kurdular.

Son dönemde tarikatlarla en yakın ilişkiyi kuran AKP oldu.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine kadar, AKP’nin Gülen cemaatiyle yakınlığı sır değil ki!

Darbe girişiminden sonra, Erdoğan "Aldatıldım. Allah affetsin" demedi mi?


"YİNE ALDATILDIK" DEMEDEN!

İsmailağa cemaatine ve Hiranur Vakfı'nın, valiliklerden kaymakamlıklara ve AKP’li belediyelere kadar birçok kurumla iş birliği içinde olduğu artık sır değildir...

Sadece birkaç örnek!

Vakfın geçen yılki "icazet töreni" adını verdiği etkinliğe Sancaktepe Kaymakamı, Sancaktepe Belediye Başkanı ve birçok AKP’li de katıldı...

En önemlisi, Erdoğan, 27 Nisan 2022’de 95 yaşındaki İsmailoğlu cemaatini şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu öldüğü zaman, cenazesine katılarak yakınlığını gösterdi...

Kısacası, tarikatlar laik Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı ve yasalarını açıkça ihlal ediyorlar.

Ümit edelim Türkiye, daha fazla karanlığa sürüklenmeden, Anayasa ve yasalar uygulanır...

Ve bir gün yine, Erdoğan "Aldatıldık. Allah affetsin" demez...