Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Türk-Yunan geriliminde Kokoreç düellosu!

Yunan kokoretsi ustası Vasil'in, "Bizim kokoretsimiz daha lezzetli" açıklaması, Türkiye'de yankı buldu. Kokoreç düellosuna İzmir’den yanıt veren 20 yıllık usta Murat Özdemir, Vasil Usta'yı asıl kokoreçin nasıl olduğunu görmesi için İzmir'e davet etti.

Semra İğtaç

İZMİR- Yunan kokoretsi ustası Vasil'in, "Bizim kokoretsimiz daha lezzetli" açıklaması, Türkiye'de yankı buldu. Kokoreç düellosuna İzmir’den yanıt veren 20 yıllık usta Murat Özdemir, Vasil Usta'yı asıl kokorecin nasıl olduğunu görmesi için İzmir' e davet etti.

Yunanistan’ın başkenti Atina’da yıllardır “kokoretsi” pişiren Vasil Usta, Yunan Skai Televizyonu'nda "İstanbul’a gittim ve kokoreci tattım. Bizimkisi çok daha lezzetli” ifadelerini kullanınca bu ifadeler Yunan haber sitelerinde yayınlandı. Vasil usta, “Türkler sadece bağırsak kullanıyor. Biz ise bağırsağın içini ciğer, böbrek, uykuluk ve baharat ile dolduruyoruz” dedi. Yunan medyası Vasil Usta'nın sözlerini “Türk-Yunan mutfak savaşı”, "Türklerin, Yunan kokoretsisi için iştahları açıldı”, "Türkler, adalardan sonra kokoretsiye de göz dikti”, “Şimdi de kokoretsi için kavga edeceğiz” şeklinde başlıklarla duyurdu. 

Kokoreç tartışmasına İzmir’den yanıt gecikmedi. 20 yıllık kokoreç ustası Murat Özdemir, Vasil Usta'yı asıl kokoreç’in nasıl olduğunu görmesi için süt kokoreç yemeye İzmir' e davet etti.

GAZETE DURUM’a kokoreç lezzetinin sırrını açıklayan Özdemir, "Biz kokorecimizi devamlı süt kokoreç olarak satıyoruz ve özellikle içerisine badem katıyoruz. Bademin tadı hiçbir şeyde yok. Kuzunun da en değerli sakatatı. O yüzden öyle bir iddiayı kabul etmiyorum. Her zaman Türk lezzeti üstün, Yunan olması mümkün değil. Hele ki sakatat konusunda. Vasil Usta'nın gelip bizden kokoreci tatmasını, en azından kokorecin nasıl olduğunu görmesini isterdim" dedi.

Yunanistan’da, kokoretsinin porsiyonu 9-12 euro (160-250 TL) arasında değişiyor. Türk-Yunan ilişkilerinde “mutfak” önemli bir yer tutuyor. İki ülkenin mutfaklarında, kullanılan malzemeleri ve pişirme tarzları farklı olsa da cacık-caciki, imam bayıldı-imam baildi, köfte-keftes, musakka-musakas gibi pek çok “ortak lezzet” bulunuyor.

“Durun hepiniz kardeşsiniz” diyerek tartışmaya katılan gazeteci yazar Nedim Atilla, GAZETE DURUM'a kokorecin tarihçesini anlattı:

1900'lü yıllarda hazırlanan bir katalogda...

“1900'lü yılında hazırlanan bir Selanik kataloğunda kafasında fes olan birisi mangalında kokoreç satarken görülüyor. Bu, İzmir'de çocukluğumda gördüğüm manzaraydı benim. Küçük el mangallarıyla kokoreç satılırdı. Çok yaygın bir kültür. Türkler daha çok et yerken, Cumhuriyet'e kadar olan dönemde, ciğeri dalağı, işkembeyi kullanmıyorlardı. Ama özellikle yoksul Ermenilerin hayatlarının bir parçasıydı bu. Ermeni mutfağında gördüğümüz dalak dolmaları, onların daha çok kullandığını gösteriyor. İşin gerçek tarafı, bugün Atina'da, Teselya'da kokoreç yoktur. Sadece Yunanistan'ın kuzeyinde yaygındır. Aynı bizdeki gibi kullanılır. Geçmişte şöyleydi. Ciğer, dalak, yürek gibi birtakım malzemeler ızgarada doğru bir şekilde bulunsunlar, odun kömürü ızgarasında doğru şekilde pişsinler diye bağırsağa sarılırdı. Buna da kokoreç diyoruz. Bu, çok eskilerden gelen bir alışkanlık. Kokoreç sarılırken içine İzmir'de uykuluk, ciğer gibi diğer sakatatları da doldurulur."

Durun hepiniz kardeşsiniz, Türkler de Yunanlılar da

"Durun hepiniz kardeşsiniz, Türkler de Yunanlılar da" diyerek espri yapan Nedim Atilla, kokorecin Balkan coğrafyası yemeği olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

"Dolma gibi bazı yemeklerde 'O bizim, bu bizim' demek son derece komiktir. Bunlar coğrafyanın belirlediği şeylerdir. Çünkü kokoreç, bütün Balkan coğrafyasına hakim olan bir yemektir.


Ben en lezzetli kokoreci Arnavutluk'un başkenti Tiran'da yedim. Aynı şekilde Üsküp'te çok lezzetli kokoreçler yedim. Selanik ve İzmir'de de kokoreç yiyoruz. Asıl kokorecin kıyma haline getirilerek sunulması da benzersiz bir renk, Türkiye'ye özgü bir örnek.

Kokorecin tek baharatı kimyondur

Ama İstanbul’da kokorece kebap muamelesi yapıyorlar, kırmızı biberler, sarımsak koyuyorlar. Olmaz, kokorecin bir tane baharatı vardır; o da kimyondur. Kimyondan başka kokorece baharat konmaz. Kırmızı biber koyarsanız geleneksel kokoreç olmaz. Sonuçta acı sevenler için bir lezzettir ama dediğim gibi yediğim kokoreçlerden mutluyum ve en iyisini Tiran'da yedim."