Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Psikolog Prof. Dr. Elbeyoğlu: “Toplumda öfke yükselmesi var”

İleyda Özmen

ANKARA - Girne Amerikan Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Kamuran Elbeyoğlu, ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkisiyle son dönemde insanlardaki öfkenin arttığına dikkat çekerek, "Toplumda öfke yükselmesi var. Bunların hepsi birbirine zincirlenmiş halde karşımıza çıkıyor. Ekonomik sebepler, savaş gibi faktörler stres faktörlerini yoğun bir şekilde arttırıyor. Stres beslendikçe insanlar önünü göremez hale geldi" dedi.

Elbeyoğlu, derinleşen ekonomik krizin ve COVID salgınının bireyler ve toplum üzerindeki etkisini ve gözlemlerini GAZETE DURUM'a anlattı:

Son dönemde bireylere ilişkin psikolojik yönden gözlemleriniz nelerdir?

Hem kendimden hareketle hem etrafımda gözlemlediğim insanlardan hareketle söylüyorum, insanlar dengesiz bir hale geldi. Herkes neye inanacağız, neye inanmayacağız, ne doğru, ne yanlış, maske hâlâ takmalı mıyım, takmamalı mıyım gibi ikilemde kalıyor. Örneğin altımızdaki yer sallanır da sağlam yer ararız ya, insanların sağlam zeminde olmadıklarını ve sağlam zemin arayışında olduklarını düşünüyorum. Güvensizlik ortamına itildik. Kararsızlık da bunun beraberinde geliyor. Kendini güvende hissetmeyen insanlar, zeminini sağlam hissetmezse bir sonraki adımını hesaplayamaz. Bir sonraki adımda neyin doğru olduğuna dair elinde düzgün veriler olmaz. Belirsizlik ve kararsızlık stresi besler. 

Toplumda öfke artıyor mu?

Stres, engellenmişlik duygusunu besler. Bu da daha çabuk öfkelenmeye sebep oluyor. Son dönemde insanlar çok öfkeli. Toplumda öfke yükselmesi var. Bunların hepsi birbirine zincirlenmiş halde karşımıza çıkıyor. Ekonomik sebepler, savaş gibi faktörler stres faktörlerini yoğun bir şekilde arttırıyor. Stres beslendikçe insanlar önünü göremez hale geldi. Obsesif kompulsif bozukluk nedir ve son dönemde kişilerde görülme sıklığı nedir?

COVID'le birlikte görülen ruhsal bozukluklar nelerdir?

Obsesfif kompulsif bozukluk, takıntılı düşüncelerin günlük hayatı etkileyecek düzeye gelmesi sonucu ortaya çıkan ruhsal bir hastalıktır. COVID'le birlikte obsesif kompulsif bozukluklar çok arttı. Bir konuşmamda “Obsesif kompulsif normal olacak biz anormal olacağız” demiştim. Biz normalde obsesif kompulsif bozukluğunu temizlik hastalığı olarak tanımlarız. COVID'le beraber bu temizlik hastalığı norm haline geldi. Bunu yapmayanlar normal dışı sayılmaya başladı. Belki de artık birçok şeyi yeniden tanımlamak birçok şeyi yeniden yerine oturtmak durumundayız. Normal-anormal tanımlarını her zaman tartışıyorum.

COVID'den sonra obsesif kompulsif bozukluğu olan insanların durumlarında düzelmeler gözlemlendi mi?

Düzelme olmadı aksine obsesif kompulsif rahatsızlığı olanlarda durum en uç noktaya geldi. Zaten toplumda obsesyon çok yaygın. Obsesyonun birkaç tane farklı düzeyi ve yayılımı vardır. Bunlar mükemmeliyetçilik, kontrol etme durumu, her şeye hakim olma, çok temiz ve düzenli olma isteği gibi durumlar. Ayrıca COVID sadece temizlik bağlamında bu rahatsızlığı tetiklemedi. COVID bizim kontrol edemediğimiz bir durum haline geldi. Bu bağlamda kontrolün elimizden kaçması, ne yaparsak yapalım duruma hakim olmamama, durumu düzenleyememe durumları da obsesyonun artmasına sebep oldu.

COVID'in başka etkileri var mı?

COVID insanlarda bir başka sıkıntıyı da beraberinde getirdi. Sosyal mesafe diyerek insan ilişkilerine zarar verdik. Sosyal mesafe yerine fiziksel mesafe söylenmesi gerekiyor. Fakat sosyal mesafe diyerek insanları asosyal olmaya ve toplumdan uzaklaşmaya ittik. Bu da insan için normal bir durum değil. Obsesiyonumuzu besleyen bir durum oldu. Yalnızlaştık, yalıtıldık ve duruma hakim olma gücümüz iyice zayıfladı.