Mars çalışmalarının hedefindeki Salda Gölü

Ömer ŞAN

Yurt genelinde çevrecilerin tepkisini çeken Salda Gölü'ne yönelik çalışmalar devam ederken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Elçileri için Salda Gölü turu düzenledi.

Bakanlığa bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar öncülüğündeki programa, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nurgül Balcı ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Prof. Dr. Latif Kurt da katıldı.

Bütüncül yaklaşımla koruma!

Burdur'da 69 yıldır yayın yapan Burdur Gazetesinin 22273. sayısında 'Hayal Girişim' imzası ile yer alan haberde, program kapsamında bölgedeki Beyaz Adalar, Halk Plajı, Tabiat Parkı Müzesi ziyaret edilerek, Salda Gölü çevresinde inceleme yapıldı.

Beyaz Adalar'da program hakkında bilgi veren Dr. Beyhan Oktar, “Yeşil kalkınma hedefleri belirlendi. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak, korunan alanları artırma yönünde çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz, Türkiye yüzölçümünün % 17’sine koruma alanlarımızı ulaştırmak yer alıyor” dedi.

Oktar, “Bu bölgeyi en hassas kılan özelliklerden birisi de hidromanyetik oluşumlarının en çok gözlenen alan olmasından kaynaklanıyor” diyen Oktar, “Bulunduğumuz alan, Mars'ın Dünya'daki penceresi niteliğinde değerlendirmekte. Özellikle NASA’nın sosyal medyadaki paylaşımı ile tüm dünyanın ilgisini toplayan alanımız çok yoğun şekilde ziyaretçi akınına uğradı ve bu aşırı talep sonucunda da kontrolsüz kullanımlı kirlenmeye maruz kaldı. Alanı koruma dengesi gözetilerek sürdürebilir ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesinin sağlanması öncelikli hedefimiz. Sonuçlanan bilimsel çalışmalar, koruma tedbirlerine yansıtılmakta” diye konuştu.

Mevzuata aykırı yapılar yıkıldı

Gazetedeki 'Hayal Girişim' haberinde Oktar'ın şu açıklamalarına da yer verildi:

“Tüm kötü kirliliğe neden olan çadırlar kaldırıldı. Öncelikle bu sahil alanında gördüğünüz 4 km’lik alanda ahşap bariyerler çekilerek insanların ve araçların girişi yasaklandı. Alandaki otopark ihtiyacı kıyıdan 2 km uzaklıkta SİT Alanı dışında çözümlendi. Gördüğünüz bu alan dumansız hava sahası ilan edildi, sigara içmek kesinlikle yasak. Alanda kurulan kameralarla yedi gün 24 saat canlı yayın olarak burada her gün her şeyi izleyebiliyorsunuz. Atıkların geri kazanımı için sıfır atık yönetimi ile beraber konteynerlerimiz yerleştirildi. Ayrıca alanda yalnızca günübirlik faaliyetlere izin verilmekte. Alana gelen ziyaretçilerin asgari derecede ihtiyaçlarını giderecek şekilde ünitelerimiz var.

Atık sular için önlem

Salda Gölü Havzası’nın atık su kaynaklı kirliliğinin önlenmesi amacıyla civarındaki yerleşimlerden kaynaklanan atık suların bertarafına yönelik ileri arıtım yapan atık su arıtma tesisi projelendirmesi yapıldı. Ayrıca çıkış sularının da geri kazanımı için uygun prosesler sisteme entegre edilmiş durumda. Bunun dışında bilimsel çalışmalarımız devam ediyor. Yapılan bütün bu çalışmalar Salda Gölü’nü korumaya yönelik çalışmalar.”

Mars çalışmasının hedefindeki Salda

İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Nurgül Balcı programda yaptığı konuşmada, “Özellikle Salda Gölü’nün korunarak gelecek nesillere aktarılmasının temel unsurlarından bir tanesinin gençler olduğunu düşünüyorum. Bizim temel geleceğimiz ve hedefimizi gençleri bu konuda eğitmek, bugün sizinle birlikte yapacağımız saha çalışması birçok şeye örnek olacak. Özellikle NASA ile birlikte yaptığımız ve proje yürütücüsü olduğum çalışmalarda elde ettiğimiz verileri gençlere aktarma şansı verdiği içi Bakanlığa ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Çalışmamız evrende başka yaşam izlerini bulmak açısından da son derece önemli. Şu anda halihazırda Mars çalışmalarını birlikte yürüttüğümüz ekiple yaptığımız çalışmalar sonucunda elde ettiklerimizi burada sizlerle paylaşmaktan çok çok mutlu olacağım. Bilimin ekseninde çalışma özelinde Salda Gölü ama ülkemizi belirli bir yere getirmek için çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Asıl zenginlik biyolojik çeşitlilik

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümü Prof. Dr. Latif Kurt ise, şunları dile getirdi: “Salda Gölü’nde bu nadide ekosistemdeki birtakım biyolojik değerlerin korunmasına yönelik çalışmaları takip ediyorum. Buradaki ekosistemler ekstrem habitatlar. Dolayısıyla bu ekstremleri nedeniyle o habitat özgü, dünyanın başka yerinde bulunmayan birtakım canlı türünü barındırıyorlar. Burası bir sulak alan ekosistemi. Alkali yapısı nedeniyle birçok canlıya ev sahipliği yapan, dünyada yaşamın izleriyle ilgili birtakım ipuçları içeren, aynı zamanda daha sonraki evrimsel süreçte birtakım türleri de barındıran, biyolojik çeşitlilik bakımından son derece önemli bir yer. Bizim asıl zenginliğimiz biyolojik çeşitliliğimiz. Bu öyle stratejik bir zenginlik ki gelecekte çok stratejik bir hal alacak. Dolayısıyla bizim biyolojik çeşitliliğimizi korumamız son derece önemli. Biyolojik çeşitliliğimizin farkında olarak bunun sürdürülmesi, özellikle bu tip ekstrem habitatlardaki türlerin çok daha büyük hassasiyet sürdürülmesi çok daha önemli.”