Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Okul etkinliğinde çocuğa gelinlik giydirilmesi protesto edildi

İskenderun Kadın Platformu, Hatay'ın İskenderun ilçesinde Mustafa Kemal İlkokulu'nun etkinliğinde bir çocuğa gelinlik giydirilen oyunun sahnelenmesini protesto etti.

AZE Haber Ajansı

İSKENDERUN- İskenderun Kadın Platformu, Hatay'ın İskenderun ilçesinde Mustafa Kemal İlkokulu'nun etkinliğinde bir çocuğa gelinlik giydirilen oyunun sahnelenmesini protesto etti. Bunun karanlığın boyutunun ne kadar büyük olduğunun göstergesi olduğunu savunan Platform üyeleri, çocuğa gelinlik giydirilen etkinliğin AB Erasmus+ Küçük Ölçekli Projesi kapsamında sahnelenen bir oyunda gerçekleştirildiğini belirtti.

Sağlıkla Yaşam Parkı önünde yapılan basın açıklamasında konuşan İskenderun Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Şükran Ertaş, "Kamuoyu 6 yaşında çocuğun istismarını konuşurken İskenderun Denizciler Mustafa Kemal İlkokulu'nda yine bir çocuğun gelinlik giydirildiği bir oyun sahnelendi. Konya'da lise öğrencisi 'memur olarak alacağız' vaadiyle kandırılıp, odasında nikah kıyılıp istismara uğratıldı. Bugün çocukların yaşadığı şiddeti konuşmak, failleri yargılamak yerine bu şiddeti ortaya çıkaran gazeteciyi linç etmeye etmeye çalışan siyasal İslam kanser gibi yayılmış durumda" dedi.

Çocuk istismarına tepki

"Çocuklar susmaz, sen de susma"; "Susma haykır istismara hayır"; "Koruma, aklama, yargıla"; "Vakıflara değil çocuklara bütçe" sloganları ve "Çocuk istismarı ve tacizine sessiz kalmadık, kalmayacağız" yazılı döviz arasında konuşan Ertaş, Aladağ'da 40 çocuğunun kapısı kilitli yurtta yandığını, Ensar Vakfı'nda sayısız çocuk istismara uğrarken "Bir kereden bir şey olmaz" diyenler olduğunu, Enes Kara'nın "Beni bu karanlıkta yaşamaya mecbur bıraktılar" sözüne kulağını tıkayanların olduğunu anlattı.

Ertaş, şunları kaydetti:

"Bugün 6 yaşında bir çocuğun ataerkiye, gerici yobazlığa bir kurban gibi sunulmasına da ses çıkarmayacak, 14 yaşında doktor çabasıyla aldığı istismar raporunun nasıl yargı sürecinde değiştiğine dair tek bir söz söylemeyecektir. Bir çocuk dünyayı değiştirebilir biliyoruz, o çocuk için bu dünyayı değiştirmemiz gerektiğini biliyoruz. Biz susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyecek itirazımız örgütleyeceğiz. Çocukları cemaatlerin, tarikatların ve vakıfların ulaşamayacağı yerlerde büyütmek, özgür, güvende ve mutlu olmalarını sağlamak zorunda olduğumuzun bilinciyle tüm tarikatlar kapatılana, din ve vicdan özgürlüğü önündeki tüm gerici odaklar dağıtılana kadar laikliği savunmaya, çocukların ve kadınların uğradığı din baskısını ortadan kaldırmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü biz, hep bildiğimiz ve bu son olayla bir kez daha hatırlatmak zorunda kaldığımız şekliyle laiklik kadınlar ve çocuklar için yaşamsaldır, diyoruz." açıklamasını yaptı.

"Çocukların yaşadığı her şey politiktir"

1925 tarihli Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu'ndan 100 yıl sonra hâlâ tarikatların yarattığı tahribata karşı çocukların, gençlerin, kadınların korumaya çalışıldığını belirten Ertaş, şunları dile getirdi:

"2012 yılında çıkarılan 6287 sayılı yasa 4+4+4 ile, 'kesintisiz ve zorunlu eğitim' ortadan kaldırıldı. Yüz binlerce çocuk örgün eğitim dışına çıkarıldı, çocuk işçiliğinin, çocuk istismarının ülkesi yaratıldı. Çocuklar cemaatlere mecbur bırakıldı. Hafızlık eğitimi altında çocukların okulla bağı koparıldı. Çocukların açık lise yalanıyla örgün eğitim dışına çıkarılması, devlet eliyle yasallaştırıldı. Çocukların üzerindeki kamu kontrol alanları ortadan kaldırıldı. Velilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin itirazlarına rağmen mahallelerin tek ortaokulu/lisesi olan binalar imam hatiplere dönüştürüldü. Zorunlu okul dönüşümleri, sınav sistemi değişiklikleri ile her yolun imam hatiplere çıktığı bir düzen kuruldu. İmam hatipler eliyle önce fiilen sonrasında ortaöğretim kurumlarında yapılan yönetmelik değişikliği ile yasallaştırılarak karma eğitim kaldırıldı. Okullarda 9 yaşından itibaren çocukların saçları, bedenleri kapatıldı. Binalar, sınıflar, koridorlar hatta okulların giriş çıkışları kız/erkek diye ayrıştırıldı. Kamusal eğitim için ayrılmayan kaynaklar, halka ait olan ne varsa cemaatlere, tarikatlara aktarıldı. Bir şarkıcının imam hatipler için söylediği sözler tutuklama nedeni olurken istismara uğrayan çocuklar için 'rızası vardı' denildi. İşte bu yüzden bugün bu ülkede çocukların yaşadığı her şey politiktir. Bir tarikatın içinde 6 yaşında bir çocuğun tüm haklarının çiğnenmesi, istismara maruz bırakılması, gelecek umutlarının yok edilmesi politiktir. Bu olay, ülkemizin esir edilmeye çalışıldığı karanlığın bir parçasıdır."