Gaytancıoğlu: "Yarattıkları canavarı Tarım Kredi ile terbiye etmeye çalışıyorlar"

Deniz Dalgıç

ANKARA- CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, gıda enflasyonunun yükselmesinde zincir marketlerin etkisi olduğunu belirterek, “Köşe başındaki tüm bakkallar, üç harfli zincir marketler tarafından bitirildi. Kendi yarattıkları canavarı kendileri şimdi Tarım Kredi Kooperatifleri'ne görev vererek, terbiye etmeye çalışıyorlar. Büyüttükleri canavarı küçültmeye çalışıyorlar. Bu yanlış” dedi. Hükümetin gıda enflasyonunu çözemediğini savunan Gaytancıoğlu, “Enflasyon, resmi rakamlarla yüzde 80'lerde ama gıda enflasyonu onun 15-20 puan üzerinde. Çünkü biz ülke olarak üretemiyoruz. Üretim girdilerimiz çok pahalı olduğu için fiyatlara yansıyor. Üretim potansiyelimiz çok fazla ama ithalattan rant sağlayan bir lobi var. Hükümete baskı yapıyor” diye konuştu.

Gaytancıoğlu, GAZETE DURUM'a yaptığı değerlendirmede zincir marketlerin iktidar tarafından desteklendiğini anımsattı. Gaytancıoğlu, 2003 yılında dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne zincir marketlerle ilgili, büyük hipermarketlerin şehir dışına taşınmasına ilişkin yasa değişikliği önergesi verdiğini ancak bu önergenin hiç bir zaman görüşülmediğini ifade ederek, "Köşe başındaki tüm bakkallar, üç harfli zincir marketler tarafından bitirildi. Kendi yarattıkları canavarı, şimdi Tarım Kredi Kooperatifleri'ne görev vererek, terbiye etmeye çalışıyorlar. Bu yanlış. Çünkü Tarım Kredi Kooperatifleri üreticiye ucuza girdi temin eder. Zincir marketçilik, lojistik onların faaliyet alanı değil. Yapabilir mi? Yapabilir. Üreticiden tüketiciye satış en çok istediğimiz satış şekli. Ama üretmeden olmaz" ifadesini kullandı.

Gaytancıoğlu, hükümetin izlediği tarım politikasıyla gıda enflasyonunu çözmenin mümkün olmadığını savunarak, Türkiye'de üretimin çok yetersiz olduğunu, talebi karşılayamadığını kaydetti. Hükümetin perakende sektörünü, bakkalları, kooperatifleri korumadığını anlatan Gaytancıoğlu, "Kooperatifler tabana yayılıp üretici örgütleri desteklenseydi sonuç daha farklı olurdu. Örneğin, Tarım Kredi gübre fabrikası GÜBRETAŞ'ın ortağı. Bunun üzerinden gübre fiyatlarını ucuzlatabilirdi. Şeker fabrikalarını kapatmayıp, devletin yüzde 40 olan şeker piyasasındaki payını yüzde 60-70'lere çıkarmış olsalardı, özel sektörün şekerde çok yüksek fiyatlarda piyasaya şeker vermesi engellenebilirdi. Şekerin fiyatı yüzde 500 fiyatı arttı. Türk Şeker'in işlettiği şeker fabrikaları özel sektörün baskısıyla zam yaptı. Şeker 12-13 liraya çıktı. Biz de şekeri 30 liradan yiyoruz" dedi.

Çözüm çiftçiyi desteklemek

Gıda enflasyonunu düşürmenin yolu çiftçiye verilen mazottan ÖTV ve KDV'nin kaldırılıp gübre piyasasına müdahale etmek olduğunu anlatan Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu şunları söyledi:

"Mazot ucuzladığı zaman sebze, meyve fiyatlarına, market raflarına, her şeye yansıyacak. Ayrıca, sulamaya ağırlık vererek, bütçeden sulama yatırımlarını artırarak, verimliliği artırarak üretim artışını sağlanmalı. Ekilmeyen iki Trakya büyüklüğündeki arazilerin ekilmesini sağlanabilir. Bunlar yapılmıyor. Bin 400 tane mağaza açarak, “Tarım Kredi Kooperatifleri mağazacılık yapsın, perakende işine girsin” diyerek, Kanada'nın mercimeğini, Yunanistan'ın pirincini satıyorlar. Market sayısı artırsa ne olacak? Yerli üreticinin ürünleri satılmıyor ki. Fiyatı son iki yılda en çok artan ürün Ayçiçek yağı. Bugünlerde, Rusya'dan 8 bin tonluk bir gemi geldi. Rus çiftçisinin ürününü satarak bu iş olur mu? Türk çiftçisinin ürününü satarak bu işler olur. Hem üreticinin alın terinin, emeğinin karşılığını vermek lazım hem de fiyatları ucuzlatmak için girdi piyasasına girerek, gübreyi, mazotu, ilacı, tohumu, yemi çiftçiye ucuz vermek gerek. Gıda ürünlerinin zincir marketlerde satılması daha önce de denendi, olmadı. Tüketiciler ciddi anlamda aldatıldı. Yerli üreticilerin ürünü satılmalı. Dünyadan ürün getirip, iç piyasaya sunarak, baskılar yaparak fiyatlarda ucuzlatılma yoluna gidilmemeli."