KESK İzmir Şubeler Platformu, memur zamlarını protesto etti

Semra İğtaç

İZMİR- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, (KESK) İzmir Şubeler Platformu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İzmir Bölge Müdürlüğü önünde, Memur Sen'in satış sözleşmesini, aralık ayı enflasyon oranını ve memur zamlarını protesto etti. 

KESK İzmir Şubeler Platformu, “İnsanca yaşayacak bir ücret istiyoruz” diyerek TÜİK İzmir Bölge Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, TÜİK‘in sabah saatlerinde enflasyon rakamlarını açıkladığını hatırlattı. TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını, açıklanan enflasyon rakamı ile halkın hissettiği enflasyonun çok farklı olduğunu savunan Güven şunları kaydetti: “Anayasal hakkımız olan kadro hakkı tüm kamu çalışanlara eşit adil bir şekilde verilmelidir. TÜİK özerk bir kurum olmalıdır. Sözleşmeli personel insanca yaşanabilecek bir ücretle kadrolu olması ve görevde yükselme, unvan değişikliği haklarının verilmesi sağlanmalıdır. Bizler, insanca yaşamak için sadaka değil gerçek bir toplu sözleşme, grev hakkımızla ilgili yasal düzenleme istiyoruz

İktidarı döneminde kamuda güvencesiz çalışmayı temel istihdam biçim olarak yaygınlaştıran siyasi iktidar, sözleşmeli kamu emekçilerine kadro vaat ederek yaklaşan seçimler için oy devşirmeye çalışıyor.

2023 yılının ilk altı ayı için yüzde 8 zam oranının altına imza atarak bir kez daha kamu emekçilerini satış sözleşmesine mahkûm eden Memur Sen, yine gerçeği yansıtmayan talimatla açıklanan enflasyon oranları ile emekçileri mağdur etmeye devam eden bugün açıkladığı aralık ayı enflasyonuna göre yüzde 16.39 oranında gerçeklikten uzak bir enflasyon farkı ve maaş artışı ile karşı karşıyayız. Memuru sefalete mahkûm eden bu zamları kabul etmiyoruz. Tüm kamu emekçilerine yoksulluk sınırın üzerinde bir ücret açıklaması bekliyoruz” dedi.

Güven, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler kamu emekçileri olarak bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak zam oranını şimdiden protesto ediyoruz. Biz ulufe değil toplu sözleşme istiyoruz. Kamuda en düşük maaşı yoksulluk sınırına yükseltin. Kamuda güvencesiz çalışma biçimlerini yaygın hale getirip seçim dönemlerinde sözleşmeli çalışanları kadroya alacağız diyerek aklımızla dalga geçmeyi bırakın. Vergi dilimi soygununa son verin vergide adaleti sağlayın.”