Kılıçdaroğlu: "O uyuşturucu baronlarının burnundan getirmezsem siyaseti bırakacağım"

Kılıçdaroğlu'nun törende yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:

CHP'li olmak sıradan bir olay değildir: Bürokratlara yanlışa imza atmayın, adaleti savunun diye çağrı yaptım. Yasalara uygun davrandığınız sürece sizin yanınızda olacağız endişelenmeyin, dedim. Aramızda bulunan 17 imam kardeşimize teşekkür ediyorum. Onlardan kul hakkı yiyenlerden taraf olanlardan uzak durmalarını istiyorum. Biz adaleti, iyiliği, eşitliği, savunuyoruz. Birlikte olursak güçlü olacağız. Hep birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Karamsarlığa kapılmaya hakkımız yok. Madem ki en zor koşullarda bağımsızlığı getirdik mandayı reddettik, şimdi Cumhuriyetin 2. yüzyılına hazırlanırken birlikte mücadele edeceğiz. Bu ülkeye huzuru, kardeşliği, barışı getirinceye kadar... CHP'ye katılmak yeni sorumluluklar üstlenmektir. Artık üyemiz sıradan kişi değildir, partisini, halkı, halkın sorunlarını bilecek, o sorunların nasıl çözeceğini karşındakine sabırla aktaracak. CHP'li olmak sıradan bir olay değildir, bağımsızlık mücadelesi veren Mustafa Kemal'in ve arkadaşlarının arkasında durmak demektir, CHP'li olmak demek hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye'yi inşa etmek demektir. Kadın erkek eşitliğini savunmak, İstanbul sözleşmesini yeniden yürürlüğe koymak demektir. İşsizlikle mücadele, acıya, gözyaşına karşı durmak demektir, herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saydı duymak demektir, yaşanan dramı içselleştirmek, bu ülkede yaşayan 85 milyon insanın güler yüzlü olmasını sağlamak, dertleriyle dertlenmek demektir. CHP'li olmak sıradan bir olay değildir.

Milyonlarca işsiz varken sınır kapılarını nasıl açıyorsun?: CHP'li olmak mazlumdan, Haktan yana olmak demektir. Yoksulun da yaşayabileceği güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Yeni katılan arkadaşlar bilmeli ki CHP'li olmak sıradan bir olay değildir. Ülkenin sorunlarına kilitlenmek demektir, sorunların nasıl çözüleceğini bilmek demektir. İşsizle, kırsalda yaşayanla, öğrenciyle karşılaştığınızda neyin nasıl çözüleceğini her ortamda anlaşılır bir dille anlatmak demektir. CHP'li olmak zor bir iştir. CHP'li olmak demek dışarıdan mercimek ithal etmemek demektir, buğday, pamuk ithal etmemek demektir, kendi çiftçisini desteklemek demektir. Beşli çetelere devleti teslim etmemek demektir. Hiç kimse endişe etmesin, hakkı, hukuku ve adaleti savunuyorsak, 5'li çetelerden fakirin hakkını sormak benim temel görevim olacaktır, en büyük destekçim sizler olacaksınız. En büyük destekçim bu ülkenin insanları olacak. Milyonlarca işsiz varken, milyonlarca göçmene kapıları açıyor, sınırları yol geçen hanına çeviriyorsanız buna karşı durmak CHP'nin görevidir. Sınır namustur yazar bütün sınırlarda. Nasıl oluyor da uyuşturucu baronları at koşturuyor bu ülkede.

O uyuşturucu baronlarının burnundan getirmezsem siyaseti bırakırım: Gazeteci hapiste, avukat hapiste, 80-90 yaşında olan içeride uyuşturucu baronları dışarıda, o uyuşturucu baronlarının burnundan getirmezsem siyaseti bırakacağım. En büyük gücüm sizsiniz siz, kadını erkeği, yaşlısı, genci, bu hak mücadelesi hak. Adaleti savunuyorsanız, yoksulluğa karşıysanız bize katılın. Birileri haram ile besleniyor helal lokma yemek istiyorsanız bize katılın. Çiftçiden üreticiden yanaysanız bize katılın. Türkiye 2. Yüzyıla adım atıyor Cumhuriyetimizi 2. Yüzyılda demokrasi ile taçlandıracağız. Herkesin özgürce gezdiği, herkesin karnının doyduğu, kadının ve erkeğin eşit olduğu, kadına şiddetin asla affedilmediği bir Türkiye, bunu yapacağız, başaracağız.

Adalet yürüyüşü daha bitmedi: Mücadelemiz kutlu olsun, bu mücadele hak mücadelesi, bu mücadele devleti yöneten hiç kimsenin birilerinin önünde eğilmemesi mücadelesi, ülke ülke dolaşıp para dilenmemek mücadelesidir. Adalet Yürüyüşü daha bitmedi daha yolun başındayız. Demokrasi gelene kadar mücadelemiz devam edecek. Hepinize yürekten teşekkür ederim, beraber Türkiye; önce adalet, önce demokrasi, önce insan hakları, önce hak hukuk adalet diyoruz.

Programın açılış konuşmasını yapan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel: "Vatan işgal edildiğinde, kurtuluşun ilk ateşini yakan Gazeteci Hasan Tahsin’in, Kadifekale’ye ilk Türk bayrağını çeken Teğmen Celil’in, İzmir’i kurtuluşun ve kuruluşun kenti ilan eden Mustafa Kemal’in şehri İzmir’de; bugün Cumhuriyet Halk Partisine katılarak, yeni bir kurtuluş mücadelesine güç verecek, Türkiye’nin adil, çağdaş ve refah içinde olacağı günlere kavuşmasını sağlayacak sizleri, yani aramıza yeni katılacak olan tüm vatandaşlarımızı saygıyla ve sevgiyle selamlıyor, Evinize, Yuvanıza ve Cumhuriyet Halk Partisine hoş geldiniz diyorum. Bugün aramıza, geçmişte farklı partilerde siyaset yapmış olan vatandaşlarımızla birlikte, ilk kez bir siyasi partiye üye olacak binlerce İzmirli vatandaşımız katılacak. Ülkenin, AKP iktidarı tarafından yoksullaştırıldığı, yalnızlaştırıldığı ve kutuplara ayrıldığı bir dönemde, sizlerin CHP’ye üye olmaya; Sayın Genel Başkanımızın “Bize Katılın” çağrısına uyarak aramıza katılmaya karar vermeniz, İzmir’den tüm Türkiye’ye verilen bir mesajdır. Bu mesaj, AKP iktidarından ve Saray yönetiminden kurtulmak isteyen halkımıza güç, moral ve umut verirken, Saltanat sarhoşluğu içinde bulunan iktidar sahiplerinin umutlarını kıran, hayallerini yıkan, zorbalıklarına son verecek olan bir mesajdır. İzmir’de il başkanlığımız ile birlikte, tüm ilçe başkanlıklarımızın yürüttüğü saha çalışmalarında, partimize katılmak isteyen, ülkenin geleceği için Altı Ok’un çatısı altında mücadele etmek isteyen vatandaşlarımızın inanılmaz bir artış göstermiş olduğuna şahit oluyoruz. Bu artış, halka dokunan ve dürüst politikalarla çözüm üreten CHP’nin, AKP’nin aksine halkı yalnız bırakmamasından ve millete sırtını dönmemesindendir. Tıpkı bugün sizlerin burada oluşturduğu bu eşsiz manzara gibi, her gün gerçekleşen yeni katılımlar bizleri hem gururlandırıyor hem de yaklaşan millet iktidarımıza olan inancımızı artırıyor."