Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789

Hırs, parlak vaatler ve imkânsızlıklar

İngiltere'de Boris Johnson'un istifasının ardından boşalan Muhafazakar Parti liderliği için en güçlü aday olduğu ifade edilen Dışişleri Bakanı Liz Truss'u, politik düşünceleri açısından eski Başbakan Margaret Thatcher'e benzetenler, "Yeni demir Leydi geliyor" yorumunda bulunuyor.

Özgür Çoban

ALMANYA- İngiltere'de Boris Johnson'un istifasının ardından boşalan Muhafazakar Parti liderliği için en güçlü aday olduğu ifade edilen Dışişleri Bakanı Liz Truss'u, politik düşünceleri açısından eski Başbakan Margaret Thatcher'e benzetenler, "Yeni demir Leydi geliyor" yorumunda bulunuyor. 

Kısaca tanıtmak gerekirse, Mary Elizabeth Truss, 1975'te Oxford'da dünyaya geldi. Oxford Üniversitesi'nde, felsefe, politika ve ekonomi bölümünden mezun olan Truss, uluslararası bir petrol şirketinde yönetim muhasebecisi olarak çalıştı. 

Eski İngiltere Başbakanı David Cameron'un, Muhafazakar Parti'nin "A listesi”ne almasının ardından Truss, 2010'da South West Norfolk'tan milletvekili seçildi. Truss, 2012'de Eğitim Bakanı olarak Cameron hükümetinde kabineye girdi. Truss, Dışişleri Bakanlığı öncesi Uluslararası Ticaret Bakanı olarak imzaladığı anlaşmalarla adını duyurmayı başardı. Kariyeri parlak bir politikacı...

Truss'ın en büyük zaafı aşırı hırslı olması. Parti liderliğini ve başbakanlığı çok isteyen Truss, parti delegelerini tavlamak için dünyaları vadediyor. Truss'ın, 6 haftadır devam eden liderlik kampanyası boyunca açıkladığı hükümet manifestosu hem iddialı hem de aşırı maliyetli görünüyor. Özellikle İngiltere ekonomisinin giderek kırılganlaşan durumu göz önüne alındığında, ekonomik vaatlerin gerçekleşmesinin neredeyse olanaksız olduğu görülüyor.

Her aşırı sağcı özellikler taşıyan politikacı gibi sermayeye mavi boncuk dağıtmaya bayılan Truss, düşük vergili bir devlet vadediyor ancak ihtiyaç sahibi vatandaşlara daha mesafeli duruyor. Bu kapsamda, Boris Johnson'un birkaç gün önce açıkladığı devasa boyutlardaki yoksullara yardım paketinin, müstakbel liderin şimdiden uykularını kaçırdığını söylemek yanlış olmaz. 

Truss'ın destekçileri dahi İngiltere'deki enflasyonun hızla artmasının kamu maliyesini zora sokacağını, bu nedenle parlak vaatlerin gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığını ifade ediyorlar. 

Aşırı sağcı güdüler

Öte yandan, diğer bir sorun yukarıda da belirttiğim gibi Truss'un aşırı sağcı güdüleri güçlü bir politikacı olması. Örneğin, İngiltere'de bazı gazeteciler, Truss'ın ABD'de Trump ve ekibiyle güçlü bağları olduğunu belirtiyor. Bu nedenle ABD Başkanı Biden'ın, Truss'a ilişkin bazı rahatsızlıkları olduğu yazılıp çiziliyor. 

Truss ile yakın bir şekilde çalışmış olanlar, gelecek ay Muhafazakar Parti'nin lideri olması durumunda dahi onun sağcı içgüdülerini terk etmesinin pek mümkün olmadığını dile getiriyorlar. Yakın çalışma arkadaşlarından bazılarının, "Truss'ın sağcı ekonomi teorisine gerçekten inandığını ve sağcı ideolojiyi mutlaka rehber edineceğini" belirttikleri aktarılıyor. 

Hatta parti liderliği için onu destekleyen üst düzey bir parti yöneticisinin, "Yaptığı her şeyde her zaman bir aşırılıkçı gibi davrandı" ifadesi, epeyce infiale neden oldu İngiliz kamuoyunda. 

Truss'ın yaklaşımını Margaret Thatcher'ın uygulamalarıyla karşılaştıran bir muhafazakâr milletvekili de "Bence 1980'ler tarzı bir kültür şokuna doğru gidiyor olabiliriz. Etrafında bazı radikal şeyler yapmasını söyleyen insanlar olacak ve bir seçime girmeden önce fark yaratmak için sadece iki yıllık başbakanlığı olduğu da vurgulanacak" sözleri Truss'ın koltuğu korumak için aşırı sağcı politikalara fazlaca yaslanacağının sinyalini veriyor. 

Ülke ekonomisi açısından bakıldığında, doğal gazsız geçecek bu kış, vatandaşların karşı karşıya olduğu yüksek enerji faturaları ve destek paketleri daha yüksek borçlanma gerektireceği anlamına geliyor. Bu da Truss'ın altın varaklı vaatlerinin bir hayal olmaktan öteye geçemeyeceğini gösteriyor. 

Parti üyeleri arasında oldukça güçlü bir popülaritesi olsa da Truss'ın küresel enflasyon sorunu ve Ukrayna'daki savaş da göz önüne alındığında İngiltere'yi yönetecek birikim ve ağırlıktan yoksun olduğunu savunan siyaset uzmanlarının da sayısı bir hayli fazla. 

Özetle, evli ve 2 kız çocuk annesi Truss, seçilmesi halinde "İngiltere'nin üçüncü kadın başbakanı" olacak. Şu anda avucundaki mavi boncukları etrafa saçmakla meşgul olan Truss'ın, başbakan olduğunda yüzleşmeye başlayacağı sorunlar, onun hangi politik tarzı benimseyeceğini gösterecek.