İzmir Körfezi'nin balığı yenir mi?

Semra İğtaç

İZMİR- Denizlerde her yıl ilkbaharın gelişiyle birlikte organik madde miktarında özellikle azot ve fosfor yönünden artış görülüyor. Yıllardır süren bu durum, denizler için kirlilik kaynağı olarak biliniyor. İzmir Limanı, Bostanlı Sazburnu ve Üçkuyular İskelesi hattının doğusunda kalan körfez bölgesi, 1982 yılında kirlilik nedeniyle İzmir İl Hıfzıssıhha Kararı ile her türlü su ürünü avcılığına karşı yasaklandı. Ancak çevrede yasağa dair herhangi bir uyarı levhası olmadığı için amatör balıkçılar, körfezde avlanarak sağlıklarını tehlikeye atıyor.

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube 2. Başkanı Ekim Özal, yurt dışında avcılığın yasak olduğu bölgelerde amatör balıkçılar için yasak işaretleri olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de yok bu. Kim karar verecek buna?" dedi. Yüksek Su Ürünleri Mühendisi Özal, "İzmir Körfezi'nin balığı yenir mi?" sorusu üzerine, "İzmir Körfezi için buradan çıkan balıklar yenemez de denemez yenilebilir de. Çünkü buna dair bilimsel bir veri yok elimizde" yanıtını verdi.

"Balıklar yenemez de denemez yenilebilir de!"

İzmir İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun 40 yıl önce bölge için aldığı kararla getirilen avlanma yasağı, günümüzde de devam ediyor. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube 2. Başkanı Yüksek Su Ürünleri Mühendisi Ekim Özal, GAZETE DURUM'un "İzmir Körfezi’nden çıkarılan bu ürünler yenilebilir mi?" sorusu üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Doğal hayatı koruma kapsamında bölgeyle ilgili koruma alanının tam olarak çizilmediğine işaret eden Özal, "İzmir Körfezi için buradan çıkan balıklar yenemez de denemez yenilebilir de. Çünkü buna dair bilimsel bir veri yok elimizde. Denizden alınan su numuneleri tek başına yeterli değil. Örneklemeler yapılarak kapsamlı araştırma gerekli. O canlı nereden geldi? Belki Körfez'e o anda girdi. Biz bilimsel ve teknik olarak konuşmak zorundayız. Veri yok elimizde. Bu yüzden teknik yorumda bulunamıyoruz. Bizim elimizde sadece tek bir veri var. Burada avcılık yasak" dedi. Yurt dışında avcılığın yasak olduğu bölgelerde amatör balıkçılar için yasak işaretleri olduğunu vurgulayan Özal, "Türkiye'de yok bu. Kim karar verecek buna? Bakanlık tek başına değil, Belediye tek başına değil, ticari balıkçılar da tek başına değil, halk da tek başına değil bu paydaşların bütünüyle karar verebileceği bir şey. Bunun için de bilimsel bir çalışma yapılması gerekiyor. İzmir’de 2 tane Su Ürünleri Fakültesi, bir tane de Deniz Bilimleri Enstitüsü var. Bu çalışmaların yapılabileceği çok güzel alt yapılar var. Bunlar kullanılabilir" diye konuştu.

"İzmir 629 kilometre kıyı uzunluğuna sahip"

Körfez bandının dışında kalan alanlarda avlanma yapılmasının daha uygun olduğunu belirten Özal, "İzmir Körfezi'nden avlanan su ürünleri ile ilgili güncel bir çalışma henüz mevcut değil. Olta balıkçılığı güzel bir hobidir ve kolay ulaşım nedeni ile körfez tercih edilmektedir. Ancak İzmir ili 629 kilometre kıyı uzunluğuna sahip. Amatör balıkçıların ilgisini çekecek çok fazla avcılık sahası mevcut olup, bu bölgelere yönelinmesi daha doğru olacaktır” ifadelerini kullandı.

Midyeye dikkat!

İzmir Körfezi'nde midye avcılığının da yasaklandığının altını çizen Özal, "Toplum genelinde midye tüketimine gıda kaynaklı hastalıklara neden olduğu bilindiği için hep şüpheyle yaklaşılmaktadır. Midye bulunduğu bölgedeki kirleticilerle yüklenmenin haricinde, gıda olarak hazırlanmasında, işlenmesi ve satışı sırasında da uyulmayan hijyenik koşullar nedeniyle zehirlenme riski taşımaktadır. Bu risk yaz aylarında sıcaklık artışı nedeniyle artmaktadır” uyarısında bulundu.