Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

"Kendi zihniyetlerine göre Alevilik tanımı yapıyorlar"

Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Makbule Güden, torba yasa, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi değil, eşit yurttaşlık istediklerini belirterek, "AKP’nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetlerine göre bir Alevilik tanımı yapmaktadır" dedi.

AZE Haber Ajansı

İSKENDERUN- Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubesi, Alevilere yönelik düzenlemeyi eleştirdi. Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Makbule Güden, torba yasa, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi değil, eşit yurttaşlık istediklerini belirterek, "AKP’nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetlerine göre bir Alevilik tanımı yapmaktadır" dedi.

Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal kültür Dernekleri ve Demokratik Alevi Dernekleri adına Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Ortak açıklamayı okuyan Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Güden, siyasi iktidar ve AK Parti hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikasının devam ettiğini söyledi. Güden, Cumhuriyet'in birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Alevilerin, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançlarının yok edilmek istendiğini savunarak, "Alevi toplumunun sorunlarını gerçekten çözmek istiyorsanız; Alevi toplumunun temsilcilerini mutlaka dinlemelisiniz" diye konuştu.

"Alevilik torba yasaya sığmaz"

Alevisiz bir Alevi açılımı yapılmaması yönünde fikir beyan ettiklerini anlatan Güden, "Kanun ile ibadetimiz olan cem ve ibadethaneleri olan cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir. 'Sorundan yana değil, çözümdün yanayız' dedik. Aleviliğin torbaya sağmayacağını söyledik. Bunları söylediğimiz gün Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bünyesinde kuruldu" dedi.

AK Parti’nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin, Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir Alevilik tanımı yaptığını dile getiren Güden, "Bu yasa ile Aleviliği Sünni geleneğinin altında kültürel bir öge olarak göstermekte, inancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demirde görmektedir. Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, Aleviler burada ve Aleviler haktır" diye konuştu.

"Bizi tanımlamanızı kabul etmiyoruz"

Güden, binlerce yıldır bu toprakların vazgeçilmez bir gerçeği olan Alevi- Bektaşi inancının temel değerlerinin bugüne kadar yok sayıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Tarihi inanç köklerimiz olan ocak ve dergahlarımıza dönük baskılarınızın farkındayız. Alevi-Bektaşi dergahlarının birçoğuna el konuldu ya da kontrol altında tutularak işlevsiz hale getirildi. Aynı zamanda dedelerimizi zapturapt altına alarak, ocaklarımız yok edilmek isteniyor. İktidar Sünni-Hanefi inancına Alevileri de ekleme amacındadır. Bizleri tarif etmenizi ve tanımlamanızı kabul etmiyoruz. Bir kez daha belirtmek istiyoruz ki Bizler, Anadolu’nun çok kültürlü ve çok inançlı çeşitliliğini tekleştirmeyen, laik ve demokratik bir ülkede, birlikte yaşama sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Demokratik mücadelemizi, yasal ve hukuki zeminlerde aramaya ve savunmaya devam edeceğiz."