Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789

AYM Başkanı: Danıştay üyeliği kanunla düşürülemez

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Bekir Sözen'in kanunla Danıştay üyeliğinin düşürülmesinde ihlal görmedi. AYM Başkanı Zühtü Arslan ise oy çokluğuyla verilen karara katılmadı. Arslan karşı oy yazısında, "Müdahale, Anayasa'nın çok sayıda hükmüne aykırıdır. Hukuk devletini, yargı bağımsızlığını ve hakimlik teminatını zedelemiştir" dedi.

Anadolu Ajansı

ANKARA -Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Bekir Sözen'in kanunla Danıştay üyeliğinin düşürülmesinde ihlal görmedi. AYM Başkanı Zühtü Arslan ise oy çokluğuyla verilen karara katılmadı. Arslan karşı oy yazısında, "Müdahale, Anayasa'nın çok sayıda hükmüne aykırıdır. Hukuk devletini, yargı bağımsızlığını ve hakimlik teminatını zedelemiştir" dedi.

Anayasa Mahkemesi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 7 yıl 6 ay ceza alan eski Danıştay üyesi Bekir Sözen’in Danıştay üyeliğinin kanunla sona erdirilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvurusunu karara bağladı.

15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra 1 Temmuz 2016’da çıkarılan kanunla Yargıtay ve Danıştay’ın daire ve üye sayısı azaltılmış, Yargıtay ve Danıştay üyeliği 12 yıl ile sınırlandırılmıştı. Yargıtay’ın 516 olan üye sayısı 310’a, Danıştay’ın 195 olan üye sayısı da 116’ya düşürülmüştü. Bu çerçevede Bekir Sözen’in de Danıştay üyeliği sona erdi.

Bekir Sözen Danıştay üyeliği görevinin kanunla sona erdirilmesi nedeniyle hak arama hürriyetinin ve mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

ÇOĞUNLUK: İHLAL YOK

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, oy çokluğuyla Sözen’in başvurusunu mahkemeye erişim hakkı yönünden inceleyerek ihlal olmadığına hükmetti.

Gerekçede -Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin kararlarından hareketle- kanunla göreve son vermenin hak arama hürriyetine ve hukuk devletine aykırı olmaması için göreve son vermenin kanunla yapılmasını gerektiren zorlayıcı ve objektif nedenlerin bulunması gerektiği vurgulandı.

Kararda, müdahalenin “yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ile hukuk devleti ilkesini zedelemeyen bir kanuna dayandığı”nı belirtildi. Çoğunluğun kararında, Danıştay üyeliğini sona erdiren kanun hükmünün “yapısal değişikliğin hukuki ve fiilî sonucu olduğu” yönündeki tespitten ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığı belirtilerek, somut müdahalenin gerekli, elverişli ve orantılı olduğu sonucuna ulaşıldı.

BAŞKAN: ANAYASANIN ÇOK SAYIDA HÜKMÜNE AYKIRI

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, karara katılmadı.

Arslan kaleme aldığı karşı oy metninde şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

Yargıtay ve Danıştay üyelerinin görevlerine son veren kurallar Anayasa'nın çok sayıda hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.

Yüksek yargı organlarının üyelerinin görevine kanunla son verilebilmesi için (a) göreve son verilmesini engelleyen açık bir anayasal hükmün olmaması, (b) göreve son vermeyi haklı kılan hukuki ve fiilî bir zorunluluk hâlinin bulunması ve (c) ilk iki şartın gerçekleştiği durumlarda düzenlemenin başta hâkimlik teminatı olmak üzere anayasal ilkeleri ve temel hakları ihlal etmemesi gerekmektedir.

Mevcut başvuruya konu müdahalenin dayanağı olan kanun hükmünün bu üç şarta da uymadığı, bu kapsamda Danıştay üyelerinin üyelik görevlerine kanunla son vermeyi gerektiren yapısal bir değişikliğin ve bunun sonucu olarak hukuki ve fiilî bir zorunluluğun bulunmadığı düşünülmektedir.

Dolayısıyla müdahalenin hukuk devletini, yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkelerini ve hak arama hürriyetini zedelemeyen bir kanuna dayandığı ve ölçülü olduğu yönündeki değerlendirmelere iştirak edilememiştir.

Diğer yandan, başvurucunun Danıştay üyeliğine son verildikten sonra Hakimler ve Savcılar (Yüksek) Kurulu tarafından verilen yeniden seçilmeye ilişkin karara karşı yargıya başvuramaması başvurucunun katlanması gereken külfeti daha da ağırlaştırmakta, mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin orantısızlığını pekiştirmektedir.

Açıklanan gerekçelerle, başvurucunun mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini düşündüğümden çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.