"Gerekçesiz biber gazlı müdahale!"

Ömer ŞAN

ANKARA- Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) ilan ettiği enflasyon rakamlarına tepki için basın açıklaması yapmak isterken, polisin coplu ve biber gazlı sert müdahalesi sonrası sendika yöneticileriyle birlikte gözaltına alınan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, yaşananları GAZETE DURUM'a anlattı. Emniyet sorgulamasında kendilerine basın açıklaması ve eylemin engellenmesine dair herhangi bir gerekçe sunulmadığını kaydeden Balık, kendilerine karşı herhangi bir suçlama yöneltilmediğini, sadece "Burada bu eylemi yapamazsınız" gibi ifadeler kullanıldığını belirtti. Eylem öncesi valiliğe bilgilendirme dilekçesi verdiklerine dikkat çeken Balık, "Anayasal, demokratik ve hukuksal haklarımızı kullanarak, TÜİK önünde basın açıklaması yapacağımızı ve açıklamanın da içeriğini önceden bildirdik. Görevli polis amirleri ile konuştuk, bize açıklama için herhangi bir sorun olmayacağı gibi ifadeler kullandılar. Bu sırada kim olduğunu göremediğimiz ama Emniyet Müdürü olduğu kaydedilen birisinin 'Alın, tutuklayın hepsini' şeklinde ifadeler kullandığını duyduk" dedi.

TÜİK, mayıs ayındaki yıllık enflasyonu yüzde 73,50 olarak açıkladı ve bu oranla son 24 yılın zirvesini gördü. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göreyse mayısta yıllık enflasyon yüzde 160 civarında oldu. TÜİK'in açıkladığı rakamları protesto etmek amacıyla Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ile bağlı sendikalar, kurumun Ankara Necatibey Caddesi üzerindeki binası önünde, "Ekmeğimizi AKP ve TÜİK değil mücadelemiz belirler" diyerek eylem yapmak istedi. Sendika temsilcilerinin katıldığı eylem daha başlamadan polisin sert müdahalesiyle dağıtıldı. Konfederasyon Genel Başkanı Balık ile bazı sendika yöneticileri gözaltına alındı. Gözaltına alınan Konfederasyon Mali İşler Sekreteri Mücahit Dede ise müdahale sırasında kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan Dede, hayati tehlikeyi atlattı.

"Anayasal haklar engellendi"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Balık, TÜİK önünde yapmayı planladıkları eylem için, yasal zorunluluk olmamasına karşın, valiliğe bilgilendirme dilekçesi verdiklerini kaydederek, şunları anlattı:

"Anayasal, demokratik ve hukuksal haklarımızı kullanarak, 12.30'da TÜİK önünde basın açıklaması yapacağımızı ve yapacağımız açıklamanın da içeriğini önceden bildirdik. Konfederasyon yöneticileri ve bileşenimiz sendikaların da yöneticileriyle birlikte basın açıklaması yapacağımız alanda toplandık. Doğal olarak polis etrafta güvenlik önlemi almıştı ama oldukça aşırı bir önlem vardı.

'Alın, tutuklayın hepsini'

Görevli polis amirleri ile konuştuk, bize açıklama için herhangi bir sorun olmayacağı gibi ifadeler kullandılar. Bu sırada kim olduğunu göremediğimiz ama Emniyet Müdürü olduğu kaydedilen birisinin 'alın, tutuklayın hepsini' şeklinde ifadeler kullandığını duyduk.

Konuşmalardan sonra biz durumu izah etmeye çalışırken, bizi dinlemeden aşırı bir şiddetle cop ve biber gazı kullanılarak adeta üzerimize saldırıldı.

Aynı şiddetli darbelerle ben ve arkadaşların apar topar gözaltına alındık, önce sağlık kontrolünden geçirildik sonrasında da ifadelerimiz alındı, sonra da tekrar sağlı kontrolünden geçirilerek serbest bırakıldık."

Suçlama ve gerekçe yok!

Emniyet sorgulamasında kendilerine basın açıklamasının ve eylemin engellenmesine ve şiddet kullanılmasına dair herhangi bir gerekçe sunulmadığını kaydeden Balık, kendilerine karşı herhangi bir suçlama yöneltilmediğini, sadece 'Burada bu eylemi yapamazsınız' gibi ifadeler kullanıldığını kaydetti.

Anjiyo yapılan Dede'nin durumu iyi

Sendikal hakların yanında anayasal haklarını kullandıklarını, bu hakları kullanmaktan geri durmayacaklarını anlatan Balık, "Gerekçesiz bir yasak ve müdahale ile karşılaştık. Kimse bizi sendikal mücadeleden ve Anayasal haklarımızı kullanmaktan geri tutamaz. Orantısı ve gerekçesiz bir güçle engellenmeye çalışıldık. Bu sırada bir arkadaşımız, Konfederasyonumuzun Genel Mali Sekreteri Mücahit Dede, kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı, anjiyo yapıldı. Şimdi durumu iyi, 2 adet sten takıldı, hayati tehlikeyi atlattı. Sert müdahale sırasında birçok arkadaşımız da çeşitli şekillerde darp edildi, yaralandı, şiddet gördü. Biz gözaltına alındıktan sonra polis aynı şiddeti kullanarak, arkadaşlarımızı Kumrular Caddesi’ne kadar sürdü. Arkadaşlarımız buradaki eski genel merkez binamıza sığınarak, polis şiddetinden kurtulmaya çalıştı" dedi.

"Gazeteciler de engellendi"

Birleşik Kamu-İş Genel Sekreteri Mehmet Koç, yaptığı açıklamada, “TÜİK’in istatistikleri gerçekçi rakamlarla açıklamaması, kamu emekçileri ve yurttaşların açlık ve yoksulluğa mahkum edilmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuşurken, polisin sert müdahalesi sırasında görüntü almak isteyen gazetecilerin de engellendiğini kaydetti.

Polisin müdahalesi sırasında sendika üyeleri, "Direne direne kazanacağız" sloganları atarken polis, basın açıklamasını engelledikten sonra eyleme katılanları Kumrular Caddesi'ne kadar biber gazı ve copla kovaladı.

"Sonuna kadar mücadeleye devam!"

Yaşananları değerlendiren Birleşik Kamu-İş Genel Dış İlişkiler ve Ar-Ge Sekreteri Levent Akça, şunları aktardı: “Geçim zorluğu çektiğimiz şu günlerde, sahte rakamlarla halkımızı aldatan TÜİK’in önünde en demokratik hakkımız olan basın açıklamamız şiddetle engellenmiştir. Arkadaşlarımız şiddete maruz kalmıştır. Gözaltına alınmıştır. Anayasal hakkımızı kullanmamızın önüne geçilmiştir. Bizler biliyoruz ki bu mücadele burada bitmeyecek. Haklarımız verilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay yaptığı açıklamada, polisin müdahalesine tepki göstererek, "Hiçbir kuvvet anayasadan, bu cumhuriyetin yurttaşlarından üstün değildir" ifadelerini kullandı.

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ise, "Kamuya söylemek istiyoruz, en demokratik hakkımız olan basın açıklamasını bize yaptırmadılar. Kamuoyuna sesimizi duyurmak için gittik biber gazı yedik, şiddet uygulandı. Maaşlar pul oldu. Millet artık evdeki odalarını kiraya veriyor. Bu ülkede memurlar geçinemiyor. Böyle bir antidemokratik, faşizan uygulama olur mu? Ama yıkacağız bunu. Bu düzeni yıkacağız, bunlara da hesabını soracağız" diye konuştu.