Çocuk istismarına Foçalılardan tepki

Semra İğtaç

İZMİR- Ülkemizde son günlerde 6 yaşında gelinlik giydirilerek evlendirilen kız çocuğuyla gündeme gelen çocuk istismarı İzmir’in Foça İlçesi’nde protesto edildi. Yapılan basın açıklamasında hükümet, muhalefet, yargı, meslek odaları, sendikalar ve Sivil Toplum Kuruluşları kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismarın önlenmesi için göreve davet edildi. Katılımcılar meydana ellerinde, “Çocuk Yaşta Evliliğe Hayır”, “Çocuğuma Dokunma”, “Çocuklar Değil Suçlular Yargılanacak” yazılı dövizlerle çıktılar.  

Foça Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından düzenlenen protesto eylemi ve basın açıklamasına kent konseyi yönetici ve üyeleri ile çoğunluğu kadın çok sayıda Foçalı vatandaş katıldı. 

Çocuk!! TDK sözlüğüne göre...

Foça Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı’nda Foça Kent Konseyi Başkanı Orhan Gürer’inde aralarında bulunduğu katılımcılar adına açıklamayı Foça Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Canan Limnili okudu. Türk Dil Kurumu Sözlüğüne, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve yasalara göre çocuğun tarifini okuyarak konuşmasına başlayan Canan Limnili en son olayın kendilerini derinden üzdüğünü söyledi. Canan Limnili, “Çocuk!! TDK sözlüğüne göre; anne karnında ya da bebeklik çağı ile ergenlik çağı arasındaki gelişme döneminde bulunan insana çocuk denir. Çocuk hakları madde 1 ise der ki; 18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır.  

Birkaç oy uğruna cemaat ve tarikatlara ses çıkarmayanlar...

Peki bizler ne yapıyoruz? Bırakın başkalarını, kendi çocuklarımızı satıyoruz, evlendiriyoruz, çalıştırıyoruz, şiddet uyguluyoruz. Her gün yeni bir haber ile sarsılıyoruz. Çocuk bedensel, zihinsel ve ekonomik olarak güçsüz ve bağımlı bir birey olup, toplum içinde korunmaya muhtaç olan kesimdir. Hukukun en önemli işlevlerinden birisi de toplum içinde zayıf olanları korumaktır. Kendine özgü gereksinimleri ve hakları bulunan çocuğun korunması ve gelişmesi, yalnızca çocuğun değil, toplumun da yararınadır. Çocuğun sağlıklı bir birey olarak yetişmesini sağlamak ana ve babanın yanında devletinde görevidir. Devletin bu görevi, çocuğun korunması amacına yönelik ana ve babayı denetlemekle sınırlı kalmayıp bununla birlikte çocukların gelişmelerini güvence altına almak, onların ekonomik ve sosyal refahını da sağlamaktır. En son olay hepimizi derinden üzmüştür. Bu ne ilk istismardır ve maalesef ne de son olacaktır. 6 yaşında gelinlik giydirilerek, dini nikahla 29 yaşındaki İsmail Ağa tarikatının müridi ile evlendirilen ve 21 yaşına kadar 15 yıl boyunca başta cinsel olmak üzere “oyun “ adı altında her türlü istismara maruz bırakılan çocuk, bir doktorun fark edip ihbar etmesine rağmen, soruşturma sırasında yaşı büyük başka birinin muayene ettirilmesi sağlanarak olay örtbas edilmiş, eğitim çağında okulda arkadaşları ile olması gerekirken tüm ailenin ve çevresinin göz yumması ile istismarcısıyla yıllarca bir arada yaşatılmıştır. Buna benzer durumlar ülkemizde bazı çevreler tarafından teşvik edilmektedir. Kadın düşmanı söylemler ve politikalar, 9 yaşında kız çocukları ile evlenilebilir fetvası verenler, küçüğün rızası vardır, bir kereden bir şey olmaz diyen bakanlar, birkaç oy uğruna cemaat ve tarikatlara ses çıkarmayanlar yüzünden ülkemizde şiddet ve istismara onay veriliyor. Şiddeti ortadan kaldırmayı amaçlayan İstanbul sözleşmesinden vazgeçilmesi, yasaların doğru ve yerinde uygulanmamaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği çalışmalarının karşısında durulması, çocukları cinsel istismar ve sömürüden korumayı amaçlayan Lanzorete Sözleşmesini hedef alanlar bu işin tam da ortasında ve destekleyicisidir. Hükümeti, muhalefeti, yargıyı, meslek odalarını, sendikaları, STK’ları kadına ve çocuğa yönelik şiddetin, istismarın önlenmesi için göreve davet ediyoruz” dedi.

Basın açıklamasına katılanlar “Çocuğa Dokunan Eller Kırılsın”, “İstismar Suçtur Affı Yoktur” şeklinde sloganlar attıktan sonra dağıldı.