Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

ANTROPOSEN TARIM DEVRİMİ ÇOK YILLIK BİTKİLER

12 bin yıllık tarım devriminin merkezindeki tahıllar ve üretim modeli istemeden de olsa çevresel bozulmalara neden olunca çok yıllık onarıcı bitkilere olan ilgi arttı. Tüketim çılgınlığı tarımsal faaliyetlerin ekolojik işlevselliğini ortadan kaldırırken sürdürülebilir tarım için; “çok yıllık bitkilerin onarıcı tarım felsefesi” herkes için yeteri kadar gıda üretme hedefini gündeme getiriyor.

KÖLÜ AİLELER, KÖLÜ AĞAÇLAR, KÖKLÜ TAHILLAR

Gezegen dostu biyoteknolojiden sonra, çok yıllık bitkilerin tarıma etkisi devrim niteliğinde. Bilim, sanat binlerce yıldır evrenin işleyişini, canlıların yaşam döngüsünü gözlemleyip, taklit ederek sahip olduğumuz uygarlığı yarattı. Bilim şimdilerde gezegenin sürdürülebilir çevre dostu deviniminden ilham alarak “köklendikçe güçlenen, çok yıllık bitkilerden oluşan” sistemler tasarlamaya çalışıyor. “Köklü aileler, köklü ağaçlar gibi köklü çok yıllık bitkiler” gezegenin kaynaklarını etkin koruma ve sağlık faydası açısından devrim niteliğinde bir gıda sisteminin başlangıcı. “Çok yıllık bitkilerin yaşam felsefesi” tarımda eşi benzeri görülmemiş bir devrimin habercisi olabilir. Yeşil devrimden sonra “çok yıllık köklü tarım devrimi.”

ÇOK YILLIK BİTKİLER GEZEGEN DOSTU

İki yıldan fazla ömre sahip olan ve yeniden ekilmeye ihtiyaç duymadan her yıl ürün veren bitkiler; toprağı onaranlar, karbonu tutanlar, suyu idareli kullananlar her birinin farklı bir avantajı var. Darı, sorgum, kral otu, kenevir, çok yıllık buğday. Çok yıllık bitkilerin her yıl dikilmeye gerek kalmamasından kaynaklı gübre kullanımı azalıyor. Çok yıllıklar, hava dalgalanmaları ve haşerelere karşı daha az duyarlı olduklarından istikrarlı verim sağlanıyor. Küresel olarak ve özellikle de tropikal, subtropikal ve kurak bölgelerde kötüye giden tarımsal üretim dünya genelinde gıda bulunurluğunu tehlikeye sokmakta. Çok yıllık bitkiler tüm dünyada gıda güvencesine hizmet ederken yoksullukla mücadelenin de anahtarı olabilir. Çok yıllık bitkilerin gezegeni onarma hedefi Birleşmiş Milletler’in; sıfır açlık, toplumsal cinsiyet eşitliği, su kaynakları, iklim eylemi gibi Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden de bazılarını desteklemekte.

ÇOK YILLIK BUĞDAY İLE TARIMDA DEVRİM

Dikey tarım ile buğday üretiminden sonra, dünya şimdi de dünyada bir ilk olan “çok yıllık buğday” bitkisine yönelik, insan beslenmesinde kullanılmak üzere yapılan çalışmaları konuşuluyor. Çok yıllık tarımsal ürünler geleneksel tarım sisteminin iklim felaketiyle mücadele edemediği birçok zorluğunun üstesinden gelme potansiyeline sahip. Prof. Dr. Hamit Köksel gibi öncü bilim insanlarının çalışmaları sayesinde “çok yıllık, köklü bir tarım devriminin” önü açılabilir.

Lund Üniversitesi Sürdürülebilirlik Çalışmaları Merkezi Profesörü Lennart Olsson’da “Tarımda Sürdürülebilir Bir Gelecek Var mı” çalışmasıyla “çok yıllık ürünlere dayalı bir tarıma geçiş için fırsat ve engelleri” araştırıyor. Araştırmayı yürüten ekip 5 yıl boyunca; hâlihazırda var olan tarım ekonomisi politikalarının analizini ve çok yıllık bitkilerin tarıma kazandıracaklarını ortaya koyacaklar. Akdeniz’den kutuplara kadar Sova yani buğday çimi yetiştirmeyi test edecekler. Çalışma çok yıllık bitkilerin tarım ekosistemiyle tanışmasını formülüze edecek. Avrupa Araştırma Komisyonu ERC’nin prestijli ödülüne layık görülen Olsson’dan sonra Türkiye’de umarız uzak görüşlülüğü için Köksel’i ödüllendirir.

TAHIL ÜRETİMİNDE KÖKLÜ BİR DEĞİŞİM

Tahıllar tarımın yüzde 70’ini oluşturuyor. Tahıl üretiminde köklü bir değişim kapıda. “Ekstraktif” bir yıllık üretim modelinden çok yıllık modele geçiş, gerçekten de yenilenebilir bir gıda sistemi için mükemmel bir çözüm olabilir. Yıllık tarımsal ürünlerin yetiştirilmesine dayalı geleneksel tarım sistemi; pestisit kaynaklı sorunlar, arazi erozyonu, toprak besininin azalması gibi pek çok soruna yol açmakta. Sera gazı emisyonlarının yüzde 70’i azotlu gübrelerden kaynaklı.

DÜNYADA BİR İLK BUĞDAY ÇİMİNDEN EKMEK

Çok yıllık buğday bitkisinden dünyada sadece iki çeşit var. Amerika’da Kernza, Rusya’da Sova çeşidi. Prof. Dr. Hamit Köksel çok yıllık buğdayın sürdürülebilirliğe katkısı ve protein değerinin yüksekliğini kullanarak insan beslenmesinde de kullanılabileceğini düşünüp, uluslararası bir proje başlatıyor. Çalışma dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor. Çok yıllık buğday şu anda sadece hayvan yemi olarak değerlendiriliyor, insan beslenmesinde kullanımı konusunda bilimsel çalışmalar oldukça sınırlı.

ABD’de insan gıdası olarak kullanımına yönelik çeşitli inovatif yaklaşımlar mevcut. Yıllık üretimi 1 milyon tonun altında. Profesör Köksel’in hedefi, çok yıllık buğday üzerinde çalışarak Türkiye’ye adapte edilmesini sağlamak ve marjinal alanlarda protein değeri yüksek kıymetli bir buğday üretebilmek, açlığa çözüm bulmak.

Dünyada adı buğday çimi olarak geçen “Thinopyrum intermedium,” bitkisi üzerinde fırıncılık ürünlerinde yenilikçi bir ham madde olarak çalışılıyor. Uluslararası Hububat Bilimi ve Teknolojisi Birliği (ICC, International Association for Cereal Science and Technology) Akdemisi Başkanlığı’nı da yürüten Prof. Dr. Hamit Köksel uluslararası alanda pek çok araştırma yürütüyor. Bunlardan biri de tüm dünyada tarımda devrim yaratacak nitelikte olan “çok yıllık buğday” bitkisi üzerine yapılan çalışma. Dr. Buket Çetiner, Prof. Dr. Vladimir P. Shamanin, Dr. Filiz Köksel ve birçok bilim insanları tarafından yürütülen çalışma, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü, Omsk Devlet Üniversitesi, İstinye Üniversitesi, Manitoba Üniversitesi gibi pek çok araştırma kuruluşu ve üniversitenin ortaklığında yürütülüyor. Yapılan çalışmada, Thinopyrum intermedium çeşidi olan Sova çok yıllık buğdayının ekmek yapımında yeni bir bileşen olarak kullanılma potansiyelini araştırmak amacıyla buğday unu %15, %30, %45 ve %60 oranlarında Sova unu ile ikame edilerek üretilen ekmeklerin özellikleri inceleniyor.

AÇLIĞI BUĞDAY ÇİMİ ÇÖZECEK

Çok yıllık buğday, her anlamda devrim niteliğinde. İklim değişimi kaynaklı tarımsal faaliyetlerde ortaya çıkan kuraklık ve diğer hava olaylarına karşı da hemcinslerine göre oldukça dayanıklı. Üstelik insan sağlığı için de olağanüstü özellikler taşıyor, açlığın, kıtlığın çözümü çok yıllıklar.

Dr. Buket Çetiner, TAGEM’e bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde gıda mühendisi ve araştırmacı olarak görev yapıyor. Ülkemizin en köklü tarımsal araştırma kuruluşlarından olan bu Enstitü, benzer projelerle Türk tarımını ileriye götürecek, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaştıracak araştırmalara ev sahipliği yapıyor.

Fırıncılık uygulamalarında gelecek vadeden yeni bir bileşen olarak araştırılmaya başlanan Rus çok yıllık buğday çeşidi Sova’nın potansiyelini araştırmak için çalışan uluslararası ekip; Sova ile yapılacak ekmeğin ve diğer fırıncılık ürünlerinin kalitesini, glüten / kül oranını, bayatlama özelliklerini ve diğer pek çok özelliğini araştırıyor.

Çok yıllık buğday çeşidi Sova’nın besin değeri yüksek ve insan sağlığı için faydalı bileşenler açısından oldukça zengin. Aynı zamanda yeni ve sürdürülebilir bir tahıl olarak hububat ürünleri için umut vaat eden yeni bir bileşen potansiyeline sahip. 

ÇOK YILLIKLAR ÇOK AVANATAJLI

ABD’deki adı Kernza Rusya’da Sova olan buğday çeşidi, yıllık buğdaylara kıyasla toprakta daha fazla karbon tutuyor, enerji ve ekonomik maliyetleri düşürüyor. Mucize, buğdayın köklerinden kaynaklanıyor. Çok yıllık bitkilerin yıl boyunca toprakta kalması, su ve besinleri tutabilen kapsamlı kök sistemleri ile sağlanıyor. Ortalama 6 yıl boyunca aynı kökten sürüm vererek kökleri 3 ile 5 metre derine inebiliyor. Köklerinin derine inmesi sayesinde bitki yüzey suyunu hemen hemen hiç kullanmıyor, derinlerdeki suyu kullanıyor. Protein değeri yüzde 17 ile 20 arasında. Diyet lif içeriği oldukça yüksek.

ÇOK YILLIK BUĞDAYLAR ÇOK SAĞLIKLI

Kernza iyi bir protein kaynağı olma yanında kalsiyum içeriği açısından diğer buğdaya göre 4,8 kat, demir içeriği açısından ise iki kat daha yüksek. Yüksek moleküler ağırlıklı glüten eksikliği nedeniyle kabarma gerektirmeyene bisküvi gibi fırıncılık ürünlerinin kullanımında öneriliyor. Yüksek yağ içeriği, yüksek antioksidan düzeyi potansiyelini artırıyor.

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre çok yıllık buğday çeşidi Kernza diğerlerine göre ikinci yıldan itibaren protein değerini yüzde 2 artıyor. Kernza çeşidi tohumlarının küçüklüğü nedeniyle diğer buğdaylara kıyasla daha az nişasta içermekte ve düşük glisemik indekse sahip unlu mamuller üretimi için sert kırmızı buğday ile paçal yapılması öneriliyor. ABD’de kernza çok yıllık buğdayının verimi dönüm başına 370 kg olarak açıklanmakta, diğer türlere göre verimi düşük olsa da protein değeri, toprağı onarması, suyu idareli kullanması ve sağlık kaynağı olması nedeniyle onu insan sağlığı için güçlü bir alternatife dönüştürüyor.

ÇOK YILLIK BUĞDAYDAN İNOVATİF ÜRÜNLER

Cascadian Çiftliği tarafından iklim açısından faydalı gıdalar kategorisinde çok yıllık buğdaydan yapılan Honey Toasted gevreği sınırlı sayıda, sadece 6 bin kutu üretildi. Geliri çok yıllık kernza bitkisinin ıslahı için çalışan Land Institute vakfına aktarılıyor. Casadian Farm kernzayı yaygınlaştırmak için çiftçiler arasında eğitici çalışmalar, farkındalık programları yapıyor. 2023’ü Darı yılı ilan eden Fao’dan da 2024’ü “Çok Yıllık Bitkiler Yılı” ilan etmesi yönünde.

BUĞDAY ÇİMİNDEN KRAKER

Kernza çok yıllık buğday çeşidi hayvan yemi olarak ekilen bir türken, Land Institute tarafından insan gıdasında kullanılmak üzere markalandı. ABD’de son yıllarda çok yıllık buğday çeşidi kernzanın ekim alanı genişliyor. 300 hektar olan ekim alanını yükseltmek için; optimum yetiştirme uygulamaları, yem besin izleme değerlendirmeleri ve tohum geliştirme çalışmaları devam ediyor. ABD’de çok yıllık buğday çeşidi kernza ile kraker, atıştırmalık gibi ürünler çalışılıyor, tadı fındığımsı olan kernzanın farklı ürün çeşitlerini Mills şirketi satışa sundu.

Patagonia Provisions şirketi de çok yıllık buğdaydan dünyanın ilk Long Root Pale Ale birasını üretti. Amacı iklim değişikliğiyle mücadele etmek olan bira oldukça ilgi gördü. Şirket bira reklamlarıyla, çok yıllık bitkileri tarımda ana akım üretim sistemine dönüştürmek için çalışıyor.

BUĞDAY ÇİMİNDEN KREP

İklim felaketine sürdürülebilir gıda çeşitleriyle çözüm bulma konusunda çalışmalar yürüten Land Institute araştırma şirketi 50 yıldır yenileyici tarımın küresel sözcüsü gibi çalışıyor. Biyoteknoloji gibi onların da amacı tarımın olumsuz etkilerini azaltmak için doğal sistemleri taklit eden bir tarım sistemi yaratmak. Birch Wood kafe zinciri kernza unundan yapılmış krep ve tortillalarıyla gezegene dost tatlar yaratıyor.

Endüstriyel tarım şu anda gezegenin suyunun yüzde 70’ini tüketiyor, buğday her yıl milyonlarca galon su kullanıyor. Toprağı erozyona karşı savunmasız bırakıyor, bitki besinleri toprakta kaybolup gidiyor. Bilim evrenin her bir gram kaynağını kullanmaya odaklanmış durumda. Regrained şirketi tahıl atıklarından granola yapıyor, Alaskan Brewing Co bira fabrikasından kalan atıklardan fırıncılık ürünü yapmak için yeni bir fırın kurdu.

ÇOK YILLIKLAR TOPRAĞI ONARIYOR

Çok yıllık bitkiler uzun bir büyüme periyoduna sahip olduğundan toprak daha uzun süre bitki örtüsü ile kaplanıyor, topraktaki besin kayıpları da minimuma iniyor. Kernza ve Sova çok yıllık buğday çeşitleri diğerlerine göre daha az gübreye ihtiyaç duyarken toprağı koruyup biyoçeşitliliğe katkı sunuyor. Çok yıllık buğdaylar yılda, hektar başına 590 ton karbon tutuyor. Aynı araştırmaya göre kernza gibi çok yıllık buğday çeşitleri mısırın içerdiği toprak mikrobiyatasına kıyasla mikrobiyolojik etkinliği artırıyor. Çok yıllık mahsuller, potansiyel olarak iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı, onlar çevre dostu yeni bir tarım çağının kapılarını açabilir.

YENİ TARIM DEVRİMİ ÇOK YILLIKLARDAN

Darı, sorgum, kral otu, kenevir, çok yıllık buğday hepsinin ortak noktası antroposen tat devriminin bir parçası olmak istemeleri ve sürdürülebilirliğe katkı sunmaları. Çok yıllık bitki türleri, kernza ve sova her biri fonksiyonel gıdalar ve birbirinden farklı endüstriler için olağanüstü fırsatlar barındırıyorlar. Onlar antroposen tarım devriminin sürdürülebilirlik elçileri. 12 bin yıl önce buğday ile kurulmaya başlayan uygarlık, iklim felaketiyle birlikte içinde bulunduğu krizden çok yıllık bitki çeşitleriyle çıkabilir. Yeni uygarlık çok yıllık bitkilerle inşa edilebilir.

ÇOK YILLIKLAR AVANTAJ DOLU

Yıllık toprak işleme topraktaki mikroorganizmaları azaltırken, çok yıllıklarda ortalama 7 yılda bir toprak hazırlığı modeli toprağı koruyup ve onarıyor. Toprak erozyonunu ve besin kaybını önlüyor, kökleri uzun olduğu için derindeki suyu kullanıyor. Çin’de geliştirilen çok yıllık pirinç 2018’de ekilmeye başlandı. Sustainability dergisinde yayınlanan makaleye göre sonuçlar gayet başarılı. Silphium Integrifolium bitkisinden ayçiçeği ve soyanın yerini alabilecek çok yıllık çeşitler geliştiriyor.

Sürdürülebilir gıda sistemleri için çok yıllık buğday çeşitleri diğer buğday çeşitlerine bir alternatif elbette değil. Amaç uzun vadede tek yıllık bitki üretim felsefesi yerine çok yıllık üretim modelini yerleştirmek ve bu sayede gezegene dost tarımsal üretim faaliyetlerini sürdürülebilir kılmak.

ÇOK YILLIKLARA BİR ŞANS

Antroposen tarım devriminin tat bekçileri yenilikçi, sürdürülebilirliği destekleyen bitki türlerini tatmak için bekliyorlar. Bireysel olarak bize düşen yeni tat ve deneyimlere şans vermek, beslenme kültürümüze dâhil etmek.

Yeni tarım devriminde amaç, tüm tahılların çok yıllık çeşitlerini geliştirerek tarımda köklü bir devrim yapmak. İnsan türü eğer bu yeni tarım paradigmasını sahiplenir, beslenme kültüründe köklü değişimi kabul edersek gelecek bolluk getirecek, yoksa geçmişin tarım sistemi geleceğin neşesinden çalabilir bilmekte fayda var.