Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
123456789
Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
123456789

Bahçeli: İlkesizliğin daniskası

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i hedef alarak "Kazanamaz dediği cumhurbaşkanı adayının yanında hizalanmak ilkesizliğin daniskası değil de nedir? Masayı devirene sandalyeye sunmak çürümüş siyasetsizlik önerisi değil midir?" dedi.

Haber Merkezi

ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i hedef alarak "Kazanamaz dediği cumhurbaşkanı adayının yanında hizalanmak ilkesizliğin daniskası değil de nedir? Masayı devirene sandalyeye sunmak çürümüş siyasetsizlik önerisi değil midir?" dedi. Akşener için "Eğri masayı kumar masası, küçük hesaplar masası, noter masası diyerek önce devirip sonra zoru görünce tekrar oturanlar ilkesizliğin numuneleridir" diyen Bahçeli, "Yine söylüyorum, bir kere satan yine satar" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

SEÇİM MÜZİĞİ KULLANMAYACAĞIZ: Derin acılar içimizi kaplamışken seçim müziği kullanmayacağız. Yapıcı, destekleyici, pozitif gündemli siyasetimizi ülke genelinde yansıtacağız. Milletimizle her an ve her alanda iç içe olacağız. Adayımız belli, kararımız net diyeceğiz. Milliyetçilik yalnızca gözyaşından ibaret bir duygu seli, coşkuyla dinlenen bir marş değildir. Milliyetçiliğe asıl anlamını veren, ideal ile gerçeğin, imkân ile mümkünün, akıl ile inancın, mantık ve makbulde buluşturulmasıdır.

İSTİKBALİN YOL HARİTASI 14 MAYIS'TA NETLEŞECEK: Buradan açık yürekle, tam bir inançla ifade ediyorum ki, MHP, milletimiz için öngördüğü tehlikeler karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de yarın da sonuna kadar direnecektir. Bu vatan çaresiz ve sahipsiz değildir. Bu devlet önüne gelenin sövüp sayacağı, sömürge bakiyesi de değildir. MHP ve Cumhur İttifakı devlet vakarının boyun eğmeyecek bayraktarıdır. Cumhur İttifakı yalnızca bir seçim ittifakı değildir. Milli, ahlaki ve tarihi birlikteliğin unvanıdır. İttifakımızda parti çıkarları değil, Türkiye çıkarları esastır. İstikbalin yol haritası 14 Mayıs 2023'te netleşecek. Aziz Türk Milleti, kesin hükmünü sandıkta gösterecektir. Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti'ni yeni yüzyıla güvenli, huzurlu ulaştıracaktır.

SİNSİ PROVOKASYON SENARYOSU: Devletimizin egemenlik haklarını milletimizin varlık ve birlik haysiyetini açıktan hedef alan, toplumsal kaosa çanak tutan sinsi bir provokasyon senaryosu devamlı körüklenmektedir. Depremi fırsat bilen ahlaksızlar, seçimleri sabote etmek maksadıyla tedavüldedir. Doğal afetlerin teslim alamadığı Türkiye'yi doğal olmayan gerilim atakları ile boyun eğdirmeye çabalayan mihrakların alayını biliyoruz. Altılı Masa'nın iflah olmaz krize yakalandığı bu günlerde sokakları tahrik etmeye, Türk-Kürt karşıtlığını üretmeye çabalayan soysuzların ateşle oynadığı meydandadır.

TÜRKİYE TRİBÜNLERDE KURULMADI: Tribünlerde seslendirilen 'hükümet istifa' sloganları çok tehlikeli sosyal toplumsal hadiselere kapı aralayabilecek. Siyasi muhalefetin kızışan pazarlıklara gömülmesiyle toplumsal muhalefeti kışkırtan, çatışma iklimini yeşertmenin peşinde koşanlar, kendi kazdıkları kuyuya bodoslama düşmekten kurtulamayacak. Türkiye sokakta bulunmadı, tribünlerde kurulmadı. Herkes aklını başına almalıdır.

BİZE GÖRE AMED DİYE BİR YER YOKTUR: Geçtiğimiz hafta sonu Bursaspor-Diyarbakırspor arasında oynanan maçta sallanan görsellerin sporun ahlak ve doğasına aykırı olduğu herkesin malumudur. Bize göre Amed diye bir yer yoktur, Amedspor diye bir kulüpten de bahsedilemeyecektir. Bursaspor taraftarlarını buradan selamlıyorum. Milli duruşlarından dolayı tebrik ediyorum ancak küçük bir azınlık olan terör yandaşlarının stadyumu tahrik etmesi, Kürt kökenli kardeşlerimle olayların ilişkilendirilmesi cinayettir. Bursa nasıl gözbebeğimizse Diyarbakır da öyledir. TFF'nin aciz kaldığı hususunda yaygın kanaat ve görüşlere kulak verilmeli. Bu ülkenin başına ne gelmişse, milletimiz hangi badire ve belalara uğramışsa küçük politika ve küçülmüş politikacılardandır.

İLKESİZLİĞİN ANA DAMARI: Ortak aday anlayışı üzerinde uzlaşıp 24 saat bile geçmeden atılan imzayı inkar edenler, ilkesizliğin ana damarıdır. Eğri masayı kumar masası, küçük hesaplar masası, noter masası diyerek önce devirip sonra zoru görünce tekrar oturanlar ilkesizliğin numuneleridir. İttifak partilerin mensuplarını isyana çağırmak siyasi ahlak eksikliğinin fermanı değil de nedir. Kazanamaz dediği adayın yanında hizalanmak ilkesizliğin daniskası değil de nedir? Masayı devirene tekrar sandalye sunmak çürümüş siyasetin ilkesizliği değildir.

BİR KERE SATAN YİNE SATAR: Belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcısı olması baskılarına boyun eğmek siyasetin ilke ve ahlakına suikasta tamam demek değil midir? İP başkanı söylediği ağır sözlerin altından nasıl kalkacak? Türk siyaseti bu tip bir ilkesizliği ne görmüş ne muhatap olmuştur. Yine söylüyorum, bir kere satan yine satar, yine satar, yine satar.

BİZDE YAPRAK KIMILDAMAYACAK: Bu saatten sonra zillete fırtına kopsa da bizde yaprak bile kımıldamayacak. Bu saatten sonra zilletin ciddiye alınacak hiçbir siyasi teklifi olamaz. MHP ile Cumhur İttifakı'nın varlığından rahatsızlık duyanlar artık bizim nazarımızda hükümsüzdür. Biz kendimizi bilir, hasmımızı bilmezsek başarısızlık mukadderdir. Hem kendimizi hem hasmımızı biliyorsak o zaman başarı kaçınılmazdır. MHP'yi ve Cumhur İttifakı'nı doğru anlayan, doğru anlatan Türkiye sevdalıları hep var olacak.

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ: Bugün cinnet, cinayet, katliam, şiddet olarak görülen zincirleme buhranların varlığı, huzura kavuşmakta zahmet çekeceğimizin işaretidir. Kadınlara yönelik şiddet sarmalı, akrabalarına katliam düzenleyen caniler, hak ve adalet duygusunu sarsan siyasi istismarlar günümüzün vahim sorunları haline gelmiştir. Allah kimseye göstermesin ama bugüne kadar bu olayların sizlere ve yakınlarımıza uğramaması bundan sonra da uğramayacağı anlamına gelmiyor. Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü karşılayacağız. Hala kadınla şiddetin yan yana gelmesi bir skandaldır.

KADIN HER ŞEYDEN ÖNCE İNSANDIR: Biz kadın deyince ne anlamalıyız? Evini çekip çeviren, eşine destek veren bir fedakarlık anıtı mı? Kadını nasıl tarif etmeliyiz? Ar ve iffet simgesi mi? Neyin mahcubiyetini yaşamalıyız? Verilmeyen değeri mi, bitmeyen şiddet mi? Üzücü de olsa bu söylediklerimin hepsi vardır. En bariz ayıp, kadının bir insan olduğu gerçeğinin unutuluyor oluşudur. Kadın her şeyden önce bir insandır. Kadınlar şiddete, istismara maruz kalmaktadır ki bu dehşet tablosu, insanım diyen her kişi için bir utançtır. Kadınlar kadar güçlüyüz, kadınlar kadar insanız, kadınlar kadar medeniyiz.